Yazar: admin

Aşıkımı arkadan düdükledim

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Aşıkımı arkadan düdükledim
Merhaba o zamanlar istanbulda yasiyorum
daha sonrada komsu kizini acimasizca nasıl siktiğimi
yazacam. geçen yaz başımdan geçen bir anımı anlatıcam.O zamanlar
aşkımla cıkmaya başlayalı birkaç ay olmuştu aramızda herşeyi çok rahat
konuşuyorduk yai sex ile ilgili herşeyi ama birlikte cinsel ilişkiye
girememiştik ve birbirimizi çok arzuluyorduk hemen hemen her yerde sevişiyorduk
kimseyi önemsemeden.O benim kızlarına hayran olduğum bir liseden
mezundu. neyse artık onunla ilişkiye girmek istiyordum onun o güzel götünde
olmak istiyordum zaten daha önce başkasıyla anal ilişkiye girmiş
olduğunu bildiğim için bunu rahatlıkla teklif ettim ve o da bu anı bekliyormuş
zaten :).Aslında İlk başlarda sadece sevişelim ben kızım anal da yapmak
istemiyorum dedi bende tabi filan dedim ama o tabiki yatağıma girene
kadar geçerli olacaktı.Neyse Eve gitik birgün beraber o bu gün
sikileceğini biliyordu,eve girer girmez dudaklarına yapıştım ve deli gibi öpmeyel
başladım o kadar azmıştık ki sadece kapıdan girmeyi bekliyorduk sanki.
Yatağımıza zar zor geldik ve orda öpüşmeye başladık daha yavaş hareket
etmeye başladık çünkü akşama kadar bol bol zamanımız vardı.İlk önce onu
soydum sonra ben sadece boxerla kaldım onu yavaş yavaş yalamaya
başladım ama o boxerıma takmıştı bi kere,Onuda çıkardım sonunda aletim
gözlerinin önündeydi,Bn onu yalamaya devam ettim bşr süre yalıyor sonra
aletimi elimle onun amına bastırıp,üstüne baskı yapıyordum çıldırıyordu
dayanamıyordu gözleri kapalı bana bırakmıştı kendini
Bir yalıyor bir eziyordum altımda yatağın kenarlarından tutup altımda
daha çok ezilmesini sağlıyordum,Onu yalıyarak 2-3 kez boşalttım artık
boşalmaktan yorulmuştu ama daha yeni başlıyordum,arkasını çevirdim
kalçalarına birkaç tokat attım,Bu arada bu yalaşmalar bir o bir ben
biririmizi yalıyorduk ama özellikle göbeğimi yalaması çeldırtıyordu beni,arkası
dönükken götüne dil atmaya başladım artık dayanamıyordu
o yapmak istemediği anal sexi şimdi deli gibi istiyordu eliyle aletimi
tuttu ve götüne bastırdı ama bu şekilde girmesi imkansızdı krem buldum
hemen aletimi ve göt deliğini kremledim,ilk önce bir iki parmağımı
soktum şimdiden acısı başladı başını yavaş yavaş sokuyordum bir anda
kökledim dibine kadar tamamen içindeydim ve o çıldırıyordu inliyordu
devamlı,onu köpek poziyonunda bir süre siktim ve içine
boşaldım,sonra götünden akan döllerimi temizlemek için tuvalete gitti
geldi bende yüzümü yıkamak için tuvalete gittim o çıktıktan sonra ama o
da peşimden geldi yarrağıma doymamıştı bir kere tadını alınca tabi
tuvalette beni klozete oturttu ve ağzına aldı aletimi çk güzel yalıyordu
içi çekiliyordu sanki uzun bir süre yaladı ama ağzına boşalmadım,
İçeri geçtik ve ben tekrar içine giriceğimi söyledim o da hazır
bekliyordu bu sefer altıma alıp götünü kremledim tekrar,Bu sefer daha sert
hareketlerle girdim içine girdiğim anda ahhh sesi çıktı ağzından sonra
omuzlarından tuturak altımda inletiyordum o ise zevkten kendini kaybetmiş
omzumu ısırıyor seni seviyorum diye inliyordu o şeklide uzun süre
siktim onu hem geç boşalabiliyordum ve onu altımda daha çok inletmek için de
geç boşalmak daha fazla zevk veriyordu bana,içine boşaldıktan sonra
baya bi süre içinde kaldım çıkardığım anda döllerim dışarı taştı hemen,
O gün akşama kadar defalarca daha becerdim onu yalaması çok güzeldi
özellikle,Birkaç gün sonra doyamadığını söyledi beni içinde istediğini
söyledi ve onu arkadaşının evindede becerdim ama simdi ayrıldık onunla
kalçaları gerçekten güzeldi ben şimdi başkalarını beceriyorum tabi o da
başkasına veriyordur benimle basindan gecen gercek hikayesi olan bayan
arkadaslari bekliyorum

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Suriyeli Kiracılarım! (4 Bölümlü Hikaye)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Suriyeli Kiracılarım! (4 Bölümlü Hikaye)

Merhaba, adım Mehmet. 53 yaşındayım, karım Hatice ise 50 yaşında. 30 yıllık evliyiz. İki oğlum bir de kızım var ve üçü de evli. Beş de torunum var. Karımla bazen haftada bir, bazen de iki haftada bir sikişiyorum. 30 yıllık evliliğin ardından haftada bir sikişmek nispeten iyi sayılabilirse de, benim için yeterli olmuyor. 53 yaşında olsam da kendimi ruhen ve bedenen daha genç hissediyorum.

Karımı da halen çok seviyor ve arzuluyorum, mümkün olsa onu her gün sikmek isterim. Ancak hayat bana bunu yapma imkânı vermiyor. Bazen torunlar, çocuklar ve gelinler gelip bizde kalıyorlar, yada karım onların yanına gidiyor, torunlara bakmak için kalıyor. Tabii bu durumda benim istediğim gibi her gün sikişmek de mümkün olmuyor. Ancak karım kapalı, dini bütün bir kadın ve kocası olarak onun üzerinde sahip olduğum hakları bildiğinden ben ne zaman istersem ilişkiye giriyor.

Alt katımdaki boş daireyi geçen ay Suriyeli bir aileye kiraya verdim. Aslında bunu yapmayı hiç istemiyordum. Çünkü daha önce de Suriyeli bir aile oturmuş ve evin içine etmiş, üstelik birkaç aylık kirayı da ödemeden kaçıp gitmişlerdi. Daire Türk bir ailenin oturacağı halde değildi. Epey zaman boş kaldıktan sonra mecburen yine bir Suriyeli aileye vermek zorunda kaldım. Az da olsa oradan gelecek kiraya ihtiyacım vardı.

Kiracım Selman adında kırklı yaşlarında biri, bir konfeksiyonda çalışıyor. Beş kızı ve bir de oğlu var. İki oda bir salondan ibaret dairede, karısı, annesi ve 6 çocuğuyla beraber, toplam 9 kişi oturuyorlar. Karısı ondan daha genç gösteren bir kadın. Siyah bir pardesü giymiş, başını da siyah bir türbanla sıkıca bağlamış halde görüyorum onu her zaman. Beni gördüğünde yüzünü başka tarafa çeviriyor. Kızları da aynı anneleri gibi giyiniyor, ancak kızlarının yüzü de kapalı oluyor ve sadece gözleri görünüyor.

Bir gece saat ikiye doğru işemek için kalktım. Çişimi yaparken gelen seslere bakılırsa alt katta da birilerinin ayakta olduğunu fark ettim. Banyonun penceresi küçük bir aydınlatma boşluğuna açılıyordu ve sesler oradan geliyordu. Nedendir bilmem ama durup dinlemek istedim. Maşrapaya akan suyun sesine Arapça konuşma sesleri karışıyordu. Tabii ne konuştuklarını anlayamıyordum. Ancak konuşanlardan birinin Selman olduğunu anladım, diğeri de karısıydı.

Bir dakika kadar sonra sesler azaldı, ancak daha sonra başka türlü sesler gelmeye başladı. Pencerenin mandalını çekip açtım ve kulağımı yaklaştırdım. Dikkat kesildim iyice. Yine arada sırada Arapça sesler geliyor olsa da, bunun haricinde inleme sesleri geliyordu. “Ohhh, ohhh, uhhh, ayyy…” seslerine tok bir ses eşlik ediyordu.

Kalbim heyecanla atmaya başladı. Gecenin bu saatinde Selman karısını banyoda sikiyordu. Kadının Arapça bir şeyler dediğini duyabiliyordum, yazık ki ne olduğunu anlayamıyordum. Ancak çıkardığı iniltileri anlamak için dil bilmeye gerek yoktu. Muhtemelen Selman ayakta domaltmıştı karısını ve kasıklarının karısının kasıklarında ve kalçalarında, götünde çıkardığı sesleri hemen fark ediyordum. Bu sırada sikimin sertleşip kalktığını gördüm. Bir elimle sikimi sıvazlarken kulağım aşağıdan gelecek seslere odaklanmıştı.

Kadından ve Selman’dan gelen iniltiler ve sikişmenin doğal sesleri hızlanmaya, artmaya başlamıştı. Onlar sikişirken ayakta boşalacak hale gelmiştim. Derken bir süre sonra kesildi sesler. Sikişmeleri 2-3 dakika kadar sürmüştü. Sonrasında yine maşrapaya akan suyun sesi, Arapça konuşmalar derken sesler tamamen kesildi.

Sikim kazık gibi olmuştu. Gecenin o vakti 31 çekmemek için kendimi zor tuttum. Yatağa girip hiçbir şeyden haberi olmayan karımın dolgun vücuduna sarıldım.

En son sikişmemizin üzerinden on gün kadar geçmişti. Elimi geceliğinin altından soktum ve kalçalarını okşadım. Gecenin serinliğine karşın karımın vücudu sıcacıktı. Aşağıdaki sikişmenin üzerine bir de karımın dolgun kalçası eklenince sikimin sertliği ve azgınlığım daha da arttı.

Karım az sonra uyandı. Kalçalarında gezinen elimi tuttu yorganın altından ve “Ne oldu, azdın mı gece gece?” dedi. “Çok azdım, çok azdırdın beni, on gün geçti, çok özledim seni!” dedim. Hemen geceliğinin ön kısmındaki düğmeleri açtım ve beyaz koynunu öpmeye başladım. Karım, “Çok uykum var, sabah yap!” dediyse de, “Olmaz, şimdi yapalım, çok azdım, sabahı bekleyemem!” dedim.

Geceliğinin altında beyaz atleti vardı. Atleti sıyırdım ve ortaya çıkan memelerini öpmeye, emmeye başladım. Memeleri yaşından dolayı sarkmış olsa da onları öpmeyi, emmeyi, yalamayı çok seviyordum. Sokak lambalarının ışığının aydınlattığı yatak odasında karımın etli meme uçlarını emerken, o da tava gelmiş, saçlarımı, omuzlarımı okşuyordu.

Bir elim altta kalçalarını okşarken diğeriyle memelerini avuçluyordum. Aklım Selman’ın karısındaydı. 6 çocuk doğurmasına karşın halen daha taş gibi sayılırdı. Giydiği uzun siyah pardesünün altında dolgun vücudu belli oluyordu. Arap olmasına karşın esmer tenli değildi, bembeyaz bir yüzü vardı. Selman fakirdi, ama kadın yönünden şanslı bir erkekti.

Sikimin sertliği son raddeye gelmişti, artık karımın amına girmek için sabırsızlanıyordum. “Çıkar külotunu, aç bacaklarını!” dedim emreden bir sesle. Karım hiç sesini çıkartmadan iki eliyle külotunu sıyırıp çıkardı ve yatağın yanına, yere bıraktı. Bacaklarını iki yana açarken ben de üzerimizdeki yorganı iyice açtım, eşofmanımın altını ve külotumu çıkardım. Karımın bacaklarının arasında yerimi aldım.

Sikimi sıvazladım bir süre daha ve sonrasında yavaşça üzerine eğildim. Sikimi amının üzerine sürttüm, karım bundan çok hoşlanıyordu. Ben sikimi amına sürterken o da bir eliyle sikimi tuttu. Amının üzerinde alınmamış bir miktar kıl vardı ve sikime batıyordu kıllar. O nedenle daha fazla bu şekilde devam etmek istemedim.

Sikimi çekerken karım eli sikimde olduğu halde, “Az daha yap!” dedi. “Kılların batıyor, niye tıraş olmadın?” dedim bunun üzerine. Karım, “Olurum sonra, sen yapsana!” dedi, bu sırada sikimi sıkıca kavramıştı. Gece vakti onu üzmek istemediğimden bir süre daha devam ettim. Sikimi kıllı kasıklarına, etli ve sarkık am dudaklarına sürttüm. “Tamam mı, yeter mi?” dediğimde, “Tamam tamam!” dedi çabuk olmamı isteyen bir sesle.

Az sonra sikim karımın amının dudaklarıyla buluştu önce, ardından da içinin tatlı sıcaklığıyla. İyice uzandım üzerine, sikim amının en derinlerine kadar giriverdi hemen. Hızlı hızlı sikmeye başladım. Aklım Selman’ın karısındayken altımda karımı sikiyordum. Karımın elleri sırtımda, belimde, götümün yanaklarında gezinirken dudaklarından hafif iniltiler çıkıyordu. Alt kattaki kiracıların duymaması için olabildiğince sessiz olmaya çalışıyor, aldığı zevki fısıltılı seslerle belli ediyordu.

Ama ben onun gibi değildim. Zaten alt kattaki sikişmenin sesleri beni azdırmıştı. Şimdi de karımı var gücümle sikerken zevkten inliyordum. Karımın koca memeleri sikişmenin etkisiyle göğsümün altında sallanıp duruyordu. İki elimle kavradım onları ve avuçlayıp sıkmaya başladım.

Karım bacaklarını iki yana daha da açarken amına rahatça sokup çıkarıyordum sikimi. Altımızda karımın doldurduğu yün yatak vardı, yataktan ses çıkmasa da altındaki bazadan ağır ağır gıcırdama sesleri geliyordu.

Karım bacaklarını kaldırdı havaya ve belime doladı. Belimi ve götümü oynattıkça, kaldırıp indirdikçe sikim amının en derinlerine kadar girip çıkıyordu. 30 yıldır siktiğim amından halen daha keyif alıyordum. 30 yıl sikimi içine almış, üç çocuk çıkarmıştı ama halen daha tatlıydı amı.

Pompaladıkça terli kasıklarımızdan sesler gelmeye başladı. Selman’ın karısını sikerken çıkan seslerin benzeriydi bu sesler. Karımın memelerine asılmıştım deli gibi, hamur gibi sıkıyordum. Havadaki bacakları yaylanıp duruyordu. Ellerimi memelerinden çektim ve alttan kalçalarını tutup kaldırdım, omzuma attım. Bu şekilde daha sert ve güçlü sikmeye başladım.

Ancak karım bundan hoşlanmamıştı, “Yavaş ol, millet duyacak!” dedi heyecanla. “Sikerim milleti!” dedim ve sikmeye devam ettim. Karım bu sözlerimden sonra başka bir şey demedi ve kendini sikişmenin akışına bıraktı. İki eliyle yataktan tutunmuştu. Geceliğinin açık olan ön kısmından taşan memeleri pompaladıkça deli gibi sallanıyordu.

Kasıklarımızın çarpışmasından çıkan güçlü ve tok sesler bütün odayı çınlatır hale gelmişti. Sikim amının içinde gidip gelirken omzumdaki bacaklarını, kalçalarını okşuyordum bir taraftan da. Bir süre bu pozisyonda devam ettikten sonra amından çıktım ve “Domal hadi, biraz da öyle sikeyim!” dedim.

Karım bir şey demeden doğruldu çabucak ve geceliğinin eteklerini belinde toplayarak köpek gibi domaldı. Pencereden içeri vuran sarımtırak sokak lambasının ışığında karımın bembeyaz kalçalarını, götünü görmek sikimin sertliğini kaybetmesine engel oluyordu. Sikimin üzeri amının sıvıları ile kaplanmış, ıslak ve kaygan bir haldeydi. Kısa bir süre sıvazladıktan sonra karımın halen açık duran amına arkadan girdim.

Karım belini iyice eğmiş, yüzünü yastığa yapıştırmış haldeydi. Bu pozisyonda sikilmeyi çok seviyordu. Götünün yanaklarını kavradım ve güçlü bir şekilde sikmeye, pompalamaya başladım. Karımın götünün etli, dolgun yanakları, belinin etleri löpürdüyor, titriyordu. Çıkan sesler ise daha güçlü ve yoğundu.

Karımdan da iniltiler gelmeye başlamıştı şimdi. “Ahhh, ahhh, uhhh, ıhhh…” sesleri yüzünü yapıştırdığı yastık nedeniyle boğuk da olsa anlaşılıyordu. Bir elini alttan amına atmıştı, ben sikerken o da amını ovalıyordu. Ellerim götünün yanaklarında, belinde, kalçalarında geziniyor ve sikim bu pozisyonda amının en diplerine girip çıkarken aldığım keyif daha da artıyordu.

Kıllı göt deliğine başparmağımla bastırdım. Karım 30 yıllık evliliğimizde amını bana sayısız kez sunmuş olsa da, götü konusunda cimri davranıyordu. Hele ilk yıllarımızda isteklerime büyük bir şiddetle karşı çıkmıştı. Ancak son senelerde, çocuklar da evlenip gittikten sonra (Eğer bana götten vermezsen başka kadınlara giderim, hatta seni boşarım!) deyince razı gelmiş ve bu sayede götünün tadını almaya başlamıştım. Amının genişliğine inat göt deliği bir bakirenin amı kadar dardı. Ama yine de götünü her zaman vermiyor, bunun için kendini hazır hissetmesi gerektiğini söylüyordu.

Aklım Selman’ın karısındaydı yine. Siktiğim karım olsa da sikmek istediğim o kadındı. Adının ne olduğunu bile bilmiyordum üstelik. Boşalmaya yaklaşırken yorulduğumu hissettim. Bir süre sikim amında olduğu halde bekledim. Karım, “Geldin mi?” diye sordu bu sırada. “Yok, az kaldı!” dediğimde, “Hadi be, dizlerim ağrıdı!” deyince, “Sikerim şimdi dizini!” dedim sinirle. Yeniden amında çalışmaya başladım.

Şimdi daha büyük bir güçle pompalıyordum. Bazanın gıcırtıları artmaya başlamıştı. Karımdan da boğuk iniltiler geliyordu. Kalbimin güçlü ve hızlı atışlarını boyun damarlarımda hissediyordum. Her yerim elektriğe tutulmuş gibi titrerken birden bire büyük bir güçle boşalmaya başladım. Boşalırken de amına sokup çıkardım sikimi. Döllerim oluk oluk on günlük bir aranın ardından karımın amına akıyordu.

Amında bir süre daha bekledikten sonra çıkardım sikimi. Karım da doğruldu bu sırada ve “Yavaş ol dedim sana!” dedi. “Sikerim yavaşını senin!” dedim. Kalbim halen güçlü bir halde atıyor, göğsüm şiddetle inip kalkıyordu.

Karım yataktan kalkıp banyoya geçerken, ellerimi başımın altına koyup tavana diktim gözlerimi. Daha önce de karımı sikerken, aralarında gelinlerimin de olduğu başka kadınları, kızları hayal ettiğim olmuştu. Ama şimdi bir fark vardı, Selman’ın karısını sadece hayal etmekle yetinemeyeceğimi biliyordum.

Ne yapıp edip onu sikmenin bir yolunu bulmam gerekiyordu…

Suriyeli Kiracılarım! (2. Bölüm)

Birkaç gün sonra kahvaltı sırasında karım evin temizliğine yetişemediğini, artık gelinleri çağırmak da istemediğini söyledi. “Ee, ne olacak peki?” diye sorduğumda, “Bu bizim kiracının karısını çağırırım, ucuza da gelir. Bizimkiler 100-150 liradan aşağı gelmiyor. Zaten durumları kötü, hiç olmazsa yardımımız dokunur!” deyince, “İyi, sen bilirsin!” dedim…

Ertesi gün akşamüzeri geldiğimde evin pırıl pırıl olduğunu gördüm. Karım kadından çok memnun kalmıştı. Bu arada kadının adının Gülsüm olduğunu öğrendim. Karım, “Bende para yoktu, sen aşağı inip versene kadının parasını, 50 lira!” deyince içimde bir şeyler canlandı. Heyecanla aşağı inip kapıya vurdum. İçerden Arapça sesler gelirken kapı açıldı. Selman’ın oğlu açmıştı kapıyı. 5-6 yaşlarında ya var ya yoktu.

“Annen evde mi?” diye sordum birkaç kez. Çocuk içeri geçerken az sonra kapıda annesi, yani Gülsüm belirdi. Kendisine ilk defa bu kadar yakındım. Birkaç gece önce kocasıyla banyoda sikişen kadın şimdi tam karşımdaydı. Başında yine siyah türbanı vardı, ancak pardesü yoktu. Siyah, tek parça bir elbise giymişti, eski ve biraz dar görünen elbise vücudunun kıvrımlarını belli ediyordu. Özellikle memelerinin iriliği gözümden kaçmadı. Zeytin tanesini andıran gözleri beyaz yüzünü boncuk gibi süslemişti. Gözlerinin altına sürme çekilmiş gibiydi. Parayı uzattım, “Kusura bakmayın, hanım verememiş…” dedim.

O sıra arkasında bir kadın belirdi. Selman’ın annesiydi bu, ilk defa görüyordum kendisini. Oldukça şiveli ama yine de anlaşılır bir Türkçeyle, “Gelinim anlamaz Türkçe!” dedi. Ben sadece Selman Türkçe biliyor sanıyordum, ama annesi de biliyordu demek ki. “Siz Türkçeyi nerden biliyorsunuz?” diye sorunca, kadın, “Ben zamanında Urfa’dan gelin gittim Suriye’ye.” dedi.

Selman’ın annesi en fazla 60 yaşında gösteren bir kadındı. Ben daha yaşlı zannediyordum oysa. Uzun boylu ve yapılı bir kadındı. Çiçekli uzun bir elbise vardı üzerinde. Başını ise büyük, beyaz bir yazma ile bağlamıştı. Kadının gelinininkilerden de büyük ve dolgun memeleri vardı. “Buyurun bir kahve için!” diyerek yaptığı davete, “İnşallah başka zaman!” diyerek karşılık verdim. Yukarı çıkarken sikimin sertleştiğini fark ettim.

Gece olup da yatağa girdiğimde karıma sarıldım hemen. Karım, “Ne oldu?” dedi şaşırmış gibi. “Özledim seni!” deyince, “Bu gece yapmayalım Mehmet, her yanım ağrıyor valla, akşama kadar temizlik yaptık!” dedi. “Ben senin kocanım, öyle temizlik falan anlamam!” dedim ve bir elimi geceliğin altından sokup kalçalarını okşamaya başlarken diğeriyle de memelerini avuçladım.

Boynunu, yanaklarını, dudaklarını deli gibi öpüyordum. Bakımlı sayılacak bir kadın değildi karım ve bu yüzden yanaklarında, çenesinde ve dudaklarının üzerinde tüyler olurdu her zaman. Ama buna karşın bacaklarında ve kalçalarında kıldan tüyden eser yoktu.

Sikim kazık gibi olmuştu çoktan. Etli meme uçlarını dilliyor, ısırıyor, emiyordum. Karımın memelerine kıyasla Gülsüm’ünkiler daha büyüktü. Onun memelerini emdiğimi, yaladığımı hayal ettim. İlk başta isteksiz davranan karım yorgunluğuna rağmen karşılık vermeye başlamıştı. Alttan elini sokmuş ve sikimi sıvazlıyordu.

“Ağzına alsana!” dediğimde, “Tamam, ama sen de benimkini alacaksın!” dedi heyecanla. “Tıraş oldun mu sen?” diye sorduğumda, “Oldum, hem de kaymak gibi yaptım!” dedi. “O zaman şöyle gel, şu üstündekileri de çıkart!” dedim. Az sonra ikimiz de çırılçıplak bir haldeydik. Yorganı kaldırdım iyice. Karıma, üzerime ters şekilde uzanıp sikimi ağzına almasını söyledim. Hemen dediğimi yapıp sikimi somurmaya başlarken, ben de onun gerçekten kaymak gibi görünen amını dillemeye başladım.

Karımın etli amının içine dilimi soktum. Islak ve kaygan amının içi fırın gibi yanıyordu. Bu arada kendisi de sikimi deli gibi somuruyordu. Gece vakti müthiş bir 69 deneyimi yaşıyorduk. 30 yıllık evliliğimiz boyunca cinsellik yönünden ikimiz de deneyim kazanmış, birbirimizi nasıl mutlu edeceğimizi öğrenmiştik.

Amını dilleyip yalarken, sol elimin işaret parmağını göt deliğine soktum. Karımdan herhangi bir tepki gelmedi. Kıllı göt deliğinin içinde ileri geri hareket ettirdim parmağımı. Kasıklarını öptüm, yaladım, dilledim. Amından zevk sıvıları akmaya başlamıştı, dudaklarım ve çenem ıslanmıştı iyice. Dolgun göt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum bu arada. Karımın saksosu sikimi daha da sertleştirmiş, şişirmişti. Artık bir an önce amına girmek için yanıp tutuşuyordum.

“Tamam, hadi, bu kadar yeter!” deyince karım sikimi emmeyi bırakıp üzerimde doğruldu. “Ben üste çıkayım mı?” deyince, “İyi, hadi geç o zaman!” dedim. Sikim kazık gibi bir halde dikilmiş, tavana bakıyordu. Karım ayaklarını iki yanımdan yatağa koyup işer gibi çömeldi, eliyle kavradığı sikimi odanın loş karanlığında amına sokmak için hizaladı. Az sonra sikim karımın ıslak, yağlanmış gibi kayganlaşmış amına ağır ağır girdi.

Karımdan derin bir, “Ohhh…” iniltisi çıkarken, bir süre sikim amının içindeyken oturur vaziyette kaldı. Ellerini tuttum, az sonra götünü indirip kaldırarak sikimi amına sokup çıkartmaya başladı. Müthiş bir zevk alıyordum yine. Karımın kasıkları, götünün yanakları kasıklarıma ve taşaklarıma çarpıyor, ortaya çıkan sesler odada yankılanıyordu. Karımın iri, sarkık memeleri her bir hareketiyle sallanıyordu.

“Ihhh, ıhhh, ahhh, ımmm, ayyy, ohhh, ohhh…” sesleri karımın dudaklarından dökülüyor, benden de buna benzer sesler çıkıyordu. Karım bazen yavaş bazen hızlı bir şekilde oturup kalkmaya, sikimi amının en derinlerine sokup çıkartmaya devam etti bir süre. Sonrasında, “Dizlerim ağrıdı…” deyince, “Şöyle gel!” dedim ve belinden tutup bana doğru eğilmesini istedim.

Karım öne doğru eğildi dediğim gibi yaparak, dizlerini yatağa dayadı ve ellerini omuzlarıma koydu. Sikim halen amının içindeydi. Belimi kaldırdım, bacaklarımı dizlerimden bükerek iki yana açtım biraz ve bu şekilde alttan pompalamaya başladım. Kasıklarım, taşaklarım karımın dolgun göt yanaklarına çarptıkça ses patlamaları yaratıyordu. Sikim iyice kayganlaşmış amının içinde gidip geliyordu.

Sarkık memeleri pompaladıkça deli gibi sallanıyordu. Dudaklarından yine zevk iniltileri çıkmaya başlamıştı. Kalın, etli belinden tutuyordum sıkıca. Göt yanaklarının sikimin her bir darbesiyle löpürdediğini fark ediyordum. Altımızdaki bazadan gıcırdama sesleri gelmeye başlamıştı yine. Alttaki odada kimin kaldığını bilmiyordum. Selman karısıyla mı kalıyordu, yoksa çocuklar yada annesi mi kalıyordu bilmiyorum, ama eğer derin bir uykuda değillerse, yukarda karı koca bizim ne yaptığımızı bilmemeleri imkânsızdı.

Pompaladıkça boşalmaya yaklaşıyordum. Ellerimi göt yanaklarına attım ve karıma öne doğru biraz daha eğilmesini söyledim. Götü biraz daha havaya kalkarken daha büyük bir güç ve istekle sikiyordum. Odanın içinde sikişimizin sesleri yankılanıyordu resmen. Geçen sefer yavaş olmamı söyleyen karımdan bu kez hiçbir itiraz gelmiyordu. Var gücümle kendisini sikmeme sesini çıkartmıyordu.

Sonunda sarsıla sarsıla boşalmaya başladım. Boşalırken de pompalamaya devam ettim. Müthiş bir zevk dalgası her yanımı kaplarken karımdan derin ve hırıltılı iniltiler geliyordu. İkimiz de yorulmuştuk. Karım üzerime yığılmış haldeydi. Ne kadar dölüm varsa amına akıttım. Sıkıca sarıldık birbirimize.

Karım bir ayağını kaldırıp üzerimden kalktı ve yanıma uzandı. Başını göğsüme koyarken, “Çok yoruldum…” dedi. Çıplak bir halde o şekilde kaldık. Karıma, “Yıkanmayacak mısın?” diye sorunca, “Yorgunum, sabah yıkanırım…” dedi. “İyi o zaman, ben de sabah yıkanırım!” dedim, yorganı çektim üzerimize ve güzel, derin bir uykuya daldık…

Aradan geçen zamanda Gülsüm ve Selman’ın sikişmelerine kulak misafiri olmak istesem de, o ilk gecenin haricinde başka bir tanesine denk gelemedim. Karımla sikişmelerim ise son sürat devam ediyordu. Her seferinde siktiğimin karım değil de Gülsüm olduğunu düşünüyordum. Bu şekilde daha büyük zevk alıyordum…

Bu arada Selman’ın kira ödemeleri aksamaya başlamıştı. İşyerinden maaş alamadığını, geciktirdiklerini söylüyordu. Ben de her seferinde, “Tamam!” deyip bekleyeceğimi söylüyordum. Ama sonraki zamanlarda Selman önceki kiracıları aratır oldu. Üç aylık birikmiş kirası vardı, “Ne zaman vereceksin?” diye sorduğumda oyalayıcı cevaplar verdi. Benim de bir an tepem atınca küfür ettim. Selman en kısa zamanda vereceğini söyleyip giderken yaptığımdan pişman oldum.

Birkaç gün sonraydı. Karım küçük oğlumun evine gitmişti. Oğlum iş için şehir dışına gitmiş, karım da orada kalıyordu. Bu yüzden belki bir hafta daha kalacaktı orada. Akşam kapım çalınca açtım, gelen Selman’ın annesiydi. Adının Münire olduğunu öğrenmiştim, “Buyurun Münire Hanım?” deyince mahcup ve utangaç bir halde, “Beyim, az konuşalım mı senle?” dedi. İçeri davet ettim. Tek gelmesine şaşırmıştım.

Münire Hanım içeri geçti, oturmaya çekiniyordu. “Buyurun, çekinmeyin, oturun!” deyince anca oturdu. Üzgün ve titreyen bir sesle, “Beyim, kusura bakma, kaç zamandır kira veremedik. Çok borçlandık sana biliyorum. Benim oğlanı çıkarmışlar işten, içerde biriken parasını da alamadı. Eline, ocağına düştük, bu kışta kıyamette bizi kapıya koyma. Biliyorum senin için de zor, ama elimizden keşke bir şey gelse. Utandığı için kendi gelip söyleyemedi, ben geldim onun yerine. Eline, ocağına düştük…” dedi şiveli şiveli.

Biriken kiraları alacağımı düşünürken, şimdi bir bardak su içmem gerektiğini söylüyordu Münire Hanım bu dedikleriyle. “Ee, nasıl olacak peki, ne zaman alır parasını, kirayı ne zaman getirir?” dedim, kiradan gelecek para benim için önemliydi çünkü. Münire Hanım bileğinden bir bilezik çıkarıp, “Bunu al şimdilik, ne kadar eder bilmem, sen hesaplarsın…” diyerek uzattı.

Verdiği bilezik ince, teneke gibi bir şeydi. Doğru düzgün bir para etmezdi. “Bununla ne olacak ki, bir aylık kira bile değil bu, siz adam mı kandırıyorsunuz?” dedim sinirle. Münire Hanım, “Vallahi beyim, olan paramız bu, evde çocuklar iki gündür aç, azcık para vardı, onunla da ekmek, peynir aldık…” dedi. Yüzündeki ifade çok kötüydü, yalan söylemediği belliydi.

“Benim oğlan iş arıyor şimdi. Hayırlısıyla bir işe girsin, bu içerdeki parasını alsın hemen verir senin kiranı, mahcup etmez seni. Kurban olduğum, o zamana kadar idare et bizi, çoluk çocuk aç. Bir de sen bizi atma dışarı, vallahi o zaman iyice perişan oluruz…” dedi. Bu son sözlerini söylerken ağlıyordu. Kadının bu hali ve konuşması karşısında yapacak bir şeyim yoktu. Verdiği bileziği geri uzattım, cüzdanımdan da biraz para çıkarıp verdim. Almak istemeyince zorladım. Münire Hanım elimi öpmeye kalktı, benden büyük bir kadının bu şekilde davranması karşısında utandım. Dua ede ede gitti. Kira almayı beklerken üstüne para veriyordum.

Ertesi akşam işten döndüğümde kapım çalındı. Açınca karşımda Münire Hanım’ı gördüm yine. “Müsait miydin beyim?” deyince, “Tabii, buyurun!” dedim ve içeri davet ettim. Kirayı mı getirmişti, yoksa dün verdiğim paranın üzerine başka para mı isteyecekti bilmiyordum.

İçeri geçti, utana sıkıla, “Şey beyim, sana diyeceğim vardı kusura bakmazsan…” deyince cebimden yine para çıkacağını anladım. “Nedir?” dedim sıkıntıyla. “Bizim cereyan kesildi bugün, adamlar kesti. Birikmiş borcu vardı, ödeyemedik. Aşağıda karanlıkta oturuyoruz. Sen de varsa versen de ödesek…” dediğinde sinirlendim. “Ulan zaten üç kuruş paraya oturuyorsunuz, onu da veremiyorsunuz. Üstüne bir de benden utanmadan para istiyorsunuz!” dedim.

Münire Hanım’ın suratı kıpkırmızı oldu birden. “Sen de haklısın beyim…” dedi. “Seni göndereceğine o pezevenk oğlun gelsin!” dedim. Suratı bu sözüm üzerine daha da kızardı. “O yok burda, onun için ben geldim…” deyince, “O nereye gitti?” dedim. “Bilmiyorum, dün akşam çıktı, daha da gelmedi. Senin verdiğin parayı da aldı gitti, sabahtan beri aç açına oturuyoruz…” deyince daha da kızdım. Yanında oğluna epey bir küfür savurdum.

Münire Hanım tek kelime etmedi küfürlerime karşılık. “Haklısın beyim, sen de haklısın…” dedi başı öne eğik halde. Sonra da, “Sen gene de bir büyüklük yap, bir babalık yap bize. Bana değilse de bu gariplere acı. Ne olur versen para da hiç olmazsa şu cereyanı açtırsak…” dedi. Daha bir önceki kiracının sıkıntısını atamamıştım, kiradan hariç elektrik ve su parasını da üzerime yıkıp kaçmıştı. Şimdi yeniden aynısıyla karşılaşmak canımı fena halde sıkıyordu. Selman’ın elektriği üzerine almasında ısrarcı olmuştum, ama para gene benden çıkacak gibiydi.

“Ne olur beyim, elini ayağını öpeyim, kurban olduğum. Ne istersen yaparım, sen şu cereyanı açtır hele, borcunu da ben öderim. Bulur buluşturur gene veririm ben…” dedi. “Sen nasıl ödeyeceksin, neyin var senin?” dedim.

Münire Hanım ayakta duruyordu, bu sözlerimden sonra yanıma yaklaştı ve “Ne istersen yaparım beyim…” dedi. Bu sözlerinde bir şeyler vardı, ama tam emin olamıyordum. “Ne yaparsın?” diye sorduğumda, yine, “Ne istersen…” dedi. “Yani? Açık konuşsana be kadın!” deyince, “Eğer istersen sana karılık ederim…” dedi.

Ben Selman’ın karısını sikmeyi arzu ederken, birdenbire annesi ortaya çıkmıştı…

Suriyeli Kiracılarım! (3. Bölüm)

Münire Hanım’ın sözleri karşısında heyecanlandım ister istemez. “Sen ciddi misin?” diye sormadan edemedim. “Eğer sen de istersen olur…” dedi yine. Aklımda varsa yoksa gelini Gülsüm vardı, ama payıma Münire Hanım düşmüştü. Canımı sıktı bu durum.

“Kaç yaşındasın sen?” diye sorduğumda, “66.” dedi. Oysa daha genç gösteriyordu. Ben onu daha genç zannederken benden 13 yaş büyük çıkmıştı. Bir sigara yakıp derin birkaç nefes çektim.

Karşımda ayakta duruyordu. Üzerinde kol kısımları dantelli siyah tek parça uzun bir elbise vardı. Başını da parlak siyah bir türbanla bağlamıştı sıkıca. Elbisesinin altında koca memeleri bütün ihtişamıyla kendini belli ediyordu. Siyah elbise yapılı vücuduna dar geliyor ve memelerinden hariç kalçaları ve göbeği de beliriyordu.

“Beni memnun eder misin, kendine güveniyor musun?” diye sordum. Yüzü kızardı, kendisiyle alay ettiğimi düşünmüş olmalı ki titreyen sesiyle, “İstemezsen giderim…” dediğinde, “Az bekle!” dedim. Ayağıma gelen fırsatı kaçıracak değildim. Karımın yokluğunda benden büyük de olsa bir kadını sikme şansını geri tepecek halim yoktu.

Münire Hanım evini, barkını, yurdunu geride bırakıp gelmiş aciz bir kadındı. Bu yaşında borcuna karşılık bedenini satmayı göze alıyordu. Düşene tekme vurulmaz sözünün ne anlama geldiğini biliyordum. Ama içinde bulunduğum durumda bu söze uygun hareket edecek iradem ve nefsim yoktu.

“Seninle anlaşalım. Karım evde yok. Belki bir hafta daha gelmeyecek. O gelene kadar bana karılık edeceksin. Her akşam geleceksin, karım gelene kadar, tamam mı? Karım eve geldikten sonra da fırsat bulunca çağırırım seni. Eğer bir kere bile gelmezsen kendinizi kapının önünde bulursunuz. Anladın mı, kabul ediyor musun?” dedim.

Münire Hanım elleri yine önünde kenetli halde, yüzüme bakmadan, “İyi, tamam…” dediğinde, “Şöyle içeri geç!” diyerek yatak odasını gösterdim. Televizyonu kapattım ve yatak odasına geçtim. Münire Hanım yatağın önünde ayakta duruyordu. “Ne bekliyorsun, soyunsana!” dediğimde başındaki türbanını açtı önce. Yarıdan fazlası ağarmış saçları çıktı ortaya. Sonrasında elbisesinin önündeki birkaç düğmeyi açıp elbiseyi de başının üzerinden çıkarttı. Dizlerinin altına gelen çiçekli uzun bir don vardı altında. Üstüne ise beyaz bir tişört giymişti.

Tişörtü altındaki atleti ile başının üzerinden çıkardığında devasa memeleri çıktı piyasaya. Bir ineğin memesini andırırcasına iki koca karpuz gibiydi memeleri, sarkmıştı, meme başları sütlü çikolata renginde ve bir çay tabağı kadar vardı. Etli ve kararmış meme uçları ise iri bir zeytin tanesi kadardı. Görüntü sikimi sertleştirirken çiçekli donunu da sıyırdı aşağı. Kasıklarında ve amının üzerinde alınmamış, uzamış ve aynı saçları gibi ağarmış kıllar vardı. Epeydir tıraş olmadığı belliydi Münire Hanım’ın. Karnında ve göbeğinde de uzamış siyah tüyler vardı. Kılların ve tüylerin siyahlığına inat vücudu un gibi beyazdı.

“Ne zamandır tıraş olmadın sen?” diye sordum. “Çok oldu…” diye yanıtladı, ardından, “Sen de soyunsana…” dedi acelesi varmış gibi. Bakışları arasında soyunurken, “Gülsüm biliyor mu bu işi?” diye sordum. Önce cevap vermedi, ama sonra, “Nerden bilsin?” dedi. Sorumdan hoşlanmadığı belliydi.

Çırılçıplak kalırken ara ara bakışları sikime kayıyordu. Çoktan sertleşmiş ve kalkmış olan sikim birazdan onun kıllı, geniş amına girecekti. Yatak örtüsünü ve yorganı açtım, “Hadi gir!” dediğimde Münire Hanım yatağa uzandı. Kocaman, cüsseli vücudu yatağın yarısını kaplamış, devasa memeleri iki yanına sarkmıştı.

Yanına uzandım ve bir şey demesini, yapmasını beklemeden memelerine yumuldum. Etli uçlarını dillemeye, ısırmaya başlarken sağ elimle de alttan kıllı amını okşuyordum. Sık bir çalıyı andıran kılların ortasında amının etli dudaklarını parmak uçlarımla sıkıyor, parmaklarımı amının içine sokup çıkartıyordum.

Münire Hanım yaptıklarıma herhangi bir karşılık vermeden hareketsiz bir halde yatıyordu sadece. Uzun zamandır banyo da yapmıyordu muhtemelen, üzerinden pek de hoş olmayan bir koku geliyordu çünkü. Ancak o azgınlıkla bunu dikkate alacak halim yoktu.

Memelerini dillemeye, yalamaya, ısırmaya devam ediyordum. Kıllı amına dört parmağımı birden sokup çıkartıyor, amını ovalıyordum. Sikim kazık gibi bir haldeydi. Amına girmek için sabırsızlanıyordum, ama biraz daha sabretmek, etinin tadına varmak istiyordum.

Memelerinden sonra boynunu, göğsünü, yanaklarını ve yüzünü öptüm uzun uzun. Münire Hanım aynı bir odun gibi duruyordu yine. En sonunda dayanamayıp, “Senin hoşuna gitmiyor mu?” diye sordum. Şiveli konuşmasıyla, “Sen yapsana, ne edecen beni?” dedi. “Sen de katıl, böyle olmaz, öküz gibi durma!” dedim.

Ağarmış saçlarını okşadım. Gençliğinde güzel bir kadın olduğu belliydi. Alnını öptüm, ardından dudaklarını öpmeye başladım. Etli dudaklarını emdim, dudaklarının üzerinde aynı karımınki gibi siyah tüyler vardı ama Münire Hanımınkiler daha uzundu. Yanaklarında ve çenesinde kısa kalan tüyler bu noktada epey uzundu. Ancak yapacak bir şeyim olmadığından işime devam ettim.

Münire Hanım sözlerim karşısında tepkisiz kalmadı ve sağ elini sırtıma attı. Çıplak sırtımda nasırlı, güçlü elleri dolaşırken önce ürperdim ama sonra hoşuma gitmeye başladı. Koltuk altlarındaki kıllar da uzamıştı, oradan da ter kokuları yükseliyordu. Ancak normal bir ter kokusundan ziyade sanki baharat kokusuna benziyordu. Rahatsız etmeyen bir kokuydu.

Dudaklarını emdim uzun uzun. “Ağzını arala!” deyince bir miktar açtı, oluşan boşluğa dilimi soktum. Münire Hanım şaşırmış gibiydi. Dilim ıslak ve sıcak ağzının içinde geziniyor, dişlerine ve diline dokunuyordu. Ağzından da nahoş bir koku geliyordu. Akşam vakti soğanlı bir yemek yemişti anlaşılan ve soğan kokusunu alıyordum. Bir ara dilim dişlerinin arasında kaldı, dilimin ucunu ısırmıştı, belki heyecandan, belki şaşkınlıkla. Ama canımı yakmaya yeten bir ısırıktı.

“Dikkat et biraz!” deyince, “Az dur hele…” dedi Münire Hanım ve şaşkın bakışlarım arasında ağzını açtı. Elini soktuğu ağzından takma dişlerini çıkardı, dişleri yatağın yanındaki komodinin üzerine bırakırken bakışlarım dişlerin üzerindeydi. İnsanın içini kaldıran bir görüntüydü. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyordum.

Takma dişler ağzından çıkınca Münire Hanım’ın yanakları içe geçmiş, avurtları çökmüştü. Ağzını yeniden aralarken dilimi tekrar soktum içine. Dişlerinin yerinde şimdi derin bir çukur vardı, dilim diline değiyordu. Dişler çıkınca nahoş koku da azalmıştı.

Yüzünü, yanaklarını, boynunu öptüm, yaladım. Yaşından dolayı yumuşamış, sarkmış boyun etlerini emdim memeleri gibi. Sağ elimse kıllı amını okşamaya devam ediyordu. Dört parmağımla amını deli gibi yoğuruyor, am dudaklarını sıkıyordum. Etli, dolgun kalçalarını okşadım, tüylü karnında gezindi ellerim. Tüylü karnına inat kalçaları karımınkilere benzer şekilde kaymak gibiydi.

Bunlar olurken Münire Hanım’ın eli sırtımda gezinmeye devam ediyordu. Sırtımdan sonra belime attı elini, yavaş yavaş tava geliyordu. Yeniden memelerini emmeye, yalamaya başladım. Meme başlarını, uçlarını yaladım, dilledim. Münire Hanım’ın hoşuna gitmeye başlamıştı artık. Şimdi iki elini sırtımda, belimde gezdiriyor ve güçlü elleriyle beni kendine çekmeye çalışıyordu. Omuz başlarımı öpmeye başlamıştı bu arada. 66 yaşındaki kadın zevk almaya başlamıştı. Onun bu hali, davranışları hoşuma gitti, benim de istediğim buydu.

Artık daha fazla devam edecek halde değildim. “Şu bacaklarını aç!” dediğimde, kalın, güçlü bacaklarını iki yana olabildiğince açtı. Amının etli dudakları kıl yumağının arasında bile belli oluyordu. Bacaklarının arasına girdim ve kalkık sikimi amının kıllarına sürttüm. Karımın amının kısa ve sert kıllarına karşılık Münire Hanım’ın uzun kılları yumuşak kalıyordu. O nedenle hoşuma bile gitti bu kılların içinde sikimi gezdirmem.

Bir süre daha devam ettikten sonra derin ve geniş amına yavaş yavaş sokmaya başladım sikimi. İlk anda hafif bir ürperti gibi gelen soğukluğun ardından yakıcı bir sıcaklık hissettim sikimde. Sikim koca amının içinde kısa bir sürenin sonunda taşaklarıma kadar içindeydi. Değil sikimi, kolumu soksam içine alacak bir amı vardı Münire Hanım’ın.

Bir süre bekledim içinde. Gözlerini gözlerime dikmişti. Ellerim koca memelerinin üzerindeydi. Ağır ağır sikmeye başladım. Kıllı amının içinde sikim çok rahat halde gidip geliyordu. Altımızdaki bazadan derin ve yoğun gıcırtılar gelmeye başlamıştı. Münire Hanım’ın elleri sırtımda ve belimde geziniyordu yine.

Bir süre daha ağır ağır siktikten sonra hızlanmaya başladım. Gıcırtılar artarken kasıklarım ve taşaklarım Münire Hanımın kasıklarına çarpıyor ve şiddetli sesler çıkıyordu. Sikim amının ulaşabildiği en uç noktalara kadar girip çıkıyor, gidip geliyordu. Ama o noktaların da ilerisinde daha derin yerlerin olduğunu biliyordum. Münire Hanım’ın amı derin ve karanlık bir mağara gibiydi, o en dip noktaları şimdiye kadar bir adamın yarağı keşfetmiş miydi acaba? Oraya kadar ulaşan bir yarak yemiş miydi kim bilir?

Artık onu sikmiyor üzerinde tepiniyor gibiydim. Var gücümle pompaladıkça Münire Hanım’ın etli, dolgun vücudu aynı büyüklükte bir güçle beni geri itiyordu sanki. Koca memeleri üzerindeki ellerime rağmen deli gibi sallanıp löpürdüyordu. Bazanın gıcırtıları karımla sikiştiğim zamanlarınkini çok aşan bir haldeydi artık.

Boşalmaya gittikçe yaklaşıyordum. Her yanım uyuşmaya başlamıştı. Sinirlerim çekiliyordu sanki, kalbimin şiddetli atışlarını hissediyordum. Münire Hanımınsa dudaklarındaki belli belirsiz titremeler haricinde verdiği başka bir tepki yoktu. Bir de dişsiz ağzındaki boşlukta hareket ettirdiği dilini dışarı çıkarıyordu ara ara.

Dizlerinden büktüğü kalın ve ağır bacaklarını havaya kaldırdı bir zaman sonra. Pompaladıkça bacaklarının havadaki yaylanması hoşuma gidiyordu. Memelerinden çektiğim ellerimi dizlerinin arkasına attım ve bacaklarını biraz daha kaldırdım havaya.

Bu şekilde daha güçlü bir şekilde sikmeye başladım. Ses patlamaları odanın içinde yankılanıyordu. Memelerinin sallanışlarını önlemek için elleriyle onları kavramıştı, ama buna rağmen bıngıl bıngıl oynuyordu memeleri. Sikimin her bir darbesiyle koca vücudu ileri geri yaylanıyor, kat kat kalınlaşmış yağlı etleri titriyordu.

Derken boşalmaya başladım. Kıllı ve derin amına ne kadar dölüm varsa bıraktım, bırakırken de sokup çıkarmaya devam ettim. Büyük bir enerji boşalması yaşamış gibiydim sikimi amından çıkartırken. Sikimden akan döllerimi amının kıllarına akıttım.

Kalp atışlarım normale dönerken yanına uzandım. Münire Hanım hiçbir şey demeden kalktı ve yerde duran uzun donuyla amının kıllarına bulaşan döllerimi sildi.

Karımı daha önce de aldatmıştım, ama bu gece ilk defa kendi yatağında bir kadını sikmiştim. Ve bu da kiracımın annesine nasip olmuştu. 66 yaşında da olsa bana zevk vermişti Münire Hanım. “Hoşuna gitti mi?” diye sordum. Cevap vermek yerine üzerini giyindi çabucak, komodinin üzerinde duran takma dişlerini alıp taktı.

Tam çıkacakken, “Az bekle!” dedim. Cüzdanımı çıkardım, içinden 20 lira alıp uzattım. Bir paraya bir bana baktı, sonra da parayı alıp avucunun içinde sıktı ve bir şey demeden çıkıp gitti.

Merdivenlerden inerken kapının deliğinden baktım. Selman’ın sesini duydum bu sırada. Yüzünü göremiyordum, ama aşağıda olduğuna emindim. Annesine Arapça bir şeyler söyledi, annesi de ona. Ne dediklerini bilmiyordum elbette.

Münire Hanım Selman’ın dün akşam çıkıp gittiğini ve henüz eve dönmediğini söylemişti. Yalan söylemişti, Selman bu şekilde söylemesini istemişti muhakkak. İyi ama Münire Hanım (İstersen sana karılık ederim…) derken Selman bundan haberdar mıydı? Oğlu borçlarına karşılık annesini mi siktirmişti bana?

Ertesi akşam eve geldim. Münire Hanım’ı beklemeye başladım. Saat dokuza doğru kapıya vuruldu. Açınca Münire Hanım’ı gördüm. İçeri geçti, kendiliğinden yatak odasına geçecekken, “Az dur!” dedim. “Ne oldu?” diyerek bana baktı. “Selman geldi mi?” diye sordum. Münire Hanım, “Yok, Allah onun boyunu devirsin, hangi cehenneme gitti bilmiyorum…” dedi.

“Bana bak, bana yalan söyleme. Dün akşam sen gittikten sonra o pezevengin sesini duydum. Seninle konuştu, Arapça bir şeyler konuştunuz. Seni o mu gönderdi?” dedim. Sözlerim karşısında yüzü pancar gibi kızardı. “Yok beyim, vallah evde değil, sen başkasının sesini duydun herhalde…” dedi, ama yalan söylediği çok belliydi.

“Ağzına sıçarım senin, oğlun sana pezevenklik mi yapıyor lan orospu?” dediğimdeyse, “Tövbe bismillah, o nasıl söz beyim?” dedi bir eliyle ağzını kapatırken. “Bu gece burada kalacaksın, nasılsa karım evde yok. Seni sabaha kadar sikecem, eğer gitmeye kalkarsan ağzına sıçarım!” dedim.

Münire Hanım şaşırmış ve korku dolu gözleriyle bana bakarken onu sabaha kadar sikmenin planlarını yapmaya başlamıştım…

Suriyeli Kiracılarım! (4. Bölüm)

Dairenin kapısını kilitlerken, “Vallah kalamam beyim sabaha kadar, dünkü gibi yap, bırak gideyim…” dedi yalvaran gözlerle bakarak. “Dünkü gibi olmayacak, sabaha kadar dedim sana, seni buraya oğlunun gönderdiğini biliyorum, bana numara yapma!” dedim.

Selman için, “Allah onun belasını versin, beni bu yaşta ne hale soktu!” dedi öfkeden titreyen sesiyle. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu, “Bırak da gideyim beyim, kurban olduğum…” diyordu sürekli. Ama onu bırakacak değildim.

“Ağlayıp durma, faydası yok!” dedim sözlerine karşılık. Münire Hanım en sonunda bir işe yaramadığını fark edince ağlamayı kesti. Beni etkileyemeyeceğini anlamıştı. “Yatak odasına geç!” dedim. Bir süre şaşkın bir halde ayakta durduktan sonra yatak odasına geçti.

Bugün dünkünden farklıydı. Uzun ve bol siyah bir etek giymişti. Üzerinde ise çiçekli, uzun kollu bir gömlek vardı. Başını ise siyah büyük bir türbanla bağlamıştı. Türbanın altından parlak kırmızı bonesi görünüyordu. Gömleğin altından sutyensiz koca memelerinin oynamaları belli oluyordu. Gözlerinin altına aynı gelini Gülsüm gibi sürme çekmişti ayrıca. Kendini beğendirmek, etkilemek için yapmıştı bunları.

“Ne bekliyorsun, soyunsana!” dediğimde üzerindekileri çıkartmaya başladı. Eteğini aşağı indirdiğinde dünkü gibi uzun bir don giymediğini, onun yerine kalçalarını sıkmış ve tayt gibi görünen beyaz paçalı bir külot giydiğini gördüm. Amının izi beyaz kalçalarını, kasıklarını sıkan külotun üzerinde belirmişti. Gömleğin düğmelerini açtı tek tek ve çıkarttı. Gömleğin altında ince askılı beyaz bir atlet vardı ve memeleri içine sığmamıştı. Atlet de külotu gibi dar gelmişti üzerine. Belki de bu atlet ve külot onun değil Gülsüm’ündü, onunkileri giyip gelmişti.

Atleti başının üzerinden zorlukla çıkardığında memeleri sallanıp löpürdedi. Sonunda sıra külotuna gelmişti. Lastiklerinden tutup sıyırırken amındaki kılları aldığını gördüm. Tıraş olup da tamamen temizlememişti, muhtemelen uzamış kılları makasla kesmişti, ama dünküne göre daha güzel görünüyordu bu şekilde. Uzun kıllardan pek belli olmayan amının derin yarığı şimdi karşımdaydı. Kararmış ve etli amının dudakları da düne göre daha net görünüyordu. Külotu tamamen çıkarınca ben henüz bir şey demeden yatağa girdi.

Sikim kazık gibi olmuştu bile. Bir çırpıda soyundum ve yatağa girdim. Ellerim dolgun vücudunda gezinmeye başladığında elimin soğukluğunun onu ürperttiğini fark ettim. İri memelerini sıkıp yoğurdum, kalçalarını okşadım. Dudaklarım etli meme uçlarıyla buluştu az sonra. Onları emiyor, dilliyor ve küçük küçük ısırıyordum. Dün yatakta kazık gibi duran Münire Hanım bugünse ilk andan saçımı, sırtımı okşamaya başlamıştı.

İki devasa memesini uzun uzun elledim, yaladım, öptüm. Belki de memelerinin bu kadar büyük ve sarkık olmasının sebebi uzun seneler boyunca kocasının ellemesiydi. Kim bilir kaç çocuk doğurmuştu? Selman’ın başka kardeşinin olup olmadığını bilmiyordum, o söylememiş ben de sormamıştım hiç.

Memelerinde gezinen elimi aşağılara kaydırdım. Tüylü karnını, göbeğini okşadım. Kasıklarına ulaştı sonrasında elim. Dünkü gibi ormanı andıran kılların yerinde şimdi küçük yeşil çayırlar var gibiydi. Kıllar kısa olmasına rağmen yumuşaktı yine de.

Amını hissettim parmak uçlarımda. Kıl yumağının engel olduğu güzellikler şimdi elimin altındaydı. Amının yarığını okşadım, etli dudaklarını sıktım ufak ufak. Sonra da dünkü gibi dört parmağımı soktum içine. Bu anda Münire Hanım’ın dudaklarından, “Ihhh…” diye bir inilti çıktı. İki gündür ilk defa bir inilti çıkartmıştı. Hoşuna gittiğini anladım. Parmaklarımı amının içine yavaş yavaş sokup çıkartıyordum. Amında ıslaklık yoktu, ama içi o kadar genişti ki, ıslanmasına gerek yoktu.

Dilim ve dudaklarım ise memelerinde geziniyordu yine. Saçlarımı okşuyor, belimde, sırtımda nasırlı kalın parmaklarını hissediyordum. Bacaklarını iki yana açtı biraz, bu şekilde parmaklarımı amına daha rahat sokup çıkartabilecektim.

Memelerinden sonra yüzünü, yanaklarını, alnını öptüm. Boynunun etlerini emdim yine. Kulaklarını dilledim, içine dilimi soktum, kulak memelerini emdim tıpkı memelerini emiyormuşum gibi. Kulak memelerinde derin bir yarığı andıran küpe delikleri vardı. Kulaklarını bu şekilde dilleyip emmemden çok hoşlanmıştı. Beni kendine bastırıyor, çekiyordu Münire Hanım.

Üzerinden dünkü gibi ter veya nahoş bir koku gelmiyordu. Onun yerine beyaz kalıp sabunun kendine has kokusunu alıyordum. Koltuk altlarında da uzamış kıllar yine aynı şekilde dursa da ter kokusu yoktu.

Sıra dudaklarına geldiğinde, yine, “Ağzını arala!” dedim. Dediğimi yapınca dudaklarını emmeye başladım. Etli dudaklarını uzun uzun emdim, dudak altında ve üstünde bulunan tüyler dudaklarıma ve dilime batıyordu, ama benim için sorun değildi bu. 30 yıllık karımdan aşinaydım sonuçta. İlginç olansa Münire Hanım’ın dünkü gibi acemi davranmamasıydı. Ağzının içine soktuğum dilimi diliyle karşılamıştı, ne yapacağını biliyordu. Ağzından dün gelen hoş olmayan, soğan kokusunun yerinde şimdi ilginçtir karanfil kokusu vardı. Münire Hanım birkaç karanfil tanesini ağzına atıp çiğnemişti anlaşılan. Dünkü eksiklerini tamamlamaya çalışmış, bunda da başarılı olmuştu.

“Dilini çıkar!” dediğimdeyse çıkardı dilini ağzından. Islak, pembe dilini emdim. “Sen de yap!” deyince Münire Hanım dilimi emdi, vakumladı hatta. Sonrasında dillerimiz yeniden buluştu. Büyük bir keyif almaya başlamıştım. Benimle zorla değil, isteyerek birlikte olmasını istiyordum çünkü.

Üstte dillerimiz birbirine aşkla kenetlenmişken, altta da ilginç şeyler olmaya başlamıştı. Münire Hanım’ın nasırlı sağ elini sırtımdan çekmiş ve altta sikimi tutmuştu. Sikimi okşuyor, sıvazlıyordu. Bu andan sonra aldığım keyif katlanarak artmaya başladı. Sağ elim amında, sol elim memelerindeydi. Dudaklarım ve dilim onun etli dudaklarında, pembe dilinde gezinirken, onun sol eli sırtımda ve belimde, sağ eliyse sikimdeydi.

Okşamaları sertti, elinin kalın ve güçlü parmaklarının arasında sikimi sertçe sıkıyor, sanki bir ineğin memesini sağmaya çalışıyordu. Sikim amına girmek için geriye saymaya başlamıştı artık. İçine dolan kanla iyice şişmiş ve sertleşmişti. Yine de amına sokmadan önce yapmam gereken birkaç şeyin daha olduğunu düşünüyordum.

Bakışları arasında, “Bacaklarını arala biraz daha!” dedim. Yorganı üzerimizden çektim. Münire Hanım’ın yaşlı, etli amını ağzıma alıp emmek, yalamak istiyordum. Bacaklarının arasında yerimi aldım az sonra ve yine şaşkın bakışları arasında yavaşça eğilerek amına aynı bir dondurmaya yapar gibi dil darbeleri atmaya başladım.

Amından, aynı üzerinden olduğu gibi sabun kokusu geliyordu, üstelik koku daha yoğun bile sayılabilirdi. Amının kararmış etli dudaklarının üzerinde gidip gelen dilim onun koca gövdesini elektrik çarpmış gibi titretti. “Ayyy…” diye attığı küçük iniltinin ardından dizlerinden büktüğü bacaklarını iki yana daha da ayırdı. Saçlarımı okşamaya başlamıştı. Amının derin yarığında gezdirdim dilimi. Am dudaklarını emdim uzun uzun.

Sonrasında içine soktum dilimi. Kararmış dudaklarına inat amının içi kızıl, pembe bir renkteydi. Canlı rengine yakıcı bir sıcaklık eşlik ediyordu. Pembe kızıllığın içinden amının uzamış ve etli dili çıkıntı yapmıştı. Dudakları gibi dilini emmeye başladım bu kez. Ve bu anda Münire Hanım’ın iri gövdesinin yatak üzerinde çırpınışları başladı. Amının dilini emdikçe kadının koca vücudu sarsılıyordu. Saçlarımda gezinen eli okşamaların yerine şimdi saçlarımı çekiyordu.

Uzun uzun dilledim amının dilini, yaladım, emdim, vakumladım. Dilimi bu kez amının içlerine sokmaya başladım. Soktukça dilim amının içinde ilerliyordu. Dilimi uzatabildiğim kadar uzattım. Ben uzattıkça Münire Hanım’ın amı içine alıyordu dilimi. Amının yakıcı sıcaklığı da dilim içerilere girdikçe artıyordu. Dilim ve dudaklarım amı ile bütünleşmiş adeta bir olmuştu.

Başım iki koca kalçasının arasında sıkışmıştı. Aldığı zevkle kalçalarını kasıyor, başıma büyük bir güçle bastırıyordu. Bu şekilde devam edemeyeceğimi anlayınca kalın bacaklarını tuttum alttan ve omuzlarıma attım. Büyük bir güç binmişti omuzlarıma, ama en azından daha rahattım. Dizlerimin üzerine çökmüş haldeydim, rahat etmek için öne doğru biraz kaydım. Bu sayede Münire Hanım’ın omuzlarımdaki bacakları havaya kalkarken amını daha rahat dilleyebilecektim.

Amının üzerindeki kılları hemen hemen eşit bir seviyede makasla kesmişti, ama kasıklarında yer yer uzun kıllar vardı halen. Ancak uzun ve kıvır kıvır olmuş kıllar sanki pamuk gibi yumuşaktı. Dilime, dudaklarıma, yanaklarıma batsa da rahatsızlık vermiyordu.

Amının içindeki dilimi bir yarak gibi kullanıyordum. Karımın amına da bu şekilde sokuyordum dilimi ve bundan büyük zevk alıyordu her seferinde. Bir süre sonra Münire Hanım’ın kalın bacaklarının ağırlığını daha fazla taşıyamayacağımı fark ettim. Ayrıca amını da daha fazla dillemek istemiyordum. Onun şimdiye kadar görmediğim bir yönünü keşfetmeye gelmişti sıra.

Bacaklarını aldım omuzlarımdan ve “Dön şöyle, dizlerinin üzerinde domal!” dedim. Münire Hanım bir şey demeden kalktı ve dediğim gibi yaparak köpek gibi domaldı. Bembeyaz göt yanaklarının üzerinde de aynı karnında olduğu gibi siyah tüyler vardı ama çok değildi. Oldukça derin göt yarığında ise boydan boya siyah kılların hâkimiyeti vardı.

Göt yanaklarını tuttuğumda etleri titreyip löpürdedi hemen. Bir süre ovaladım onları, yoğurdum, öptüm. Ardından tutup ayırdım iki yana iyice. Derin göt yarığı iki yana açıldığında kıl yumağının arasında götünün derin ve karanlık bir çukuru andıran deliği çıktı meydana.

Göt deliğinin ağzı kıllarla kaplanmıştı. Amının kıllarını keserken göt deliğindekileri unutmuştu Münire Hanım. Ama o kılları tek başına alması mümkün değildi elbette. Göt yarığında terden kaynaklı bir ıslaklık vardı. Güneş görmeyen sık ağaçlarla kaplı bir ormanın tabanı gibi sürekli ıslaktı sanki. Yatak çarşafının ucuyla bu derin yarıktaki ter damlacıklarını sildim. Göt deliğinden hafiften bir osuruk kokusu geliyordu, bunun dışında aynı sabun kokusu da geliyordu burnuma. Çarşafın ucuyla göt deliğinin ağzını da sildim. Münire Hanım’ın başını yana çevirip bana bakmaya çalıştığını gördüm. Götünün çukur gibi deliğine bakılırsa daha önce götten sikildiği anlaşılıyordu. Normal haline göre oldukça genişti çünkü.

Karımı ilk kez o 45 yaşındayken, büyük oğlumun evlendiği gece götünden sikmiştim. Oğlumun gelinimi siktiği gece, karım da bana götünü sunmuştu. O günden beri yaklaşık 5 yıl geçmiş, o 5 yılda da götünü iki üç ayda bir siktirir olmuştu. Basit bir hesapla karımın götünü şimdiye kadar 15-20 kez sikmiştim, ama halen daha göt deliği dardı ve sikimi sokarken zaman zaman sabun kullandığım oluyordu.

Ama Münire Hanım’ın göt deliğine bakılırsa değil 15-20, belki 150-200 kez sikilmiş gibi görünüyordu. Göt deliğinin etrafındaki uzun, ağarmış kıllara aldırmadan dilimi değdirdim deliğin ağzına. Münire Hanım yaptığım şey karşısında şaşırmış bir halde başını geriye attı. Yoğun şivesiyle, “Ne ediyon beyim?” dedi.

“Sen dön önüne, konuşma!” dedim yanıt olarak. Münire Hanım önüne dönmek yerine merakını yenemeyip bakmaya devam etti. Göt deliğinin içine giriyordu dilim. Dilimin ucunu deliğin ağzında gezdirmeye, içine sokup çıkarmaya devam ettim bir süre daha.

Bu arada sikimin sertliği, kalınlığı son noktasına ulaşmış gibiydi. Balon gibi şişmiş nerdeyse patlayacak bir hale gelmişti. Münire Hanım domalmış bir halde dururken amına bu şekilde girecektim. Götünü dillemeyi bıraktım, sikimi sıvazladım bir süre. Göt yarığına sürttüm, kılların sikime batarken yaşattığı keyif tarifsizdi. Bundan Münire Hanım da hoşlanmıştı anlaşılan.

Aynı yoğun şivesiyle, “Büzzüğümden mi sikecen?” dedi. “Daha önce siktirmişsin belli ki!” dedim. “Hee, bizde adettir…” diye karşılık verdi. Nasıl bir adet olduğunu anlamadım, ama benim işime yarayacağı belliydi. Karımın verme konusunda cimri davrandığı götünün yerine şimdi Münire Hanımınkini sikebilecektim. “O da olacak, sabret!” dedim ve sikimi arkadan amına sokmaya başladım.

Sikim amının derinliklerine ulaşırken öne doğru kaydım dizlerimin üzerinde. Az sonra taşaklarımı bile içine alacak kadar girmişti sikim amına. Bir süre bekledim o şekilde. Ardından önce yavaş sonra hızlı tempoda sikmeye başladım. Kasıklarımın göt yanaklarına, kıllı kasıklarına çarpmasından kaynaklanan sesler gelmeye başladı hemen.

Münire Hanımın etli, dolgun ve yumuşak göt yanakları deli gibi oynuyor, bıngıl bıngıl sallanıyordu. Elleriyle yataktan destek almış başını bazen yana çevirip bakmaya çalışıyordu. Pompaladıkça sikim amının içinde sanki boşluktaymış gibi gidip geliyordu.

Bu anlarda Münire Hanım’dan, “Vığhhh, vığhhh…” diye garip sesler gelmeye başladı. Arapça bu şekilde mi inliyor acaba diye düşündüm bir an. Daha da hızlandıkça çıkardığı sesler artmaya başladı. Bu arada kendisi de ellerinden destek alarak dizleri üzerinde öne arkaya doğru yaylanmaya başlamıştı. Bu şekilde kendini bana bastırıyor, sikişmemize katkı sağlıyordu kendince. Çok hoşuma gitmişti bu davranışı.

Ellerim göt yanakları üzerinde, kalın ve etli belinde geziniyordu. Devasa, sarkık memeleri pompalamalarım ve onun sallanışları nedeniyle ileri geri, sağa sola çıldırmış gibi oynuyordu. İçi sütle dolmuş bir Hollanda ineğinin memelerinden farkı yoktu memelerinin. Eğilip alttan tuttum ikisini de. Ancak ellerim memelerini kavramaya yetmiyor, küçük kalıyordu. Her bir yarak darbemle beraber memeleri ellerimin arasında kaçıp kurtulmaya çalışıyor, sallanmaya devam ediyordu.

Sağ elimin başparmağını göt deliğine soktuğumda Münire Hanımdan bir tepki gelmedi. Fark etmemişti belki de. Kendini ileri geri sallamaya bana yaslamaya devam ediyordu sürekli. Çıkardığı garip iniltileri de son sürat devam ediyordu.

Altımızdaki baza yaşadığımız müthiş sikişme nedeniyle ağır ağır gıcırdıyordu. Münire Hanımın kasıklarına, göt yanaklarına çarpan kasıklarımın ve taşaklarımın sesi bu gıcırtıları geride bırakıyordu. Aşağıdaki Selman’ın, annesi sikilirken çıkan sesleri duymaması mümkün değildi. En çok da o pezevengin duymasını istiyordum zaten. Borcuna karşılık 66 yaşındaki annesini göndermişti pezevenk. Ama yine de bunun için ona kızmak yerine teşekkür etmem gerekliydi. 66 yaşında da olsa annesi bana müthiş bir zevk yaşatıyordu.

Zaman ilerledikçe boşalmaya yaklaşıyordum. Aynı dünkü gibi sinirlerimin gerildiğini hissettim. Aynı zamanda baldırlarıma kramp girmiş gibiydi. Son bir gayretle daha şiddetli ve hızlı halde sikmeye başladım. Münire Hanım koca gövdesine rağmen yarak darbelerimle baş edemeyeceğini anladığında dirseklerini kırdı ve kollarını dayadı yatağa. Bu halde başını iyice eğmiş, yastığa yapıştırmış gibiydi. Hırıltılı ve yoğun iniltileri çıkartmaya devam ediyordu, ama kendini bana yaslamayı bırakmıştı.

Bembeyaz göt yanaklarının löpürdemeleri sikim amının içinde olduğu halde beni daha da azdırıyordu. Sikimi amından sokup boğazından çıkarmak istiyordum. Amından osurmaya benzer sesler gelmeye başlamıştı artık. Kocaman amı sikimle beraber hava da alıyordu içine, amı adeta bir körük gibi çalışıyordu. Amının seslerine göt deliğinden gelen osuruklar karışmaya başladı. Kadın sikilirken resmen osuruyordu. Münire Hanımın hem ağzından, hem amından, hem de göt deliğinden sesler çıkıyordu.

Sonunda kendimi kaybedercesine boşalmaya başladım. Döllerim bir günlük aranın ardından yeniden Münire Hanımın amı ile buluşurken gözlerim kapanıyor, bilincim gelip gidiyordu. Boşalırken sikimin tatlı bir şekilde gıdıklandığını hissediyordum. Daha doğrusu sikimin içindeki damarlarda, döllerimin aktığı hortumlarda tatlı bir yanma yaşıyor gibiydim. Bazen işerken oluyordu böyle, ama şimdi Münire Hanımın yıllanmış amcığına akıtırken oluyordu, çok hoşuma gidiyordu.

Boşalmam bittiğinde sikimi amının içine bastırdım iyice. Kalan son birkaç dölümü de ziyan etmek istemiyordum. Sikimi çıkardığım vakit Münire Hanımın amının döllerimi bir sünger gibi emdiğini gördüm. Tek bir damla bile yoktu sikimden akan. Aynı şekilde amından dışarı akan bir döl damlası da yoktu.

Ayağa kalkarken Münire Hanım da doğruldu. Sikişme esnasında ben farkına varmadan takma dişlerini çıkarıp yastığın üzerine koymuştu. Dişler, karımın uzun, içi yün dolu yastığının üzerinde duruyordu. Ağzından tükürük akıyordu. Aynı dünkü gibi yanakları içe geçmişti. Dünküne inat yüzü gülüyordu bu kez.

“Hoşuna gitti mi?” diye sorduğumda, ellerini birleştirip, “Şükran, Şükran…” dedi birkaç kez. Arapça teşekkür ediyordu. 66 yaşındaki kadın kendisini siktiğim için bana teşekkür etmişti. Gururumu okşadı bu hareketi. Karımın yokluğunda bana güzel bir sikiş ziyafeti çektiği için ben de ona teşekkür ettim.

“Yıkanalım mı?” dediğimde başını salladı. Birlikte banyoya geçtik…
isterseniz davamı gelecek :D..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Ben Karım ve Diğerleri 7.Bölüm

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Karım ve Diğerleri 7.Bölüm

Füsun ve Semih’le süper geçen haftasonunun ardından yoğun bir iş temposuna girmiştim. Bu esnada büroda yönetici pozisyonunda bir eleman ihtiyacı oluşmuş ve tabiki hemen aklıma Asuman gelmişti. Teklifi yapmamla, Asuman’ın Mersin’e gelip işe başlaması bir haftayı bulmamıştı. Evini ayarlamıştık. Bu süre içinde bizde kaldı ve iki gece doya doya sikiştik.

Çevremizle ilişkilerimizi genellikle karım organize ettiği için, Füsun’larla geçirdiğimiz haftasonundan sonra, adeta gösterip vermeyen kadınlar gibi, ortamı hiç seks aşamasına getirmiyordu. Eminim Füsun ve Semih her dakika karımın ağzının içine bakarak bekliyor ve karımın bir işaretini bekliyorlardı.

Benim yine yurtdışına çıkmam gerekiyordu. 15 günlük bir süre olunca, karım, “Ben de geleyim, hem Serpil’i de özledim, ona da uğrarız!” deyince, “Tamam!” dedim. Almanya’dan ben ayrılıp İtalya’ya geçtim, karım da Belçika’da Serpil’in yanına gitti. İtalya’da yoğun geçen 10 günden sonra, ben de Belçika’ya geçeceğimi haber verip, yola çıktım. Beni istasyondan almaya geldiklerinde, ikisi de birer afet olmuştu. Serpil herzamanki gibi, “Enişteee!” deyip boynuma sarılmış, “Canım eniştem seni çok özledim, sana neler neler vereceğim!” deyip dudaklarımdan öpmüştü. Doğrusu ben de bu kızı çok özlemiştim. Karımla da kısa bir öpüşmeden sonra, arabayla Serpil’in evine geçtik.

Harika bir masa hazırlamışlardı. Hemen duşumu aldım, yemeğe geçtik. Yemekten sonra kızlar beni aralarına alarak yavaş yavaş soymaya başladılar. Karım dudaklarımı ve göğsümü yalarken, Serpil şortumu indirip yarağımı ağzına aldı. Sikimi kazık gibi yaptıktan sonra, sırtüstü uzanan karımın bacaklarını araladı, benim sikimi karımın am dudaklarına sürtüp duruyordu. Karımı daha fazla bekletmeden dibine kadar sokup hızla sikmeye başladım. Bu esnada Serpil başını arkadan ikimizin arasına sokmuş, karımın amına girip çıkan yarağımı ve karımın amını somurup duruyordu. Karım daha fazla dayanamadı ve boşaldı.

Serpil’in altındaki külot iyice götünün arasına girmiş ve o avuç dolusu amı dışarı atmıştı. Beni sırtüstü uzatarak, sikimden başlayıp göğüslerimi boynumu yalayarak kendini yukarıya çekerek, tam ağzımın hizasında oturup, o nefis amı ağzıma verdi. Külodunu biraz kaydırıp amını emmeye başladığımda, Serpil üzerimde resmen kuduruyordu. “Al eniştem bu am sana kurban olsun! Biliyormusun harika bir sikicisin, sik karılarını! Amını siktirmek isteyen her kadın senin yarağına kurban olsun!” diyordu.

Sonra üzerimden kalkarak domaldı. Ben de arkadan o avuç dolusu amına sikimin kafasını değdiriyor, biraz sokup çıkarıyordum. “Hadi enişte, öksüz koyma amımı, bas!” deyince, Serpil’in amına dibine kadar sertçe girdim. Altımda resmen kıvranan bu kadını hoyratça sikiyordum. Karım da Serpil’in altına uzandı, o iri memeleri yalayıp yutuyordu. Serpil kudurmuş bir halde boşalıyordu. “Hadi enişte biraz da götümden sik! Benim götüm, Berna’nın anlattığına göre Füsun’un götü gibi folloş değil, sana kutu gibi göt siktireceğim!” deyince, ben de, “Am üstünde göt sikmek istiyorum!” dedim. Serpil hemen karımı sırt üstü yatırıp üzerine çıktı ve amını karımın amına sürterek öne eğildi, kara üzümünü yarağıma sundu.

Sikim karımın amının üstünden kayıyor ve Serpil’in göt deliğine değiyordu. Daha fazla bekletmeden sikimin kafasını sokup Serpil’ın götüne geçirdim. Bu manzara beni kudurtmuştu, Serpil’in götüne dibine kadar sokup çıkarıyordum. Gerçekten de kutu gibi götü vardı. Karım da altta hayranı olduğu o memeleri yiyordu. Bir ara Serpil’i karımın üstünden kaldırıp kucağıma aldım ve daha da sert siktim götünü. Sonra da mengene gibi bana sarılan Serpil’in götüne fışkırtmaya başladım. “Sik eniştem, fışkırt içime!” deyip, o da birkez daha boşalmıştı. Sikimi götünden çıkarınca, Serpil osurarak bütün dölleri dışarı püskürttü. “Enişte özür dilerim, kendimi tutamadım, ama beni bu kez çok sert ve harika siktin, teşekkür ederim!” dedi.

Yorgun bir şekilde yatağa uzanmış sohbet ediyorduk. Karıma, “Günlerin nasıl geçti?” diye sorduğumda, “Valla genellikle alışveriş yaptık, çok güzel çamaşırlar ve sex aletleri aldım. Füsun’un birkaç siparişi vardı, onları aldım. Bir ara gösteririm!” deyip yattı. Serpil aramıza girip, “Enişte seni tanıdığım için çok mutluyum, nolursun bana sarıl, senin kollarında uyumak istiyorum!” deyince, ben de Serpil’e sarıldım, adeta karımmış gibi şefkat gösterek kollarımda uyuttum.

Yurtdışından dönmüştük. Ertesi gün Semih ve Füsun bize çıkmışlardı. Füsun yerinde duramıyordu, karımın aldıkları çok hoşuna gitmiş, adeta çocuk gibi seviniyordu. Karım adet gördüğü için, Füsun (Grupseks yapalım) diyemiyor, ama eminim amcığı yanıp kavruluyordu. Karımla Füsun konuşmuşlar, grupseksi önümüzdeki haftaya bırakmışlardı.

Şirkete geldiğimde personelle kısa bir toplantı yaptım ve durum değerlendirmesi için Asuman’la odaya kapandık. Asuman ben yokken iki yurtdışı iş bağlantısı yapmış ve buroya tamamen hakim olarak işleri tam rayına oturtmuştu. “Ee patron, artık benim de mükafatımı verirsin!” deyip, mis gibi kokan memelerini burnumun dibine kadar soktu. Asumanla şirket işlerimiz bitmişti, ama özel işlerimiz için kudurup duruyordu. Asuman, “Eve tamamen yerleştim, bugün bana gelin!” dediğinde, karımın adetli olduğunu, bugün olamayacağını söyledim. Asuman, “Ben gene de Berna’yı arayacağım! dedi. Telefona sarıldı karımı aradı ve “Kız 15 gündür perişanım, adet olacak zamanı mı buldun?” deyip takıldı. Karım da, “Al kız bu gece senin olsun, tadını çıkar!” deyince, adeta sevinçten uçarak boynuma sarıldı, “Bu gece benimsin!” dedi.

Asuman gün boyunca masasının altından sırıksıklam olan külotsuz amcığını bana gösterip, fırsat buldukça amını avuçlayarak, parmaklayarak hasretini dindirmeye çalıştı. Bu görüntüler beni de azdırmıştı ki, o esnada aklıma birşey geldi, bu gece Semih’i de götürecektim ve Asuman’ı beraber sikecektik. Semih’e telefon açıp, “Bu gece için bütün planlarını iptal et, senle bir yere gideceğiz!” dediğimde, telefonda ağzının suyunun aktığını hissetim. Asuman’ana da, “Sana bu gece bir sürprizim olacak!” deyince, o da heyecan ve merakla akşamı beklemeye başladı. Karımı arayarak durumu anlattım. Ardından Füsun’u ben aradım, “Bu gece kocanla çapkınlık yapacağız!” dedim. Füsun’dan şakayla karışık bir sürü küfür yedim, ama kesinlikle Semih’le arıza çıkarmıyacağına dair söz verdi bana.

Akşam Asuman erken çıktı. Ben de Semih’i beklerken, çoktan beri aramadığım Figen’i aradım. Telefonda adeta sesi gülüyordu, çok sevinmişti aradığıma. Hoşbeş faslından sonra bana, “Sizi çok özledim! Yazlığa geçtiğinizde, gelip 15 gün kalmak istiyorum!” dedi. Füsun ve Semih’i de merak ediyormuş. Sonra da, “Belçika’da Serpil’i nasıl sikip osurtmuşsun öyle!” deyince, karımdan bir kez daha korktum. Karım, bütün olup biteni günlük bülten gibi diğer kadınlara aktarıyordu. Ama en güzeli, kadınların hiçbiri birbirini kıskanıp arıza çıkarmıyordu.

Ee aramışken, bir de benim fındık kurdu Asiye’nin de bir hatırını sorayım diye aklımdan geçirirken, bu kızdan korktuğumu hissettim. Çünkü beni en fazla bu edepsiz yormuştu. Asiye telefonda sesimi duyunca, sevinçten, “Eniştemmm!” diye haykırdı. Asiye, kocasının bir bayi toplantısı için yakın bir şehre geleceğini ve kendisinin de bizde kalmayı planladığını, bütün bunları karımla konuştuğunu bir çırpıda anlatıp, “Enişte yarağının hasretiyle yanıp tutuşuyorum, benim öküze bazı şeyleri öğrettim, ama senin tadını vermiyor!” dedi.

Asiye ile telefon görüşmesini bitirdiğimde, Semih te büroya gelmişti. Hemen çıkıp, oyalanmadan Asuman’ın evine gittik. Asuman kapıyı açıp Semih’i görünce biraz şaşırmış, ama ben olunca rahatlamıştı. Üzerinde kısa bir etek ve memelerini gösteren bir bluz vardı. Asuman’a rahat olmasını ve tadını çıkarmasını söyler söylemez, Semih’in boynuna sarılıp ayakta sevişerek divanın üzerine yıkıldılar. Hiç konuşmadan çılgınca sevişiyorlardı. Semih başını Asuman’ın amına gömmüş, adeta yiyordu. Asuman bir ara Semih’in pantolununu indirdiğinde, gördüğü manzara karşısında yutkunmuştu. O kütük gibi kalın yarağı anca ağzına yerleştirerek, yalayıp duruyordu.

Ben de soyunarak yanlarına gittim ve yarağımı Asuman’ın ağzına verdim. Asuman sırayla ikimizin yaraklarını emiyordu. Kanepede rahat olmuyordu, yatakodasına geçtik. Semih te soyundu. Sonra beraber Asuman’ı soyduk. Asuman’ın altındaki G-String ıslanmıştı. Semih’in yarağını yalarken, benim önümde domalmıştı. Ben de götüne gelen ipi yana kaydırıp, başımı gömdüm, Asuman’ın am ve göt deliklerini somuruyordum. Daha fazla beklemeden sikimi amının deliğine koyup, belinden tutarak dibine kadar bastım. Ağzında Semih’in kütük gibi yarağı varken, sikip duruyordum. Bu pozisyonda bir müddet siktikten sonra sikimi amından çıkardım, göt deliğine fırça badana çekiyordum. Asuman’ın boşaldığını hissedince, finali Semih’le yapmak için kenara çekildim, Asuman’ı Semih’e bıraktım.

Semih ilacını aldığı için rahatlıkla sevişiyordu. Asuman’ı sırtüstü uzatmış, bacaklarını aralayıp, sikinin mantar gibi olmuş başını Asuman’ın amına sokmaya çalışıyordu. Asuman kuduruyor, ama bir türlü alamıyordu. Semih sikinin başını tükürükle ıslatıp, biraz zorlayarak sonunda Asuman’ın amına girdi. Asuman’dan çıkan, “Ohhhh!” sesiyle iyice azarak, dibine kadar basıp Asuman’ı uçuruyordu. Bir müddet böyle sikip, Asuman’ı birkez daha boşalttı. Sonra domaltarak arkasına geçti. Asuman’ın arkadan hem amını hemde götünü yalıyordu. Derken Asuman’ın başını yatağa gömüp, arkadan amcığına basınca, Asuman’dan bir böğürtü geldi. Fakat alışan amcık tekrar bu kütüğü içine aldı.

İkisi de kendinden geçmiş, çılgınca sikişiyorlardı. Asuman kaç kere boşalmıştı, bunu kendi de bilmiyordu, ama birtürlü doymak ta bilmiyordu. Semih Asuman’ın arkasından çekilip sırtüstü uzandı. Asuman da üzerinde kayarak amını hizaladı ve Semihi’n üzerine oturarak, mantar başlı yarağı tekrar amına aldı. Biraz öne eğilince kara üzümü ortaya çıkmıştı. Parmağımla göt deliğini okşamaya başlayınca da titremeye başlamış, ama boşalmadan benim girmemi bekliyordu. Semih’in yarağını zar zor alabilen Asuman’ın götüne nasıl girecektim, bilemiyordum. Göt deliğini iyice parmaklayıp, biraz açılınca, sikimin başını dayadım ve birden yüklendim. Asuman’ın böğürmesiyle hiç fırsat vermeden dibine kadar soktum.

Asuman’ın gözlerinden yaş akmıştı. Ama acı yerini zevke bırakınca, “Ohhhh erkeklerim, sikin amımı götümü, dağıtın, bu am göt size kurban olsun!” deyip yavaş yavaş hareketlenmeye başlamıştı. Asuman’ın amındaki Semih’in sikinin damarlarını hissediyordum. İkimiz aynı anda hareket ettiğimizde, Asuman’ın bir yerleri yırtılacak gibi oluyordu. Onun için ben götünü sikerken Semih bekliyor, o amını sikerken ben bekliyordum. Ter içinde kalmıştık. Asuman aramızda tost olmuş, resmen hırlıyordu, ne dediği anlaşılmıyor, zevkin doruklarında uçup duruyordu.

Bulunduğumuz pozisyon hepimizi yormuştu. Ben boşalmak üzereydim. Asuman zaten durmadan boşalıyordu. Ben fazla dayanamadım ve Asuman’ın götünün derinliklerine fışkırtarak geldim. Asuman’ın götünden sikimi çıkarıp yatağa uzandım. Semih daha boşalmadığı için Asuman’ın amından çıkmamış, yan döndererek bir eliyle amını, bir eliyle memelerini yoğurup duruyordu. Asuman’ın gözleri kaymıştı, bitkin vaziyette, “Hadi kütük yaraklım, sula amımı!” deyip, Semih amına basarken, o da kendini geri iterek amına bastırıyordu. Semih bağırarak Asuman’ın amına boşaldı ve yatağa devrildiler. Üçümüz de pelte gibi yatıyorduk.

Bir müddet uyumuşum. Kalktığımda, Asuman’ın duş alıp çıktığını, Semih’inde duşta olduğunu gördüm. Asuman yemekleri hazırlıyordu. Benim uyandığımı görünce, “Aşkım çok harikaydı! Gerçi kıçımın üstüne oturamıyorum, ama beni çok mutlu ettiniz!” dedi. Ben de, “Valla Asuman, benim bildiğim Semih seni götten sikmeden bırakmaz, o zaman ne yaparsın bilmem!” deyince, “Onu da alırız koçum, sen merak etme!” dedi. Semih duştan çıkınca, ben girip duş aldım. Saati 23:00 etmemize rağmen, aç bir şekilde yemeğimizi yeyip, içkilerimiz yudumlayarak sohbete başladık. Adamakıllı yorulduğumuz için, uyuyup dinlenmek istedik. Çünkü ertesi gün iş vardı. Yatakta Asumanı aramıza alıp uyuduk. Değişik bir duyguydu. İki erkek, önden ve arkadan bir kadına sarılmış vaziyette uyumuşuz.

Sabah erken saatte yatağın hareketlenmesiyle uyandığımda, sevişiyorlardı. Semih sikini Asuman’ın bacak arasına yerleştirmiş, memelerini yeyip duruyordu. Ben yataktan kalkıp, “Siz keyfinize bakın!” deyince, Semih Asuman’ı domalttı, arkadan göt deliğini yalamaya başladı. Semih’te işi uzatıp boşalma korkusu olunca, iyice azan Asuman’ın büzüğüne bolca krem sürüp, kendi sikini de kremleyerek, Asuman’ın götüne zorlayarak girmeye çalışıyordu. Fakat Asuman birtürlü alamıyordu. Semih, “Biraz gevşe, kafasını sokarsam gerisi kolay!” diyordu, ama yarak birtürlü girmiyordu. Asuman Semih’in götten sikemeyeceğini anlayınca, “Aşkım amıma gir, boşalacağında çıkarıp büzüğüme akıtırsın!” dedi. Semih te öyle yaptı, Asuman’ın amına geçirip, bir iki gelgitten sonra sikini çıkarıp Asu’nun büzüğüne boşaldı.

Evden üçümüz beraber çıkıp, Semih Eczane’sine, biz de şirkete gittik. Büroya geçer geçmez Asu bültenleri efendisi Berna’ya ballandıra ballandıra anlattı. Böylelikle tekmil verilmişti. Asu karıma anlatırken, eminim Füsun’da karımın yanındaydı. Muhtemelen biraz kıskanmış, ama kendi yiyeceği yarakları düşününce, işi akışına bırakarak, akşam kocasını beklemeye başlamıştı.

Ogün büroda Asu gün boyu yalpalaya yalpalaya yürümüş, kıçının üstüne yan oturarak günü geçirmişti. Bir ara bana, “Çok hırpalanmdım, ama gör bak o yarağı mutlaka götüme alacağım, götümün yırtılacağını bilsemde!” dedi. Gün içinde bir ara ben de karımla konuştum. Bana, “Gece nasıldı?” diye sordu. Ben de, “Sanki bilmiyormuş gibi sorma! Asu’dan en ince ayrıntısına kadar aldın raporu! Bu kadınların üzerindeki etkini bir türlü anlamıyorum, beni beğendikleri için mi veriyorlar, yoksa sen istediğin için mi? Bir türlü karar veremiyorum!” dedim. Karım, “Ben senin için yaratılmışım aşkım, Tanrıdan başka ne isteyebilirim? Senin mutluluğun benim için çok önemli, sen keyfine bak! Zaten Figen ve Asiye de seni çok özlemişler, gerçi onlarla konuşmuşsun!” dedi. Telefonu kapadığımda, kendi kendime bir kez daha (Oğlum Ferit dikkatli ol ve hata yapma! Hata yaparsan bu kadın seni bitirir!) dedim.

O günün gecesini karımla ben mecburiyetten uyuyarak geçirdik. Ama (Ertesi gün Semih’in anlatımıyla) Semih ve Füsun deli gibi sikişmişlerdi. Ertesi gün akşam karım, “Füsun’lar oturmaya bekliyor, inelim mi?” dediğinde, onlara indik. Semih, karımdan sonra siktiği Asuman’ın amından sonra biraz kasılıyor ve Füsun’a karşı kendini 2-1 galip görüyordu. Bu da Füsun’u çıldırtıyor, “Nasıl olsa Berna da beni bir başkasına siktirecek!” deyip duruyordu.

Karımın adeti geçince bu sefer Füsun’unki başlamış, Füsun kudurup duruyordu. “Amına koyduğumun amcığı, tam da sırasını buldu, ulan kuduruyorum, yok mu bu amcığı böyle sikecek biri?” dediğinde, ben de, “Gel kız, sende delik bir değil ki, götünden sikerim!” dedim. Bu teklifimi duyunca Füsun havalara uçtu. O akşam bize geldiler. Karımla birlikte hazırlandılar, ikisi de birer afet olmuşlardı. Karımın adet sonrası azgınlığını bildiğim için Semih’e acımıştım, karım Semih’in haşatını çıkaracaktı. Ama herkes halinden memnundu. Karım, “Füsun bu gece sen kocamla bizde kal, ben de Semih’le sizde kalayım!” deyince, herkes heyacanlandı. Karımla Semih zaman kaybetmeden onlara indiler, biz de Füsun’la başbaşa kaldık. Füsun’un adetli olma durumundan dolayı, ben işi uzatmadan yatakodamıza götürdüm. Soyunduk. Önce biraz öpüşüp seviştikten sonra, Füsun’u domalttım ve götünü sikerek boşaldım. Sonra da birbirimize sarılıp, karımla Semih’in aşağıda neler yaptıklarını merak ederek uyuduk.

Sabaha doğru karım geldi. Füsun’u uyardırarak evine gönderdi. Sonra da yatağa girip arkadan bana sarıldı ve “Anlatmamı istermisin?” deyip anlatmaya başladı. Semih’le eve girince kapıyı kapatır kapatmaz birbirlerine sarılmış ve ayakta sevişerek yatak odasına geçmişler. Karım yurtdışından Fusun’na da aldığı ince dantelli siyah külodunu giymiş ve ilk iş Semih’in sikini külodunun içinden amını fırçalayacak şekilde alıp, bacak arasında epeyi bir sürtmüş. (Karımı bildiğim için ne kadar zevk aldığını tahmin ediyordum. Karıma, ha bacak arasında bir sik olsun, ha içinde olsun, aynı. Hatta öyle daha fazla zevk alır!). Bacak arasında iyice amını yoğurttuktan sonra, Semih karımı yatağa yatırmış ve başlamış yalamaya.

Karım, “Ferit, Semih bedenimde yalamadık yer bırakmadı, her tarafımı yalayıp yuttu! Ben de o koca yarağı önce elime aldım, daha sonra yalayıp hazırladım. Semih amımı külodun üzerinden yalayıp, dilini sokarak iyice hazırladı. Sonra külodumu aralayıp, sikinin o mantar gibi başını amıma dayadı. O muhteşem alet santim santim amımın duvarlarını yırtarak içime girereken boşaldım. Ardından alttan belimden tutarak bacaklarımı omzuna aldı ve dibime kadar geçirdi!” dedi.

Karımın atletik bir yapısı olduğu için, bacaklarını dizleri memelerine gelecek şekilde atabildiği kadar arkaya atıp, o güzel amını verişini bilirim. Semih’e de bu pozizyonda verince, herifin dibi düşmüş ve ilaç aldığı halde dayanamayıp karımın amına boşalmış ve üzülerek yanına geçip uzanmış. Karım da bir müddet bekleyip, o kütük yarağa doymadığı için tekrar kaldırmak için epeyi uğraşmış. Semih’i hazırlayan karım, en sevdiği pozisyonlardan biri olan yan yatıp arkadan alarak, bir eliyle amını, bir eliyle göğüslerini okşatarak, o heybetli yarağa iyice siktirip boşalmış. Finali de domalarak malak emzirmesi yapmış ve Semih’in o koca yarağını dibine kadar alarak amını siktirmiş. Semih amına girip çıkarken, am duvarlarının zorlanmasıyla karım orgazm üzerine orgazm yaşamış.

Karım mutlu bir şekilde eve dönmüştü. “Aşkım, ortağının döllerini boşaltmadım, halen içimdeler! Hadi sen de sik boşal içime de ikisini karıştıralım!” dedi. Biraz evvel Semih’in dağıtarak siktiği amına girdim, onun döllerini hisederek ben de karımın amına boşaldım. Sonra birbirimize sarılıp bir süre daha uyuduk

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Piknikte Komşumun Kocası Götümü Sik

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Piknikte Komşumun Kocası Götümü Sik

Piknikte Komşumun Kocası Götümü Sikti!
Selam değerli arkadaşlar, benim ismim Dilan. Ankarada oturmaktayım. 3 yıllık evliyim ve 2 yaşında bir kızım var. 1.70 boyunda, 90-65-95 ölçülerine sahip, etrafımca güzel denilen, kumral tenli bir bayanım. Dekolte ve dar kotlar giymeyi çok seviyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, popoma herkes hastadır. Ne zaman alışverişe gitsem, ne zaman çarşıda pazarda yalnız yürüsem, esnaf adamların yada markete giderken önünden geçtiğim dükkan sahiplerinin popoma bakarak iç geçirdiklerini çok iyi biliyorum. Götümü o ana kadar hiç siktirmediğim halde, aslında gizliden gizliye merak ta etmiyor değildim hani :)) Bir keresinde ise hiç tanımadıgım bir erkeğin arkamdan, “Güzelim senin o götüne benimkini bir soksam dünyalar benim olur!” dediğini duydum ve içimden, ‘Keşke soksan erkeğim, benimde öyle olur valla!’ diye geçirdim :)) Yani anlayacağınız götüme bu tür bakmalara ve laf atmalara alışığım.

Geçen sene başıma gelen olayı ilk defa burda paylaşıyorum, artık içimde tutamıyacağım ve başka birine anlatsam utancımdan öleceğimi biliyorum. Bundan yaklaşık 1 yıl önceydi. Bir Pazar günüydü. O gün kocam çalışmıyordu ve arkadaşlarının yanına gitmişti. Bense çocuğu uyutup evin işlerini bitirmiştim. Hava çok güzeldi, evde bunaldım, canım dışarı çıkmak istedi. Kocam olacak salağı aradım ve “Ali nerdesin?” diye sordum. “Arkadaşlarımın yanında kahvedeyim canım, birşey mi oldu?” dedi. “Hayır birşey olmadı, ama evde canım sıkıldı, gel de bizi biryerlere götür!” dedim. Kocam tamam deyince hazırlanmaya başladım. Yine altıma dar bir kot, üstüme yakası açık bir bady giydim, atlet giymeden sadece bir südyen taktım ve kocamı beklemeye başladım. Kocam geldiğinde çocuk ta uyanmıştı. “Ali hadi çocuğu da alalım pikniğe gidelim.” dedim. Kocam da, “Tamam olur. Kemal beyle eşi Banu hanıma da haber verelim mi? Belki onlar da gelmek isterler.” dedi. “Farketmez, gelsinler.” dedim. Onlara da haber verdik, onlar da geldiler. 2 araba yola çıktık. Yolda alışveriş falan derken piknik yerine vardık. Sonunda yerleştik ve çayımızı demleyip oturduk sohbete başladık…

Bizimle beraber gelen Banu ile Kemal, karşı binada oturan komşularımızdı. Onlarla oldukça samimiydik. Banunun kocası olacak Kemal pezevengi, arada sırada bana kaçamak bakışlarını yakaladığım, aklı sikinde olan birisiydi. Banunun anlattığına göre, siktigi zaman Banu 3 gün oturamıyormuş. Banu bana gerdek gecesini ve bazı geceler sikşmelerini tüm ayrıntılarıyla anlatırdı. Orospu bir de öyle bir ballandırarak anlatıyor ki, sormayın, sanki kocası beni sikmiş gibi oluyorum her seferinde. Neyse, bu arada kocam mangalı falan yaktı, Pirzolalar köfteler pişti, yedik içtik oturuyorduk. Herkeste bir mayışma başladı. Benim kızın uykusu geldi, arabaya yatırdık uyudu. Benim çişim gelmişti, ama burda nerde yapacaktım, her yer açıktı, ağaçlık alan ise uzaktı. Okadar sıkıştım ki, zor tutuyorum, nerdeyse donuma işeyeceğim. Çaresizce etrafa bakınırken, Banu, “Ben de sıkıştım, kız gel hadi bakınıp durma, beraber ağaçların oraya gidelim!” dedi.

Ben de kocama seslendim, “Ali hadi uyan, biz WC’ye gitcez, bize götür!” dedim. Ama nerdeee, bizim herifin karnı doydu, Rakıları da lüp lüp götürdü, uyanır mı hiç? İçimden, ‘Adi herif, inşallah karını ormanda biri bağırta bağırta siker de, onu bile duymazsın!’ dedim ve Banuyla yalnız gitmeye karar verdik ve yanımıza peçetelerimizi aldık, ayaklandık. O sırada Banunun kocası gözlerini açtı ve “Ben size eşlik edeyim kızlar, merak etmeyin ben arkanızda olacağım!” dedi. İçimden, ‘Hapı yuttun Dilan, asıl şimdi merak et!’ dedim. Banu da, “Sağol aslan kocam!” diyerek yola çıktık. Araba ile gidemediğimzden yürüyorduk, Banunun kocası ise arkamızdan geliyordu. Banu da benim kadar sexy bir kadındır, o da benden aşağı kalmaz ve o gün dapdar bir eşofman giymişti. Arada bir arkama baktığımda, her seferinde kocasının götüme yiyecekmiş baktığını gördüm ve birşey diyemedim. Böyle ilerleyerek 5 dakika falan yürüdük ve ormana girdik, piknik yaptığımız yer gözden kayboldu…

Banuya, “Hadi hayatım sen şöyle yap, ben de az öteye yapayım!” dedim. Banu orda bir ağacın arkasına gitti, ben biraz daha ilerilere gittim. Pantolonumu (dar olduğundan) zorla indiridim ve işemek için yere çömeldim. Etraf çok sessizdi, birden korktum ve Banuya seslendim, “Banuuuuu? Banuuuuuu?” diye. Ama birkaç metre ötemde olmasına rağmen Banudan cevap gelmeyince kocasına seslendim, “Kemal abiii? Kemal abiiiiiiii?” diye. Kocasından da ses gelmeyince iyice korkmaya başladım. Hemen peçete ile amımı silip kalktım ve etrafa göz attım. Ama ikisi de ortalıkta yoktu. Derken arkamdan bir çıtırtı duydum ve daha arkamı dönemeden ağzımı bir el kapattı. Korkudan aklım çıktı, arkama dönmeme izin vermiyordu. Elinin birisini götüme atınca, bu olsa olsa Banunun sapık kocası Kemaldir diye şüphelendim ve çırpınmaya başladım. Kulağıma, “Şşşttt, sesini çıkarma, ben Kemal!” deyip elini ağzımdan çekti ve “Sakın ses çıkarma, kocan duyarsa rezil olursun!” dedi. Ben de, “Birşey yapmaya kalkarsan bağırırım, karın duyar, sen rezil olursun!” dedim…

“Banu duymaz, baygın yatıyor!” dedi. Meğerse Banu çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken tansiyonu düşmüş ve bayılıp yere yığılmış. Pezevenk kocası da bunu görünce, gidip Banuya yardım edip onu ayıltacağı yerde, benim yanıma gelmiş! Elinin birisiyle götümü avuçlarken, diğer eliyle de göğüslerimi yoğuruyordu. “İster güzellikle olacak, ister zorla! Seni burda sikmeden gitmem! Güzellikle olursa kimse farkına varmaz, zorla olursa üstünü başını yırtar, yerlerde süründürür yine sikerim, ozaman bunu da kocana nasıl açıklarsan açıkla bakalım, ben Banuyu ayıltmaya çalışıyordum derim işin içinden çıkarım!” dedi. Haklıydı, ben artık çırpınmayı bıraktım, kocama da kızdığımdan, “Tamam, acele et ozaman, kocam uyanmadan işini bitir de gidelim!” dedim. O da, “Emrin olur fahişem, sen hiç merak etme, o pezevenk kocan uyanmadan amını götünü dağıtırım!” dedi. “Nebiçim konuşuyorsun sen öyle, düzgün konuşşana sapık herif!” dedim. “Hemen kızma güzelim, sende de hiç fantazi yokmuş!” dedi. “Tamam tamam bırak fantazi yapmayı da hadi acele et!” dedim…

Kemal pantolonumu külotumla birlikte dizime indirip başladı götümün yanaklarını avuçlamaya. “Senin bu götüne hastayım Dilan, sen bir Huri misin? Bu nasıl göt yaa?” deyince ve beni bir gülme aldı. “Hadi tamam uzatma, öyle bir göt işte, sen sikmeme bak! İyi sikersen ve akıllı olursan, bu göt daha çoooooook çıkar karşına!” deyiverdim. O da, “Sen yeter ki iste orospum, fahişem benim! Senin o götüne kurban olurum!” diyerek yumuldu arkama ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bir götümü, bir amımı yalaması beni iyice azdırdı. Zevkten deliriyordum, “Hadi Kemal abi, sik artık ne olur! Beni iyice azdırdın sapık herif, sikeceksen sik artık, Banu ayılacak, kocam uyanacak, hadiii!” dedim. “Tamam Dilanım, seni öyle bir sikecem ki, ömrünce unutamaycaksın, aklından çıkmayacak, rüyalarına girecek ve hergün Kemalin yarrağı, Kemalin yarrağı diye sayıklayacaksın!” dedi. “Bak sennnnnn, öyle mi? Hadi sikte görelim şu meşhur yarrağını!” dedim. Dememle birlikte pantolununu indirdi ve yarrağı da külotundan kurtuldu. Ama ne kurtulma, göbeğine öyle bir çarptı ki, inanın korktum. Hemde nasıl korktum, hemen pantolonuma külotuma sarılıp yukarı çekmeye çalıştım…

Ama nafile, Kemal sapığı, “Ne oldu kız orospu? Rahat dursana! Tadına bakmadan nereye?” diyerek pantolonumu ve külotumu yeniden sıyırdı aşağı. Ben korkudan titreyerek, “Yalvarırım Kemal abi, ben o yarrağı nasıl alırım, başka ne istersen yapayım, ağzımla boşaltayım, ağzımdan diledigin kadar sik, ama onu bana sokma!” diyebildim. Kemal abinin yarrağından resmen tırsmıştım, korkudan titreye titreye bir hal oldum. Ama ok yaydan çıkmıştı birkere ve ben kendim kaşınmıştım. Adama kalkıp ta, karın ayılmadan, kocam uyanmadan beni hemen sik dersen, adam da böyle ballandıra ballandıra siker seni tabi! Bu yarrağı yemeden kurtulamayağıma aklım kesince kendimi bıraktım saldım artık. Anladım ki dönüşü yoktu, sike sike bu yarrağın tadına bakacaktım. Ve öyle de oldu. “Ağzına almaya okadar hevesliydin orospu, al bakalım!” diyerek beni önüne çöktürerek uzattı yarrağını. İlk defa kocamın yarrağından başka yarrak gördüm ve ağzıma alcaktım. Gerçi birazdan da götüme alacaktım 🙂

Yarrağını elimle tutup ağzıma yanaştırdım ve başladım yalamaya. Ama ağzıma sığmasını bırak, kafasını zor alıyordum ağzıma. Biraz yaladıktan sonra nefes almak için ara verdiğimde, “Bu nasıl bir yarrak Kemal abi? Banu anlatırdı da inanmazdım! Valla aynen dediği kadar varmış!” dedim. O da, “Banunun götü nasıl öyle büyüdü, nasıl öyle güzelleşti sanıyorsun? Bu yarrağın sayesinde işte!” dedi. Beni bir telaş daha sardı, yutkunarak, “Nasıl yani? Sen Banuyu götten de mi sikiyorsun Kemal abi?” diyebildim. “Ne sandın ya yavrum? Herşeyi anlatmış sana orospu, birtek götten siktiğimi mi anlatmadı? Göt sikmek gibisi var mı! Ne o? Salak kocan daha senin bu güzel götünü sikmedi mi yoksa?” dedi. “Abi ne sikmesi, kocam daha göt deliğimi yalamadı bile! Hem isteseydi bile ordan vermezdim ki!” dedim. “Bana vereceksin ama!” diyerek beni ayağa kaldırdı, yarrağını tükürükledi ve “Hadi dön arkanı Dilanım!” diyerek, hafif öne eğilmemi sağladı. Ben doğrulup, “Kemal abi pantolonumu çıkarıp şuraya yatayım, bacaklarımı açayım, daha kolay olur!” dedim…

“Gerek yok yavrum, sen domal!” diyerek yeniden eğdi beni. Arkama yanaşıp yarrağıyla amıma badana yaparken zevkten ölecektim, amımın suları akmaya başladı ve çok geçmeden titreyerek boşaldım. Titremeler yüzünden ayakta zor duruyordum valla. Amıma sokacak diye heyecanla beklerken, o yarrağının başını göt deliğimde gezdirmeye başlamıştı. Götümü delmeye kararlıydı, yine de son bir umutla yalvardım, “Kemal abi yapma kulun köpeğin olayım orama elleme, amımdan ne kadar istersen sik, ama oraya dokunma, yalvarırım ne olur yapma!” diye. Ama ikna edemedim pezevengi. Yarrağının kafasını birden götüme sokunca, acıdan ben, “Kemal abiiiiii!” diye nasıl bağırdım ama. Götümün acısından ayaklarımı falan hissetmiyordum. Tecrübeli piç, hani beni belimden tutmasa kesin düşecektim. Ben, “Kemal abi çıkarrr, yanıyor götüm!” diye yalvarmaya devam ederken, piç kalanını da öyle bir soktu ki, acıdan geberiyorum sandım, beynimde şimşekler çaktı, nefes bile alamıyordum. Sanki taşaklarını da götüme sokmak istercesine beni kendine iyice çekip bir süre hareketsiz bekledi…

Ve sonrasında yarrağını götümün içinde yavaş yavaş oynatmaya başladı. Hafif hafif çekip geri sokarak götümü sikiyordu. Bense götümün acısını unutmak için, önümdeki ve etrafımdaki ağaçlara bön bön bakınıyordum. Birkaç dakika geçmişti ki artık yavaşça yarrağını başına kadar çıkartıyor ve tekrar yavaşça hepsini geri gömüyordu. İşte o andan itibaren götümün sikilmesinden zevk almaya başlamıştım. Yarrağı götüme girip çıktıkça amımın suları da kendiliğinden akmaya başlamıştı. İnleyerek, “Hadi erkeğim daha hızlı sik götümü, hadi sikicim daha sert sok fahişene, karının götünü sikiyormuş gibi sik orospunu, bu göt sana kurban olsun sik aslanım!” demeye başladım. Demez olsaydım, Kemal götüme öyle bir hızlı sokmaya başladı, öyle bir pompalamaya başladı ki anlatamam. Bacağıma ılık ılık birşeyler akmaya başladığında götüm artık kesin yırtıldı diye düşündüm, sanırım bu kandı. Telaşla, “Kemal abi neolur boşal artık, götüm kanıyor!” dedim. “Boşalacam orospu bekle biraz!” diyerek birkaç kez daha pompaladıktan sonra, götümden kanlı yarrağını ‘Cork!’ diye çıkarıp, beni döndürdüp önüne çömeltti ve suratıma öyle bir boşalmaya başladı ki anlatamam. Kocam Ali beni 3 gün sikse inanın bukadar boşalamaz!

Sonra hemen toparlandık, peçeteyle ağzımı yüzümü ve kanayan götümü sildim ve Banunun yanına gittik. Gittik ama tabi ben oraya kadar Kemal abinin yardımıyla yürüyebildim. Bacaklarım ayrık ayrık yürürken gören Kemal pezevengi pis pis gülüyordu. Neyse Banuyu bulduk ve ayılttık. Banu gözlerini açıp kendine geldiğinde etrafına şaşkın şakın bakarak, “Bana ne oldu yaa, birden gözümün önü karardı, gerisini hatırlamıyorum, kendimi sanki dayak yemiş gibi hissediyorum!” dedi. Kemal abi de, “Birşey olmadı karıcığım, çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken birkaç saniyeliğine bayıldın, tansiyonun düştü herhalde, iyiki de yakındaydık hemen yetiştik.” deyip, kollarına girdik ve Banuyu kaldırdık. Banuyu ortamıza alarak piknik yaptığımız yere yürümeye başladık. Salak kocam uyanmış, çişimizi yapmaya gittiğimizi bilmediğinden etrafına salak salak bakınıyordu. Bizi o halde görünce, “Hayırdır? Nerdeydiniz? Banuya ne oldu öyle, beti benzi atmış?” diye sordu. Kemal de, “Hanımlar tuvalet ihtiyaçlarını göremeye gittiklerinde Banunun tansiyonu düştü, bayıldı!” dedi.

Kocam Banuya, “Geçmiş olsun!” deyip, bana da, “Ya sana ne oldu aşkım, aksak aksak yürüyorsun?” diye sordu. Ben de, “Aşkım hiç sorma, WC olmadığından ağaçların oraya gittik, çişimi yapmak için çömeldiğimde popoma öyle bir diken battı ki, mübarek sanki sopa gibiydi!” dedim. Ama bunu derken başka şeye benzetme olacağı aklıma gelmemişti :)) Anında herkes gülüşmeye başladı. Neyse biraz daha oturduktan sonra toplandık ve eve doğru yol aldık. Ama eve varana kadar ben arabada nasıl oturdum onu bana sorun. Eve girer girmez aynamı aldığım gibi tuvalete girdim. Domalıp göt deliğime baktığımda, esk**en gömlek düğmesi gibi olan götümün deliği, artık nerdeyse Rakı bardağının ağzı kadar açılıyordu. Üstelik büzüğüm öyle bir yırtılmış ve kanamıştı ki, kandan dolayı beyaz tangam kıpkırmızı olmuştu…

Götümün iyileşmesi 3 hafta kadar sürdü, ve bu sürede Kemal pezevenginin yakınından bile geçmedim. Taaki götüm kaşınmaya, yeniden Kemalin yarrağını istemeye başlayana kadar…

Hepinizin yarraklarını öpüyorum beyler. İyi sikişmeler!

[Dilan]

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Metin Efe ile Nil’in Hikayesi (20)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Metin Efe ile Nil’in Hikayesi (20)

Gözlerim kapalı, ellerim bileklerimden iki yana ayrılarak bağlanmış vaziyette sırtüstü yatıyor, başıma gelecekleri bekliyordum. Merak, heyecan, şehvet, biraz korku… İçimde tüm bu duyguları birbirine karıştıran müthiş bir kasırga kopuyordu sanki…

Sırtüstü ve hareketsiz yatakta yattığım halde bu heyecan fırtınası nedeniyle sanki sabah sporundan gelmişim gibi çıplak göğsüm körük gibi inip kalkıyor, zor nefes alıyordum. Dilim damağım kurumuştu adeta…

“Hadi…” dedim etrafımdaki insanlara… Şehvetin beklentisiyle boğuklaşan sesim odada yankılandı. “Hadi, ne yapacaksanız yapın bana… Neyi bekliyorsunuz?”

Kulağımın dibinden bir ses,

“Seni izliyoruz aşkım…” dedi. Efe idi bu sesin sahibi, kocam… “Çok güzelsin. Güzel, seksi, sikilmeye hazır bir piliç gibisin şu anda… Öyle değil mi beyler? Nasıl da bekliyor bizi karıcım… Memelerinin uçlarına bakın, nasıl da istekten, şehvetten kabarmış…”

Bunu söylerken birden göğüs ucumda sıcak bir ten teması hissettim, vücudumdaki bütün tüylerim diken diken, ürperdim. Kocam yabancı erkeklere ballandırarak anlattığı karıcığının meme uçlarını okşadı parmaklarıyla… Parmaklarının ucunda sıkıp bırakınca zevkle inledim.

“Evet…” diye bir boğuk, yabancı bir ses duydum az ileriden… “Efe… Senin karın bir harika dostum…”

Kulaklarım dikildi sesi duyunca… Tanıdık geliyordu bu ses bana… Uzaklardan… Sanki tanıdığım, bildiğim bir erkeğin sesiydi bu… Aklımda bu yaşıma kadar tanıdığım erkekler resmi geçit yapıyor ama kim olduğunu çıkaramıyordum.

Altımdaki yatak sarsıldı. Etrafımdaki erkekler yatağın üzerinde hareket ediyorlardı.

“Biraz daha memeleriyle oyna Efe… Orospu karının amcığından zevk suları gelmeye başladı bile…”

image
Bu erkek sesi de ön tarafımdan gelmişti. Ve bu ses de tanıdık geldi o anda… Sonra apış aramda sıcak mı sıcak bir temas hissettim. Sıcak ve ıslak… İrkildim. Refleksle bacaklarımı kapamaya çalıştım önce, sonra iki el bacak içlerimden tutup ayırmaya başlayınca direnmedim.

Gevşeyip bacaklarımı araladım, bacak aramdakinin iyice yerleşmesine izin verdim. Kasıklarımda iki el dolaşırken sıcak bir çift dudak kadınlığıma kapandı. Diliyle içeriden klitorisimi okşadığı anda iki yanımdan iki dudak da memelerimin uçlarını kaptı.

“Ohhhh…” diye bir inilti kopuverdi ağzımdan… Öyle korkunç bir zevk alıyordum ki… Dayanılmaz… Bütün kaslarım şehvetle kasıldı, yatağın içinde olduğum yerde kıvrandım.

“Ne yapıyorsunuz bana? Dayanamıyorum. Ohhh… Çok güzel… Harikaa…” diye istemsizce sözcükler çıkıyordu ağzımdan…

Ve bunları bağırarak söylemeye başlamıştım ki, dudaklarım bir çift dudak tarafından örtüldü. Zevk çığlıklarımı ağzımın içinde boğan dudaklar da ayrı bir zevk kaynağıydı bana… Nefes almakta zorlanıyordum. Burun deliklerim açılıp kapanıyor, soluklanmaya çalışıyordum. O arada değişik bir parfüm kokusu doldu ciğerlerime… Dudaklarımı emip parçalayan dudaklardan değişik bir ruj tadı…

Of allahım… Birden fazla erkek her yanımda dilleriyle, dudaklarıyla dolaşırken, dudaklarım da bir kadın tarafından emiliyordu. Bir an duraksadım ama çabuk adapte oldum olaya… Ben de ona katılıp onun dudaklarını somurmaya, dilimi ağzının içine sokmaya çalıştım. Hırsla öpüşüyorduk iki kadın…

image
Daha düne kadar cinsel yaşamım kocamın pipisine mahkum bir kadınken, bu gece bir otel odasında tanımadığım yabancıların arasında şehvetten kıvranır, zevkten ölmek üzere bir vaziyette, grup seks yapmanın nasıl bir şey olduğunu birinci elden, başrolde oynayarak öğreniyordum.

Bu arada bacaklarım havaya kaldırıldı. Memelerim iki yandan emilip mıncıklanmaya, hırpalanmaya devam ederken bir anda adeta ikiye büküldüm. Kadınlığımı yalayan dil boydan boya gidip gelmeye, bir badana fırçası gibi bacak arama sürtmeye, klitorisimden başlayarak anüsümün çevresini, büzüğümü, iç kenarlarını ıslak ıslak yalamaya başladı.

Klitorisimi şiddetle somurarak yaladıktan sonra aşağıya inmeye başlıyor, kadınlığımın dudaklarını şapırdatarak yalayıp dilini içime soktuktan sonra alt tarafa iniyor, göt deliğimin çevresinde dolaşıp dilini bastırarak arkama sokuyordu. Yorulunca aynı yolculuk ters tarafa doğru tekrar başlıyordu.

Bu arada apış aram yalanırken bir yandan da bacaklarım havada, iki yanımdakiler kah bacaklarımı yalıyor, kah memelerimi avuçlayıp uçlarını emiyordu.

Benimle öpüşen kadın dudaklarımla yeterince ilgilendiğine karar verip çekilmiş, beni ıslak ve hırpalanmış vaziyette bırakmıştı. Ben inlemeye devam ederken başımın iki yanında bir hareket hissettim. Dudaklarımda yine bir temas… Saçlarım hırsla çekildi, başım yukarıya kaldırıldı. Canım yanmıştı,

“Ayyy….” diye bağırdım. Daha o tek hecelik çığlığım sona ermeden burnum ve dudaklarım bir kadının apış arasına gömüldü, sesim kesildi.

“Yala…” diye emretti yukarıdan kadın… “Yala orospu… Azgın fahişe… Amcığımı yala… Kendin nasıl yalanmak istiyorsan, öyle yala beni… Hadi…”

Emrini yerine getirdim ben de… Dilimi uzattım. Saçlarımdan tutup başımı kendine çeken iki elin desteğiyle olabildiğince zevk vermeye çalışarak yaladım.

image
Bu arada bacaklarımın arasında yine bir hareketlenme vardı. İki yanımdan bacaklarımı tutup kaldıran eller serbest bıraktı, ayaklarımı yatağa bastırıp dinlenmek istedim ama ne mümkün… Kadınlığımı yalaya yalaya bitiren herif bu kez dizlerimi tutmuş ikiye ayırıyordu beni… Kalçalarımdan kavrayıp kaldırdı. Şimdi dilinin yerine penisinin sertliği geziniyordu kasıklarımda…

İstekle kendimi yukarı ittim olabildiğince… Boydan boya, ıslak kadınlığımda başını gezdirdiğini hissediyordum. Klitorisimi okşuyor, başıyla iç dudakları zorluyor, alta inip büzüğümde dolaşıyordu. Dayanamıyordum artık, tepemde yalamakta olduğum kadının amından dilimi çekip yalvardım,

“Sok şunu…” diye inledim. Sok artık… İşkence etme bana…”

“Bekle biraz canım…” dedi erkek… “Şeftalin iyice sulansın. Kocanın sikini yemekten benimkini unutmuştur bu güzel amın… Daralmıştır. Benim malafat zor girer içine…”

image
Şimdi tanımıştım sesin sahibini…

“Ahmet?” diyebildim. “Sen misin? İnanmıyorum…”

Gözümdeki bağı birisi çözdü. Gözlerimi kırpıştırarak ışığa alışmasını beklerken tepemde dikilen kadının tertemiz organını gördüm ilk… Benim tarafımdan yalanmaktan mı, içinden akan sulardan mı bilmem, pespembe ve pırıl pırıldı gözümün önünde… Kadın istemeye istemeye kalktı üstümden…

Bacaklarımın arasında çırılçıplak dikilen Ahmet’i gördüm sonra, ve taş kesilmiş erkekliğini… Bir yanımda kocam vardı, heyecanla bir bana, tepkilerime bakıyordu, bir bacak aramdaki Ahmet’in sikine… Başımı diğer yanıma çevirdiğimde Hasan’ı gördüm. Kadın onun kucağına yerleşivermişti benim üstümden kalkıp…

Hasan kollarıyla sımsıkı sarılmıştı kadına, memelerini okşayıp dururken kadın da onun sert sikini avuçlamış sıkıyordu… Esmer, buğday tenli, simsiyah kıvırcık saçlarıyla, kara gözleriyle, yuvarlacık hatları, dolgun ve sımsıkı vücuduyla güzel bir kadındı. Bu arada elbette herkes çırılçıplaktı.

“Hasan… Sen de mi? Nasıl olur?” Kafam karışmış, olayı çözmeye çalışıyordum şaşkınlıkla… Kocam neşeyle,

“Doğum günün kutlu olsun aşkım…!” diye haykırdı. “Hediyeni beğendin mi? Daha doğrusu hediyelerini… Hadi doğum günü kızı, beğendiğini söyle bize… ” Diğerlerinden de,

“Nice yıllara..” Doğum günün kutlu olsun” dilekleri odada yankılandı. Ahmet bacaklarımın arasından uzanıp dudaklarımı ateşli bir şekilde öptü, bir kaç dakika boyunca kutladı ilk önce… Sonra o bırakınca diğerleri geldi. Kocam… Hasan… En son kadın eğildi üstüme,

“Ben de kutluyorum canım…” dedi dudaklarıma uzanırken… “Ben Ferda bu arada, Hasan’ın eşiyim.”

O da yumuldu bana, ateşli bir fransız öpücüğüyle dudaklarımı somurup dilini içeri sokmaya çalışırken, ince uzun parmaklarıyla göğsümü tutup mıncıklıyordu. Sonunda bırakıp çekildiğinde soluk soluğaydık ikimiz de…

image
Ben olayın şaşkınlığını atlatamadan Ahmet bacaklarımın arasındaki yerini sağlamlaştırmış, o tadını ve sertliğini çok iyi bildiğim penisinin başını kapıma dayamıştı bile… Zorlayarak içime girmeye çalışıyordu.

Sonunda dibine kadar soktu sikini… Gözlerim zevkten kısılmış vaziyette onun devinimlerini izliyordum sırtüstü yattığım yerde… Diğer üçü de benim gibi dikkat kesilmiş, doğuma katılmış aile üyeleri gibi etrafımda toplanmış, koca aletin içime girişini izliyorlardı.

“Ohhhh…” diye bir soluk koyverdim Ahmet sikini köklediğinde… “Başı rahmime değdi herhalde, yumruk gibi içimde hissediyorum. Unutmuşum bu hissi nerdeyse…” Ferda başucumda gülümsedi, tekrar eğilip dudaklarımı öptü,

“Çok güzel değil mi Nil? Bacakların ayrılıyor sanki… İçinde bir dolgunluk… Bayılıyorum ben de… Çok zevk veriyor değil mi sevgilim?”

“Of, evet… Evettt… Çok zevk alıyorum şu anda… Hadi Ahmet… Gerçekten sikinin tadını unutmuşum. Sik beni hadi…”

Ahmet bacaklarımın arasında yavaş yavaş inip kalkmaya başladı. Amımı yara yara, sakin sakin, santim santim sokup çıkarıyordu aletini… Adeta damarlarını vajinamın duvarlarında hissedebiliyordum. Sonuna kadar çıkarıyor, iri başıyla zorlaya zorlaya tekrar giriyor, dibime kadar dayıyordu.

image
Ahmet sikerken Hasan da hareketlendi. Sikini tutup dudaklarıma dayadı. Ağzımı kocaman açıp başını sokmasına izin verdim. Boylu boyunca muhteşem aletini sokup çıkarıyordu o da… Kocamla Ferda memelerimle uğraşıyorlardı.

Zevkten inim inim inliyordum. Ağzımdaki koca yarak, doyasıya feryat etmeme engel oluyordu. Defalarca orgazm oldum. Titriyor, dakikalarca kasılıyor, boşalıyordum. O kasılmalar boyunca kalçalarım yatağı dövüyor, Ahmet’in koca aleti içimde, sağıp sağıp bırakıyordum.

Bu arada Hasan erkekliğini ağzımdan çekmişti. Yanıma uzanmış, karısını üstüne çıkarmış sevişiyorlardı. Kocasının geniş erkek göğsüne ellerini dayamış, sikinin üstünde yaylanan Ferda, huşu içinde gözlerini kısmış, zevkle oturup kalkıyor, inliyordu. Arada bir öne eğilen kadın dolgun memelerini kocasına yalatıyor, bazen de yana uzanıp benim memelerimi yalamaya çalışıyordu.

Ben her bir cinsel noktamdan zevk alıp boşalırken durup bekleyen Ahmet, kasılmalarım bitince tekrar, acımadan devam ediyordu sikmeye… Sonunda o da boşaldı. Böğürerek spermlerini içime akıttı. Son bir kasılmadan sonra çıktı içimden… Kocam parlayan gözlerle baktı bana,

“Aşkım… Spermler içerden süzülüp geliyor. Yalamamı ister misin? Temizleyeyim mi amını?” diye izin isteyince şuh, ama yorgun bir kahkaha koyverdim. İnanılmaz bir adamdı kocam…

“Yala aşkım… Yala pezevenk kocam… Karını siken adamın döllerini yala… Amcığımı temizle… İzin veriyorum sana…”

İştahla apış arama eğilen kocam kadınlığımdan akan spermleri diliyle yalayıp emdi, bitirdi, kısa sürede tertemiz yaptı. Bir köpek yavrusu gibi şapırdatarak yalıyordu amımı… Klitorisimde dilinin pürtüklerini hissettikçe ben yattığım yerden zıplıyordum.

“Bırak… Yeter artık, bırak… Bitirdiniz beni… Dayanamıyorum…” diyerek saçından tutup başını apışımdan çektim.

Hasan yanıbaşımızda, karısını domaltmış sikip duruyordu hala… Onlar bizden dayanıklı çıkmıştı.

image
Yattığım yerden kalkıp banyoya, duş almakta olan Ahmet’in yanına gittim. Geniş küvetin içinde durup duş başlığından akan suyun altında duran erkeğin bedenine arkasından sarıldım mutlulukla…

Ilık su yağmur gibi bedenlerimizden aşağıya, tenimizi okşayarak süzülüyordu. Elimi uzatıp göğsünde, sert karın kaslarında, yarı sert penisinde dolandım. Uzun uzun okşadım. Öyle mutluydum ki…

Uzun bir süre onu okşamama izin veren Ahmet, birden dönüp beni kucakladı. Bedenimi çevirip fayanslara dayadı, bütün vücuduyla abanıp dudaklarımı kemirmeye başladı. Erkeğin boynuna sarılmış onun şehvetine aynı şiddetle yanıt veriyordum. Vahşice öpüşürken sertleşmiş sikinin kasıklarıma yaptığı baskı ayrı bir zevk veriyordu bana…

Sonunda ikimiz sarmaş dolaş, üstümüzden sular damlayarak odaya girdiğimizde diğerleri yatağın üzerinde uzanmıştı. Ferda ortada yatarken, erkekler iki yanına uzanmış kızın her yerini okşuyorlardı. Bir yandan da konuşup gülüşüyorlardı.

image
“Hayrola, neye gülüyorsunuz bakalım?” diye sordu Ahmet… Ferda yattığı yerden gülerek doğrulurken,

“Buraya gel canım…” dedi bana… “Bugün doğum günün senin, yatağın kraliçesi sensin. Biz bugün sana hizmet edeceğiz hep… Efe’nin haline gülüyorduk. Ahmet’in spermlerini nasıl da yaladı yuttu, nasıl da istekliydi, şaşırıp kaldık.”

“Ah, pek sever bunu yapmayı benim kocam…” diyerek yanına, yatağın ortasına uzandım ben de…

“Herkesin zevk aldığı bir şey var işte…” dedi kocam dudaklarını büzerek… “Ben de bundan zevk alıyorum, ne varmış… Ferda hanım, sen de iki erkekle grup seks yapıyorsun. Hem kocanla, hem sevgilinle… Belki başkalarıyla da seviştiniz… Onlarla sevişirken seni beceren erkeklerin döllerini yutmadın mı sen hiç?” Ferda hemen, ateşli bir şekilde yanıtlayıverdi kocamı,

“Yaa, kocamınkileri de, Ahmet’inkileri de… Hatta dediğin gibi, başkalarının spermlerini de… Yuttum tabi de… Öncelikle ben kadınım bir kere… Bana zevk veren erkeğin spermlerini yalayıp yutmam, yaşadığımız seks olayının doğal akışı sayılır.” Durdu bir an… Güldü sonra,

“Ama senin bir erkek olarak, karını düzen erkeğin spermlerini karının cinselliğinden yalaman… Ne bileyim… Hem komiğime gitti, hem de bir parça tahrik oldum doğrusu…” Kocasına döndü sonra, “Belki Hasan da bana yapar aynı şeyi… Yapar mısın aşkım?” Hasan omuzlarını silkti,

“Bilmiyorum karıcım… Bugün için asla diyorum. Ama, belki, ilerde… Halimize baksana… Yeni evlendiğimizde bu geceyi yaşayacağımız aklımıza gelir miydi hiç? Çırılçıplak uzanmış, utanıp çekinmeden sohbet ediyoruz kadınlı erkekli… Yabancıların yanında sevişiyoruz. Seni başka erkeklerin becermesi beni tahrik ediyor. Sen canın çektiğinde bir kadınla sevişiyorsun…” Karısı dudaklarına uzandı, sevgiyle öptü kocasını,

“Aşkım benim… Sen bir tanesin. Ama zevk alıyoruz değil mi sonuçta? Hem de öyle böyle değil, korkunç zevkler alıyoruz. O ilk günlerdeki acemi karı koca değiliz. Hayatı doya doya yaşıyoruz. Zevk… Seks… Şehvet… Doyasıya… Ama sonuçta sen benim biricik kocamsın. Aşığımsın. Seni çok seviyorum bebeğim…”

“Ben de seni seviyorum. Kadınım benim… Biliyor musun Ferdam? Aslında bizi bugün geldiğimiz noktaya getiren Nil… Öyle değil mi Ahmet?”

“Evet Ferda…” dedi Ahmet de… “İlk grup seksi bize tattıran Nil sayesinde bugünü yaşıyoruz. Yoksa ilk tanıştığımızda Nil’i paylaşma kavgasıyla, yaşadığımız kıskançlıktan birbirimizi öldürmek üzereydik.”

“Beni de unutmayın çocuklar…” dedi kocam hemen… “Sevgili karımın doğum gününü muhteşem bir şekilde kutlama fikrim olmasaydı yine de bir araya gelip bu geceyi yaşayamazdık.”

Elimi uzatıp kocamın apış arasında büzülüp serçe parmağımın boğumu büyüklüğünde kalmış pipisini tuttum. İşaret ve baş parmaklarımın arasına kıstırdığım başını çekiştirip diğerlerine gösterdim gülümseyerek,

“Bence aslında her şeyi sana borçluyuz Efe…” dedim. “Sana ve pipine… Bu küçük şeyle beni mutlu edemeyişine… Beni koca yaraklı, çam yarması erkeklerle paylaşmaktan zevk almana… Başka erkeklerle sevişmemden hoşlanmana…”

Kocam homurdanarak pipisini çekip parmaklarımdan kurtardı. Ben de diğerlerine raporumu verdim,

“Kısacası küçük pipili, pezevenk, ama sonuna kadar anlayışlı bir kocam olması bazen çok kötü hissettiriyor, bazen de böyle büyük mutluluklar yaşatıyor bana… Neyse…Haydi çocuklar…” dedim yattığım yerde gerinerek…

Yaptığım ılık duş beni kendime getirmiş, verdiğimiz molayla iyice dinlenmiştim. Şimdi tekrar kanlanıp canlanmaya başladığımı, yavaştan kasıklarımın karıncalandığını hissediyordum. Sızlayan meme uçlarımı, kan yürüyen üçgenimi sıvazlayarak,

“Bırakın vıdı vıdı konuşmayı da… Bugün benim doğum günüm olduğunu unuttunuz herhalde… Kutlamalara devam edelim. Ferdacım, erkeklerimiz boşaldı. Onların depoları dolana kadar, iki kadınının birbirine nasıl zevkler yaşatabileceğini, nasıl sevişileceğini gösterelim şunlara…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Garip Fabrika – 2

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Garip Fabrika – 2
İlk iş günüm için sabah erkenden uyandım. Hazırlandım ve arabama atlayarak işe doğru yol aldım. İşe başlamıştım. Kendi masamda oturuyordum ve bir takım çizimler yaptım. Daha sonra çizimi vermek üzere Ahmet ustanın odasına gittim. Kapısı kapalıydı, yaklaştığımda hafif bir inleme sesi duydum ve kapıyı tıklattım. Bekle diye seslendi Ahmet usta. Biraz sonra kapı açıldı ve içerden elektrik elektronik mühendisi olduğunu öğrendiğim arkadaş çıktı. Suratı kıpkırmızıydı ve yürümekte biraz zorluk çekiyordu. Başıyla selam verdi ve gitti. Ben içeri girdim. Ahmet ustanın suradında gülümseme vardı.
A: Oo çıtır mühendisimiz gelmiş. Hoş geldin Özgüncüğüm.
B: Merhaba Ahmet usta. Çizimleri getirmiştim ben.
Ahmet usta ayağa kalktı ve yanıma geldi. Elimde ki çizimleri aldı ve incelemeye başladı. Aferin aferin diyerek inceledi. Elindeki kağıtlardan biri yere düştü ben hemen almak için eğildim. Kağıdı alırken kafamı bir kaldırdım ve Ahmet ustanın pantolon önündeki kocaman kabarıklığa gözüm takıldı. Böylesine heybetli adam da bu normaldir heralde diye düşündüm. Eğilmişken kafamı daha da yukarı kaldırdığımda Ahmet ustanın yukardan gülümseyerek bana baktığını gördüm. Hemen kalktım ayağa.
A: Bak Özgüncüğüm burda gördüğün tüm mühendisler benim elimden geçti, benim altımda piştiler. Aklına ne takılırsa gelip bana sorabilirsin.
B: Teşekkür ederim Ahmet usta. Çok sağol valla.
Daha sonra odadan çıktım. Üretim makineleri arasında dolaşayım dedim. Dolaşırken arada kalan bir makinenin başında orta yaşlı, kaslı bir operatör, bir mühendisle beraber makine ekranına bakıyordu. Dikkatlice baktığımda operatör ellerini mühendisin kalçalarında gezdiriyordu. Okşayıp sıkıyordu. Ben hemen ordan uzaklaştım. Odama geçtim ve masama oturup düşündüm. Geldiğimden beri üç tane mühendisinde garip hareketlerini gördüm ve bu ustabaşında bir şeyler vardı.
Kahvemi koymuş masamda dinlenirken fabrika telefonum çaldı. Müdür bey odasına çağırıyordu. Gittiğimde bütün mühendisler ve ustabaşı odadaydı. Garip olan mühendisler ayakta beklerken usta başı oturmuş ayak ayak üstüne atmıştı. Müdürün sesiyle kendime geldim. Fabrikamız çok büyük sipariş almış. Gece mesaisi yapmaya başlayacaktık. Müdür bey beyaz yaka olduğumuz için bizden ayrıca rica etti ve prim yapacağından bahsetti. Temiz iş çıkarmamızı istedi. Bugün elektrik elektronik mühendisi olan Okan bey kalcaktı mesaiye. Benimse yarın kalmama karar verdik. Toplantı kısaca bu şekilde sürdü. Daha sonra herkes görev başına geçti. Akşamı bu şekilde ettik ve iş çıkış saati geldi. Toplanıp arabama bindim ve eve gittim. Yemeğimi yedikten sonra televizyon başına geçtim dinlenmek için. Telefonumu elime aldığımda şarjımın %10 olduğunu gördüm. Laptop çantamdan şarj aletimi almaya gittim ama ne göreyim, şarj aletimi fabrikada unutmuştum. Söve saya üstümü giyindim. Allahtan fabrika yakındı, arabama atlayıp fabrikaya doğru yol aldım. Hava kararmıştı.

Fabrikaya geldim arabayı otoparka sokmadan park ettim. İçeri girip masamdan şarj aletini alçaktım. Gece mesaisi vardı ve selam veririm diye düşündüm. İçeri girdiğimde iş başında olması gereken iki operatör ve mühendisi makine başında göremedim. Şarj aletimi masamdan aldım. Fabrikaya göz gezdirdim ama kimse yoktu görünürde. Ahmet ustanın odasının ışığı yanıyordu orda olacaklarını düşündüm. Oraya doğru yürüdüm. Bugün mesaiye Okan bey, iki operatör ve Ahmet usta kalmıştı. Kapıya yaklaştığımda içerde inilti sesleri duydum. Kapı hafif aralıktı. İçeriye göz attığımda ne göreyim.

Okan bey çıplaktı ve üstünde ten rengi çorap vardı. Arkasında Ahmet usta heybetli vücuduyla gidip geliyordu. Operatörlerde ellerinde önlerine mastürbasyon yapıyorlardı. Ahmet usta matkap gibi içine girip çıkıyordu Okan beyin. Okan beyin kendini kaybettiği her halinden belliydi. Kız gibi inliyordu. ‘’ Sik beni ustam’’ , ‘’ Karın yap beni’’ , ‘’ Erkeğim, efendimm’’ tarzı kelimeler kullanıyordu. Donup kalmıştım yerimde izliyordum. Ahmet usta penisini çıkardı içinden, o neydi öyle ya kocaman, kapkalın yılan gibi bir şey. Parlıyordu resmen, büyük olduğunu düşünmüştüm ama bu kadar değil. Okan beyi olduğu yerde dikeltti ve önüne geçti ağzına verdi. Ne göreyim , Okan beyin penisinde metal bir bekaret kemeri vardı. Chastity belt diye de bilinir. Ağzına almaya başladı Ahmet ustanın penisini. İştahla, gözlerini kapatmış yalıyordu. Penisim kalkmıştı. Bu tarz şeylere ilgim yokken, Ahmet ustanın penisi ilgi çekiyordu resmen. Ben daha fazla orda durmadan sessizce uzaklaştım. Arabama atlayıp yola çıktım. Eve geldim , biraz oturup yatağa geçtim. Bugün olanları düşünerek uyuyakalmışım. Rüyamda Ahmet ustanın kucağında zevk içinde sikildiğimi görmüştüm. Sıcak sıcak içime boşalıyordu.
Sabah uyandığımda iç çamaşırıma boşaldığımı gördüm. Duşumu aldım ve hazırlanarak fabrikaya doğru yola çıktım.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Köleliğe Kabul

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Köleliğe Kabul

Efendi o gün bir köle adayını villasının büyük misafir odasına getirdi.
Kız ile uzun süre konuşarak gerçekten köle olmaya ne kadar hazır oldugunu anlamaya çalıştı.
Derken kızı kullanma arzusu duydu. Kız dizleri üstünde oturuyordu. Kızın kolları, bedeninin sağında ve solunda arkaya doğru dolanmıştı. Efendi , kızı, memeleri dışarıda kalacak şekilde lateks bir malzemeyle sımsıkı sarmalayıp bağlamıştı.

Kızla sohbetini onu kırbaçlayarak sürdürdü.

“Benim karşımda nesin sen?
“Bir hiçim Efendim”

“Peki, sana neler yaparsam dayanabilirsin?”
“Canınızın istediği herşeyi Efendim”

Efendi, şaşırmıştı. Hiç bu kadar yürekten bir “herşeyiiii” ifadesi duymamıştı…. Kızın ses tonu, Efendinin karsısında tamamen hiçleşmenin getirdiği mutluluğu taşıyordu.

Sonra kızı tokatlayarak devam etti. Kız her seferinde tam bir köle gibi “Teşekkür ederim Efendim” diyordu başı dimdik.
Tokatlar sertleştikçe kızın gururlu ve itaatkar bakışı da o kadar güçleniyor ve ağzından çıkan “Teşekkür ederim Efendim” sözleri de o kadar kararlı hale geliyordu.

Efendi kızı kırbaçlayarak tekrar konuşmaya başladı….”Hadi kalk bahçeye geç, üstüne işeyeceğim!”. Kızın yüzünde ne bir çekince, ne bi iğrenme , ne de bir korku vardı. Bedenine lateks ile sarılmış , bağlanmış kollarına rağmen ayağa kalkmaya çalıştı “Peki Efendim” diyerek….Efendi ayaklarıyla kızı iteleyerek tekrar eski konumuna oturttu.

“Aferim! Demek işememe de ses çıkartmıyorsun.”

Kız yediği dayağın getirdiği yıpranmışlıkla ama saygılı bir ses tonuyla başını sağa sola sallayıp “ı ıhh! sizden gelen hiçbirseye ses çıkaramam Efendim” dedi. “Siz ne istiyorsanız O”.

Efendi kızı daha önceden tanımasa, kızın ruhunda ezilen yerler olduğunu, derin yaraları olan biri olduğunu düşüecekti neredeyse. Hayır bu gerçekten itaatkar bir kızdı.

Kırbacı elinden bırakan Efendi, diz üstü duran kızın karsısına geçti ve “Pantolonumun dügmelerini çöz” diye emretti. Elleri arkasında bağlı olduğu için kız, bu emri yerine getirmek icin agzını ve dişlerini kullandı. Biraz zorlanarak da olsa ağzıyla Efendinin pantolon düğmelerini çözebildi. Dişleriyle pantolonu efendinin dizine kadar sıyırdı. Sonra da adamın iç çamasırını aynı şekilde indirdi ağzıyla…

Efendi “Ne duruyorsun emsene” dedi tam sertleşmemiş aletini kızın ağzına dayayarak.

Kız tenindeki acıyı unutmuşçasına emmeye başladı adamı…Adamın agzında giderek sertleştigini hissedip görevini yerine getirmenin verdiği sevinci yaşıyordu…Sevinç mi? Heyecan mı yoksa biraz hüzünle karışık sadece bir itaat ve teslimiyet hissi mi? Bilinmez…

Aleti sertleşmiş olduğu için kendini zevke hazır hisseden Efendi, kizin agzını becermeye başladı…Kızın agzından cıkan tükürükler dudaklarının kenarından akıp memelerine, dizlerine doğru uzayarak akiyordu…Efendi böyle ağdalı, uzayan tükürükleri seviyordu kadında…

Emme ile başlayan sonra kızın saçlarından tutarak onun ağzını becermeye doğru sertleşen bu oral seks, artık Efendinin sınırları zorlayıcı gırtlağa yönelme hamlesiyle sürdü….Gırtlağında o sert aleti hisseden kız biraz böğürdü….Efendi, kızın nefes alması için aletini ağzından çıkardı kızın.

Kızın agzından sessizce şu kelimeler döküldü: “Şey, Efendim, kusabilirim böyle, banyoda devam etmek istersiniz belki.. kussam bile en azından yerler kirlenmemiş olur. Ya da kirlensin derseniz ben temizlerim sonra”

Efendi o an anladı. Gerçek bir köleyle karşı karşıya olduğunu. En benim diyen koleler bile kusacak gibi olduklarında “Efendim kusacağım galiba bir dakika ” vs. der, ya da banyoya koşar, ne kadar zorlandıklarını söylerlerdi özür dileyerek.

Oysa bu kız “yapmayın kusacağım yoksa” demiyor,” kussam bile siz yapın ama banyoda yaparsanız yerleriniz kirlenmez” diyordu…Kusmaktan, kusarken agzının becerilmesinden, o güzel ve narin kızın bir erkeğin karsısında kusarken pis görünmesinden hiç bir çekincesi yoktu. Efendi bu, isterse kusarken de agzını becerebilirdi. Ne zaman neyi yapacagını ne zaman neyi yapmayı bırakacagını Efendi bilirdi çünkü. Efendinin arzusu “Ne ise o” idi. Efendiye , sırf efendi olduğu için değil tutku ve aşktan da öte bir bağlılık taşıdığı için ona böyle itaat edebiliyordu.

Efendi kızı oyle bıraktı. Kendi üstünü giydi. Purosunu yaktı, viskisinden bir yudum aldı, donuk ve hayran gözlerle kızı baktı uzun uzun… Kız da gözlerini Efendinin gözlerinden ayırmıyor ve gururla ona bakıyordu.

Efendi bu köle adayı için o an artık” işte benim kölem bu” diye düşünmeye başladı. Köle kız gerçek bir kölelik sınavını, tensel değil ruhsal bir güçle geçmişti. Kız, Efendinin bakışlarından bunu anladı, yıllardır aradığı Efendisine kavuşmuştu.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Küs Yengemle Sikişip Barıştık! (2)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Küs Yengemle Sikişip Barıştık! (2)
Herkese selam. Daha önce yengemle ilk sikişmemizi ve barışmamızı anlatmıştım. O olayın üstünden 10 gün falan geçmişti, telefonum çaldı. Baktım gizli numara. Açtım telefonu, bir kadın inlemesi vardı, “Hadi kocacığım, sok yarağını, sik beni, kökle!” diye inliyordu. İniltili olduğu ve kısık sesle konuştuğu için kadını tanıyamadım. O anda işyerinde olduğum için de konuşamadım ve telefonu kapattım. Aradan 2 gün geçmişti yengem aradı, “Ne oldu, abinle barışmayacakmısın?” dedi. “Fırsat bulunca barışacağım yenge!” dedim. Yengem de, “Ya ne fırsatı bekliyorsun? Biran önce git bul abini barış!” dedi. “Tamam yenge!” deyip kapattım.

Aradan 1 hafta geçti, ben yine ben işyerindeyken o sapık karı aradı, kısık kısık, “Hadi amımı yala, dilini sok amıma, yerim yarağını, boşalıyorum!” gibi şeyler söyleyerek inliyordu. Busefer telefonu kapatmadan dinleyerek tuvalete gittim. Tuvalete girince kim olduğunu falan sordum, ama karı sorularıma cevap vermiyor, “Şu anda amıma salatalık sokuyorum!” diyerek inliyor ve şap şup salatalığın amına giriş çıkış sesini dinletiyor, “Yarağını sok, sik beni!” diyordu. Ben de azmıştım, ben de telefonda ona karşılık veriyor, bir yandan da 31 çekiyordum, adeta telefonda sikişiyorduk. Ben tam boşalamadan karı telefonu kapattı. Kendi kendime lan sırasımıydı kapatmanın amına koduğumun orospusu diye küfür ederek çıktım, işimin başına döndüm. Karı nerdeyse hergün aramaya başladı, birkaç sefer böyle telefon seksi yaptık. Artık ben de zevk almaya başlamış, sabırsızlıkla aramasını bekliyordum. Ama çok kısık sesle konuşuyordu ve sesini bir türlü tanıyamıyordum.

Birgün yine işyerimin tuvaletinde o karıyla telefon seksi yaptıktan hemen sonra yengem aradı, “10 dakikadır telefonun meşgulde, kimle konuşuyordun? Ne oldu, abinle barışmadın mı daha?” dedi. Ben de, “Daha abimi göremedim… Herhalde çok azdın, çok mu istiyorsun?” dedim. Yengem de, “Ya abinle barışta, isteyip istemediğimi görürsün!” dedi. Ben damardan girmeye çalışıyor, yengemle telefonda sevişmek istiyordum, “Nasıl, beğendin mi o gece?” dedim. Yengem de, “Beğenmesem ararmıyım şerefsiz!” dedi. Öyle deyince, “Senin amına korum orospu!” dedim. Yengem de, “Koy, bak amım koymanı bekliyor! Ama anlaşılan sende iş yok!” dedi. “Baksana yenge, telefonda beni boşaltsana!” dedim. Yengem de, “Ya gerçeği varken neden hayali yapıyorsun?” dedi. Ben de, “Yarrağım kazık gibi oldu, şuanda elimde!” dedim. “Sen neredesin?” dedi. “İşyerindeyim!” dedim. “Gel eve!” dedi. “Olmaz, tuvaletteyim, hadi götten verde hayal ederek boşalayım!” dedim. “Hay senin canına tüküreyim!” dedi. Ben, “Bak amını yalıyorum yenge! Dilimi amının içine sokuyorum, amının suları akıyor!” deyince, yengem inlemeye başladı, “Ben de senin yarağını emiyorum!” dedi. “Hadi domal!” dedim. “Domaldım!” dedi. “Yarağımı götüne sokuyorum!” dedim. Yengem de, “Sooooook, oooohhhh!” deyip inleyince sesi tanıdım, o gizli numaradan arayan sapık karı yengemdi. Ama bozuntuya vermedim, devam ettik. Yengem inleyerek, “Sik aşkım, geçir götüme, kökle!” dedikçe, ben 31 çekerek boşaldım. Yengem de amını ovuşturarak boşalmıştı. Telefonu kapattık. Yarağımı yıkadım, elimi yüzümü yıkadım çıktım, işimin başına döndüm.

Aradan 3 gün geçmişti, akşam ben marketten geliyordum, abimle karşılaştım. Abim az içmişti, beni görmezden gelince, gidip koluna girdim, kendisinden özür diledikten falan sonra abim yumuşamıştı. Abime, “Hadi bize gidelim abi, mangal yakalım!” dedim. Abim, “Yok, olmaz!” falan dediyse de, sonunda razı ettim. Karımı aradım, geleceğimizi bildirdim. Sonra da abime, “Yengemi de çağıralım!” dedim. Abim de, “Onun geleceğini hiç sanmıyorum, yine de telefonla arayıp şansımızı deneyelim.” dedi ve yengemi aradı. Yengem de gelmeyececiğini söyleyip telefonu kapayınca, abim, “Neyse, gelmezse gelmesin, biz Rakımızı da alıp gidelim, mangal yakılıpta Rakı içilmez mi?” dedi ve markete yöneldi. “Ya abi…” dememe kalmadı, “Ne o karından mı korkuyorsun? Tamam ben gelmiyorum!” dedi. Ben de, “Tamam, tamam!” deyip girdik markete, ben 1 tane 70’lik Rakı aldım. Abim sigara da alırken, ben yengeme telefon açtım, “Tamam, abimle barıştık, bizim bahçede mangal yakacağız, hadi sen de gel!” dedim. “Gelirim, ama gelince karın mırın kırın yapıp da moralimi bozmasın!” dedi. “Sen onu bana bırak yenge!” dedim kapattım. Rakının ve sigaranın parasını ödedim ve abimle bizim bahçeye geldik…

Karım bizi kapıda karşıladı, “Hoş geldin abi!” deyip, abimin elini öptü ve bunlar barışmış oldu. Karım içeri gidince ben de arkasından gidip, “Yengem de gelecek, gelince sakın ters davranma, yanlış kelime kullanma!” dedim. Karım da, “Okadar cahilmiyim, evime gelene ne diye ters davranayım?” dedi. Oooh be, o iş te hallolmuştu. Ben mangalı yakarken, karım da diğer malzemeleri hazırladı. Abim ise Rakıyı açmış, içmeye başlamıştı bile. Ben, “Abi önce birşeyler ye de öyle iç!” dediysem de oralı olmadı. Az sonra yengem bahçe kapısında belirdi. Üzerinde V yaka beyaz tişort, göğüslerinin üstü görünüyordu, altında da kalçadan pileli, diz üstü etek vardı, çorap giymemişti. Ben hemen koştum karşıladım, “Hoş geldin yenge!” deyince, yengem bana öyle sarıldı ki, vücutlarımız bütün oldu. Kulağıma hafifçe, “Oooooohhh!” dedi. Ben hemen yengemden ayrıldım. Yengemle masaya gittik. Karım da geldi, yengemle hoş beşten sonra onlar da barışmış oldular. Hep birlikte oturup sohbet ediyor, gelmişten geçmişten konuşuyor, mangalda pişenleri yiyorduk. Abim habire Rakıyı fondip içerken, ben az içiyordum, çünkü ben çabuk sarhoş oluyordum…

Geç saatlere kadar oturduk, yedik içtik, sohbet ettik ve gitme vaktileri gelmişti. Kalktıklarında, ben, “Abi sarhoş oldun, ben sizi götüreyim!” dedim. Abim, “Yok yaa sarhoş değilim…” falan dediyse de, ben evlerine kadar eşlik ettim. Ama abim evine girmedi, ön bahçesindeki sandalyelerden birine oturdu ve bana bira içmek istediğini söyledi. Ben hemen markete gidip 4 tane bira alıp geldim. Üçümüz de bahçeye oturduk, abimle biraları içiyorduk. Ben bir ara işemek için tuvaletlerine gittim. Tuvaletten çıkınca yengemi karşımda gördüm, “Amma da işedin ha!” dedi. “Çok sıkışmıştım!” dedim. Yengem hemen, “Abinle barıştığın iyi oldu!” deyip dudağımdan öptü. “Dur ya ne, yapıyorsun yenge?” dedim. Fakat yengem, “Yarağına bir bakayım!” dedi. “Yenge ya, sen delimisin? Olmaz!” dedim. “Bakmak istiyorum, hadi!” dedi. “Ya yenge dur, abime yakalanacağız şimdi!” diyerek çıktım gittim abimin yanına oturdum…

Yengem de elinde iki tabak çerezle gelip karşıma oturdu. Biraz sohbetten sonra, bu sefer abim kalktı tuvalete gitti. Yengem abime bakar gibi yapıp yana eğildi ve bacaklarını yana açarak, bana bacak arasını gösterdi. Yengemin çıplak bacakları beni dahada tahrik ediyordu, amı beyaz külotun içinde yumruk gibi şişmişti. Abim tuvaletten çıkınca, yengem hemen toparlandı. Ama benim yarak iyice kalkmıştı.

Bir müddet sonra abime, “Abi ya şu birayı ne diye içirdin ki, ik**e bir Tuvalete gitmem gerekiyor!” deyip kalktım. Tuvalete gidip yarağımı çıkardım, kapıyı da aralık bıraktım ve yarağımı sıvazlayarak yengemi beklemeye başladım. Biliyordum, yengem dayanamaz gelirdi. Ve tahmin ettiğim gibi, boş bira şişelerini mutfağa bırakmak bahanesiyle geldi ve bıraktı. Tuvaletin kapısına gelip yarağımı sıvazladığımı görünce, “31 mi çekiyorsun lan?” dedi gülümseyerek. “Yok, ama senin ağzına vereceğim!” deyip, yengemi kolundan tuvalete çektim. Bu sefer yengem, “Ya şimdi olmaz, abin aniden gelir falan!” dedi. Ben de, “Yarrağımı görmek istemiyormuydun orospu?” deyip ensesinden çekip aşağı bastırdım ve ağzına verdim. Yengem ağzını çekip, “Bari dışarıya bak, abini kolla!” dedi ve yarağımı emmeye başladı. Öyle hızlı emiyordu ki, sanki iliğimi kurutacak gibiydi. Birkaç saniye içinde yengemin ağzına patladım. Döllerim ağzından taştı, yengem hemen banyoya koşunca, ben de yarağımı yıkadım, elimi yüzümü yıkayıp abimin yanına gittim…

“Abi ben gideyim artık, geç oldu…” dedim. “Ne o lan, sarhoş mu oldun?” dedi. “Biraz.” dedim. Abim yengeme bağırarak, “Kız Fatmaaaa! Kamil gidiyor!” dedi, yengem de geldi. Abimin elini öptüm, yengem de yanaklarımı öptü, ayrıldım ordan. Eve gelince karım da yatmak üzereydi, hemen karımın üzerine atılıp yatağa yatırdım, güzelce siktim, ateşimi söndürdüm.

5 gün sonra yengem beni aradı, hal hatırdan sonra, “Kamil bugün gelsene!” dedi. Ben de, “İzin alabilirsem gelirim!” dedim, kapattım. İşyerinden izin aldım, yengemi aradım, “Geliyorum!” dedim. Yengem sevinçle, “Tamam canım, bekliyorum!” deyip kapattı. Ben taksiye binip yengemim evinin biraz uzağında inip, arka taraftan bahçeye atladım, çünkü gören olabilirdi. Antreye girip zile bastım. Yengem kısa zamanda kapıyı açtı. Üzerinde ince gömlek, sütyen takmamış meme uçları belli oluyordu. Altında da aynı etek vardı. Hemen içeri girdim. Yengem kapıyı kilitler kilitlemez boynuma sarılıp, dudaklarıma yapıştı. Birbirimizin dudaklarını kemiriyorduk resmen. Ben elimi götüne götürdüm, okşuyor, sıkıyordum. Eteğinin altına elimi soktuğumda, hazırlık yapmış altına külot giymemişti. Gömleğini yırtarcasına çıkardım, memeleri füze gibi dışarı fırladı. Uçlarını emiyor, ısırıyordum. Yengem de pantolonumun üzerinden yarağımı okşuyor, sıkıp bırakıyordu…

Öpüşerek yatak odasına gittik. Yengem pantolonumu bir çırpıda çıkartıp attı, önümde diz çöküp yarağımı yalamaya emmeye başladı. Ben de tişörtümü çıkarıp attım. Yengemi ayağa kaldırıp, eteğini çıkardım ve yengemi yatağa bacakları kenarda sarkık vaziyette yatırdım. Dudaklarından başlayıp tüm vücudnu öpüyor, yalıyor, emiyordum. Amına inince, “Ooooohhh, em aşkım, sikicim benim!” diye inlemeye başladı. Kafasını sağa sola sallıyor, “Dilini sok ne olur!” diye yalvarıyordu. Bacaklarını iki tarafa açıp yukarı kaldırdı, ben de orta parmağımı amına sokup ileri geri yapıyor, dilliyordum. Yengem sarsılmaya başladı, boşalıyordu. Amının suyunu emip içtim. Elim am suyuyla ıslanmış, ama ben bırakmıyor yine amını emiyor, dilimi sokuyordum. “Ooohhh, çoook güzel, çoook zevkli!” diye inliyordu. İşaret parmağımı göt deliğine yavaş yavaş sokmaya başladım, parmağım götünde kaybolmuştu, parmağımla götünü sikiyordum. Yengemin inlemesi artmış, “Hadi getir artık şu yarağını, içimde hissetmek istiyorum, kaç gündür onun özlemiyle yanıp tutuşuyorum, ne olur sok, sok yarağını!” diye inliyordu.

Ben doğrulup, ayağa kalktım, yengem bacaklarını ayırdı. Yarağımla amını biraz fırçaladıktan sonra, aniden köküne kadar soktum. Sokunca, “Oooohhhhhhh işte yarak bu, mideme kadar geldi, ooooooh yerim yarağını, sik beni, iyice sok, sert sert sok!” diyordu. Ben de söylediklerine uyuyor, sert sert sokuyor, arada durup yarağımla amının içini karıştırıyordum. Karıştırdıkça inliyor, kalçalarımı tutup dahada içine girmem icin kendine çekiyordu. Bırakınca tekrar pompalıyordum. Bu tempoda 15-20 dakika siktim yengemin amını. Sonunda, “Geliyorum yenge!” deyince, “Gel erkeğim, içime boşal, doldur bellerinle amcığımı, ben de geliyorum!” dedi. Ve ikimiz de aynı anda boşalmaya başladık. Üzerine yığılıp kaldım. Biraz dinlendikten sonra yarağım içinden çıktı, yatağa yan yana uzandık…

Konuşuyorduk. Yengem, “Kamil biliyormusun, telefondaki bendim!” dedi. “Biliyorum! Neden yapıyordun yenge?” dedim. “Ne yapayım, o günden beri yarağın aklımdan çıkmadı, hayal edip kendimi tatmin ediyordum. Sonra aklıma telefonda yapmak geldi, anlarsa anlasın, sikmedi mi sanki, deyip telde sesini duyarak kendimi tamin ediyordum!” dedi. “Vay orospu vay!” dedim. Yengem de, “Senin orospunum, sen sikiyorsun!” dedi ve dudağına yumuldu. Biraz öpüştükten sonra 69 olduk. İkimiz de havalarda uçuyor, kuduruyorduk. Sonra beni sırt üstü yatırıp, ata biner gibi yarağımın üstüne oturdu. Bir müddet öyle sikiştik. Sonra kendiliğinden domaldı, ben de arkasına geçip amına soktum, sikmeye devam ettim. Göt deliğini de okşuyordum. “Oooooohhh sikicim benim, çok güzel sikiyorsun, kurban olurum yarağına, sooook canım!” diye inliyordu…

Yengem Orgazm olduktan sonra yarağımı amından çıkarınca, sıranın götüne geldiğini anlamış olacak ki, hemen kalkıp koşarak gitti. Arkasından bağırdım, “Nereye gidiyorsun, gel buraya!” diye. “Bekle!” dedi, mutfağa girdi. Pamuğa zeytinyağı dökmüş geldi. Önce yarağımı ağzına alıp emdi, sonra yarağımı zeytinyağlayıp önümde domaldı, pamuğu bana verdi, “Sen de benim götüme sür!” dedi. Pamuğu alıp göt deliğini yağladım, sonra pamuğu attım. Yengem alttan elini uzatıp yarağımı tuttu, biraz sıvazladıktan sonra göt deliğine götürdü, “Hadi canım, yavaş yavaş itele!” dedi. Ben de itelemeye çalıştım, fakat girmiyordu, göt deliği okadar küçüktü ki, yarağımın kafasının altında kayboluyordu. Tekrar parmağımı soktum götüne, biraz ileri geri yaptım, “Kendini sıkma, rahat bırak!” dedim. “Tamam!” dedi, kafasını yastığa iyice gömüp, götünü yukarı kaldırınca, ben aniden götüne kökledim. Sonuna kadar girmişti. “Aaaaahhh yandım anammm!” diye çığlık attı. “Sus kız orospu, duyan olur!” dedim. “Yanıyor götümün ağzı! Kımıldama!” dedi. “Alışır!” dedim, biraz bekledim…

Az sonra, “Hadi, yavaş yavaş sik!” deyince, ben ileri geri yapmaya başladım. Yengem halen kısık kısık bağırıyordu. “Yenge sen abime hiç götten vermedin mi?” dedim. “Abin sanki amımı adam gibi sikti becerdi de, sıra götümü sikmeye mi geldi!” dedi. “İyi ya işte, göt te bana kısmetmiş!” dedim. “Evet sikicim, amım da senin, götüm de senin, istediğin gibi sik!” dedi. 10-15 dakika kadar pompaladım yengemin göte. Yengem alışmış, götten zevk almaya başlamıştı. Kendi kendine memelerini okşuyor, amını parmaklıyordu. “Hadi hızlan, ben boşalıyorum!” dedi. “Boşal!” dedim. “Hadi sen de götümün içine attır!” deyince, son hamleyle götünün içine boşalmaya başladım. İkimiz de bitmiştik.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Olgun ve de dolgun

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Olgun ve de dolgun
Aslında tam olarak nerden başlasam bilemiyorum,hani bazı olaylar vardır insan yaşar ve sanki ona rüyaymış gibi gelir benimde başıma gelen öyle birşey karşı dairemiz boşalmıştı ve yeni komşular nasıl birileri olucak diye merak ediyordum çünkü eski komşularımızla çok iyi anlaşıyorduk eski komşularımızn söylediğine göre ev sahibi evi 2 tane kızı olan bir aileye vermişti zaten bunu duyunca yüzümde aptal bir sırıtış oldu 🙂 her neyse yeni komşularımız taşınmıştı 2 tane kızları vardı 2side birbirinden güzeldi biri üniversiteye hazırlanıyordu diğeride liseye gidiyordu anneleri ise sarışın beyaz tenli güleryüzlü 45 yaşlarında ama muhteşem fiziği olan çok hoş bir bayandı
Gel zaman git zaman aradan yaklaşık bir sene geçmiş büyük kızları üniversiteyi kazanmış istanbula gitmişti tabi kızlara sitedeki bütün erkekler hastaydı istanbula gidince baya bir kişinin hayalleri suya düşmüştü benim olduduğu gibi,aynı katta olduğumuzdan asansörde çok sık denk geliyorduk hem kızlarla hem anneleriyle yine bir gün anneleriyle denk geldik eşyaları vardı bir tek kişinin girebileceği yer vardı ve fırsat bu fırsat hemen bindim meraba nasılsınız havadan sudan tabi sıkışık olduğu yan yanaydık elimle hafif hafif dokunuyordum bir şekilde ilk adımı atmalıydım çünkü bakışlardan konuşmalardan birşeyler olduğunu ve olabileceğini seziyordum spora gittiğimden baya bir kas yapmıştım denk geldiğimizde ooo spor mu yapıyorsun çok güzel vücudun var diye iltifatlar almıştım kendisinden
Tabi ben dokundum hafifçe elimi gezdirdim sinyali vermiştim ve olumlu veya olumsuz bir tepki almamıştım valide her salı arkadaşlarıyla bulumak için öğlen çıkar akşamüstü gelirdi bende sabah spora gittikten sonra evde takılırdım yine böyle bir günde evde yalnız takılırken kapı çaldı karşı komşumuz annen evdemi dedi yok dışarda dedim bende kahve istiycektim dedi tabi hemen veriyim buyrun dedim ve içeri girdi üstünde daracık bir kot ve beyaz bir t-shirt vardı görünce aklım başımdan gitmişti içeri geldi eee madem kahve var kendine de yap beraber içelim dedi tabi dedim kahveleri yaptık birer sigara yaktık konuşmaya başladık söz eşiyle arasındaki soğukluğa geldi uzun zamandır araları bozukmuş o kadar bozuk ki kaç aydır birlikte bile olmamışlar ben zaten bunu duyunca artık daha fazla dayanamadım kahveyi bıraktım o muhteşem dudaklarına yapıştım anında karşılığı aldım bende daha ateşli bir şekilde o dilini nerdeyse küçük dilime değiyordu.
Yarrağımın resmimde gördüğünüz gibi olması heralde 3 saniye sürdü eşofmanı yırtıcak gibiydi öpüşmeye devam ederken elini yarrağıma attı eşfmanı hafif sıyırdı yalamaya başladı onu bu kadar istediğimden mi yoksa işi çok iyi bildiğinden mi bana muhteşem gelmişti bende bu sırada t-shirtünü çıkartıp memelerini avuçluyordum sonra meme uçlarını yalamaya başladım inliyordu daha dur nerelerini yalıycam dedim ayağa kalktım bunu da koltuğa oturttum bir çırpıda kotla donunu çıkartıp o yeni ağda yaptırmış beyaz amını dillemeye başladım bir yandanda amının sularını göt deliğine sürüp parmaklamaya çalışıyordum götümden olmaz daha önce hiç yapmadım yapmakta istemiyorum dedi dedim ki geçmiş olsun senin o el değmemiş beyaz güzel götünü öyle bir sikicem ki dedim sen bana koşa koşa geliceksin ne olur götümü sik diye dedim tabi bu sırada çoktan iki parmağımla götünün deliğini kıvama getirmiştim ne kadar itirazda etse.
Yalamayı bırakıp bacaklarını omzuma aldım ve o ıslak amcığına bir kerede köküne kadar yerleştirdim ohhh erkeğim diyebildi sadece hırsla azgınlıkla öyle güzel sikiyordum ki ben bile performansıma hayran kaldım sonra ben koltuğa geçip onu üstüme aldım yine hızlı ve süratli bir şekilde sikmeye başladım ama hala aklımda götü vardı bu sırada elimle götünü parmaklamaya devam ediyordum ama boşalmama az kalmıştı götünün içine boşalmadan onu göndermiycektim bu sırada üstümden kaldırıp domalttım o muhteşem el değmemiş beyaz götü karşımdaydı ve dilimle götüne yumulmuştum resmen dilimle sikiyordum ve inlemekten yorgun düşmüştü artık o güzel götü sikmenin vakit gelmişti lütfen yavaş ol canımı yakma diyordu gidip krem aldım ve yarrağama bolca sürdüm ve yavaş yavaş geçirmeye başladım işimi bir cerrah ustalığıyla yapıyordum o el değmemiş götü incitmeye hiç niyetim yoktu zaten,sadece başını sokup çıkartıp iyice alıştırmıştım nasıl güzelim hoşuna gitti mi diye sordum anlatılmaz yaşanır diyebildi sedece bende geri kalanını geçirdim ve şimdide yine bir ilki yaşayacaksın çünkü götünün içine boşalıcam dememe kalmadan o götüne boşaldım bir sigara yaktım onada ikram ettim her fırsatta bekliyorum dedim sen hiç merak etme dedi giyindi gitti her fırsatta bol bol birlikte oluyoruz hatta çoğu zaman sadece götünden sikiyorum 😉

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

The Sarah Saga Ch. 01

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ch. 1: I’m On A Boat

Sarah had always wanted to be more adventurous.

It wasn’t that she was boring, she was just normal. Sarah had a normal job, a normal apartment, and spent her vacations going on perfectly normal trips to the beach. She dated normal guys and had normal, vanilla, sex. Her life was fine, perfectly satisfying. But she could never shake the feeling that she should have tried to experience more.

Sarah’s roommate Ashley was the risk taker. Sarah and Ashley had been best friends since they were kids. They had lived next door to each other all through high school, and after college they moved to the city and rented an apartment together. Three years later they were still close. But Ashley had always been the adventurous one. When they were young Ash would agree to every dare, take every chance, and generally do everything that scared Sarah. As they got older, Ashley was the first one to kiss a boy, the first to go on a date, and the first to lose her virginity. Sarah loved Ashley, but she always felt a little lackluster when compared to her roommate.

It didn’t help that Ashley was the most beautiful woman that Sarah had ever known. She had straight dark hair spilling down her back, olive skin, and pouty lips that were begging to be kissed. Her body was the kind that fueled the fantasies of a million adolescent boys. Ashley had long toned legs that flowed up into a tight bubble butt, the sort of ass that filled jeans and turned heads. Her breasts seemed almost ridiculously large on her slender 5′ 8″ frame. Ashley’s double-D tits were always on the verge of spilling out of the low cut tops that she wore, and it was a wonder that she had made it to 25 without serious lower back problems.

Of course, Sarah was not without her own charms. She was beautiful, and she knew it. Her wavy, shoulder length, auburn hair complemented her pale skin and bright blue eyes. She had a spray of freckles across her cheekbones and her button nose; guys always told her that it was “cute”. Her B cup breasts couldn’t compare in size to the globes that Ashley possessed, but they stood round and firm on her chest. Her tits were capped off with a pair of slightly puffy pink nipples which were sensitive to any form of stimulation. But the thing she valued most about her body was her ass. It was high, round, and firm. Sarah knew that she had a great butt, and she kept it that way through a constant regimen of squats and hours on the Stairmaster.

If Sarah had chosen a different roommate, a different friend, she would probably have been the most beautiful women in any room that she chose to enter. But as it was, she had a serious inferiority complex. She may have been a beautiful woman, but in comparison to Ashley she was only human. Sarah’s roommate was some sort of radiant sex goddess, sent down from a higher plane to bless mankind with her presence. Sarah just couldn’t compete, and at a certain point she simply stopped trying. Let Ashley live the exciting life, Sarah would focus on being normal.

Things began to change one morning over brunch. Sarah and Ashley were enjoying eggs benedicts and mimosas, and spending time discussing their usual topics of work and boys when Ashley became very excited about a party she was invited to the next day.

“It on a boat,” she exclaimed.

“A boat?”

“Well, more like a yacht, but whatever. I know a guy who says I should go. You should come with me. It’ll be great! We’ll go out on the ocean, have some drinks, maybe dance with some cute guys.”

“I don’t know.” Sarah had never been a huge fan of boats, too much chance that something would go wrong.

“What could you possibly be doing that could be more fun than a party on a yacht?”

Sarah thought about it for a second. She needed to do laundry, and there were a couple of shows on the DVR that she had been hoping to catch up on. Plus she only had a few more chapters of her current book, and she would like to get it finished so that she could start a new one on her subway ride into work on Monday. But beyond that …

“Nothing, I guess.”

“So you’ll go? Awesome!” Ashley flashed her dazzling smile from across the table. “We’re going to have such a great time.”

The next day at noon they were headed out to sea.

Sarah had tried to wear what she thought was a good summer Sunday party outfit. But her sundress and flip-flops had been vetoed by Ashley immediately. Ash had insisted that she wear something “sleeker and sexier”. So Sarah found herself wearing a tight blue dress and matching heels, something she thought was a bit more appropriate for the club than for a boat. But she had to admit that she looked fantastic. The dress hugged every curve of her body. She was showing more cleavage than any girl with modest breasts had any right to, and the heels put her ass on display and showed off all the time she had spent sculpting her body.

Ashley’s clothing was no less provocative. When Sarah stepped out into the living room and saw what her ankara escort roommate was wearing her heart skipped a beat. Sarah had never been sexually attracted to women, but her friend radiated such pure erotic energy that a dead person would feel something. Ashley was wearing a tight black and white dress that barely covered her body. Her ass was almost popping out the skirt and her bountiful breasts were barely contained by a halter top. The amount of skin on display made it clear that Ashley wasn’t wearing a bra, and Sarah couldn’t figure out how her nipples weren’t visible.

Ashley saw Sarah in the mirror and turned around. “You look great!” she said. She hurried over and began fussing with Sarah’s clothing, putting a strand of hair into place here and smoothing out a wrinkle in her dress there. Ashley looked directly into Sarah’s eyes. “We’re going to have such an amazing time.” She gave Sarah a quick kiss on the cheek, and then stepped back, giving her final appraisal. Ashley nodded. “OK, let’s go.” Sarah couldn’t help but notice that Ashley had a slightly worried look on her face, but dismissed it. Ash was always going to parties like this, she would be in her element.

Once they got on the yacht, Sarah decided that she shouldn’t have worried about being overdressed. Despite the fact that the sun was still high in the sky everyone was dressed like they were headed to the best nightclub in town. All the guys were in dress pants and nice shirts, and all the women were in tight dresses and skirts. The yacht itself helped perpetuate the nightclub atmosphere. It was amazing, and probably bigger than the house that Sarah grew up in. The main room alone was large enough to fit the fifty or so party guests. There was a full bar, a dance floor, and an Ikea’s worth of couches and chairs. She would have liked to have the chance to explore, but that was for later. For now, she would mingle.

The party guests were an interesting mix. Most of the men seemed to be corporate types, with a few actors and bartenders thrown in to provide some variety. The women were more varied. Some were office workers like Sarah. Others were models or dancers, waitresses and lawyers. One petite blonde woman said that she was a kindergarten teacher. Everyone was young, attractive, and ready to party. Sarah had fun. She drank and talked, she even danced for a little while. After a couple of hours she decided that she needed some fresh air, so she moved out of the main room to the stern of the boat, where she could lean over the rail and look down onto the wake. After a few minutes Ashley came out and joined her.

“Are you having fun?”

“Yes, I am.” Sarah squinted at the water, hoping to see a dolphin. “This has been a lot of fun, I’m glad I came. Thanks for inviting me.”

“I’m glad you came too. But the fun is only getting started.”

Something strange in Ashley’s voice made Sarah turn. She saw one of the men from the party, his name was Richard or Roger or something like that, walking towards them. He didn’t have a shirt on, which was strange since he’d been fully clothed the last time Sarah had seen him. He came right up to Ashley and began kissing her, his hands roaming across her body. Sarah gasped in shock at what she was seeing. The man had cupped Ashley’s ass with one hand and was squeezing her flesh through the thin fabric of her skirt. His other hand had moved up to massage one of her breasts, and her nipple became clearly visible through her halter top. Sarah was dumbfounded. Ashley wasn’t fighting him, in fact she seemed to be enjoying it! She moaned into his mouth when he pinched her nipple through her top. One of her hands sought out his cock and began stroking it through his pants. The man reached over and pulled Ashley’s top to the side, exposing one of her nipples. Another moan escaped her lips as he flicked his tongue across the little raised nub and then took it into his mouth.

This was enough to break Sarah from her stupor. “Ash, what’s going on?” she asked in a small voice.

Ashley just grinned at her over the man’s head. He stood and began to move back to the main cabin, gesturing for the girls to follow. Ashley took Sarah’s hand and led her back into the yacht. “Come on, let me show you the real party.”

Things had changed drastically in the few minutes that Sarah had been outside. It looked like something out of a porno. Women were on their knees with cocks in their mouths, giving blow jobs while an appreciative audience looked on. Some of the onlookers had taken matters into their own hands, fists wrapped around cocks and fingers stroking clits. The petite blonde teacher was on a couch nuzzling the breasts of a tall brunette, but seemed to get distracted when another woman leaned over and began planting kisses on her exposed ass. Sarah watched as a girl mounted a man by the bar and began riding his cock. Everywhere she looked people were having sex. There were still a few individuals on the sidelines, but the glazed look in their eyes ankara escort bayan and the hurried manner in which they finished their drinks said it would not be long before they joined in.

Ashley led Sarah to the couch where Richard (or was it Roger?) was sitting. She left Sarah standing while she dropped to her knees and pulled off his pants, exposing his cock. Ashley grinned at Sarah while she grasped his member and gave it a few strokes to bring it to full hardness, then she gave him a long lick from his balls to his glans and took him in her mouth. Ashley was an expert cocksucker, and soon the man was groaning as he tried to hold off his orgasm. She pushed his cock all the way into her throat and buried her nose into his pelvis. When she pulled off of him long strings of spit connected her mouth to his cock and she smiled up at him through the wetness generated by her throat.

Sarah couldn’t believe what she was seeing. Part of her wanted to run from the room, to find a way out of this situation. But she was transfixed. It was like she was having an out of body experience, she was watching without taking part. Some parts of her body were responding. She could feel her nipples pressing against the thin bra that she was wearing and she was sure that people could see them through her dress. Her pussy was on fire. Part of her brain might have been terrified, but the part that controlled her sex drive was interested. She could feel as her juices began to flow and a slick wetness built up between her thighs.

That was when she felt the hands. From behind a man grabbed her around the waist and began running his hands up and down her sides. When she didn’t make a move to escape he became bolder. One hand moved down and squeezed her ass, while the other moved up and cupped one of her breasts. Sarah let out a low moan and tilted her head back, soon his mouth was on her neck and any thoughts she had of escape were fading. The yacht hit a small wave, Sarah stumbled and reached back for support. What she found was his cock. Her hand wrapped around it and she instinctively began pumping away. All of a sudden it seemed perfectly natural to jerk off a stranger while watching her best friend suck on another man’s balls in the middle of a developing orgy. Her hand on his cock encouraged the man behind her, and he raised both hands to her breasts and tugged forcefully at her nipples.

The mix of pleasure and pain elicited an involuntary moan from her lips and she felt a rush of moisture soak her panties. It also knocked Sarah back into reality. Her head cleared and she realized what she was doing. Without looking back she pushed away from the man and ran from the room. She went to the bathroom and leaned against the counter taking deep breaths to calm herself. Sarah looked into the mirror and wondered how she had ended up in this situation. She could see her nipples clearly through her dress, and her pussy was burning up. Fuck, she was horny! But she couldn’t go back out there. She was so turned on that there was no telling what sort of trouble she would get into. Maybe she could just take care of herself here. And then when she was calmed down she would find somewhere to hide until it was all over.

Sarah pulled up her dress and dropped her panties. They were wet enough that she was tempted to try and wring them out. Both of her hands went to her pussy. Her clit was engorged and exposed from its hood, the first touch of her finger to the bud was electric. Her knees went weak and she was forced to lean on the wall to stay standing. She began rubbing her clit with one hand, fingers applying pressure in a pattern that she knew would bring her to orgasm quickly. Her other hand moved down, and she pushed two fingers into her sopping pussy. Simultaneous pressure on her clit and her g-spot never failed to get Sarah off and soon she was leaning against the wall trying to control her shaking legs as she rode the waves of her orgasm. When she regained her composure she could feel spots of moisture on her legs and looking down she saw her fluids splashed on the floor. “That’s a first,” Sarah thought.

But it wasn’t enough. Sarah could still feel a pressure inside that hadn’t been released. She couldn’t go out there like this. She decided that what she needed was a better angle and propped one of her feet up on the toilet. Sarah began to grind her clit into the palm of her right hand. With her left she reached behind, rubbed her pussy for a little lubrication, and started massaging the patch of skin that separated her pussy from her asshole. She pushed two, then three fingers from her right hand into her dripping hole, but it still wasn’t enough. Sarah decided to resort to drastic measures. She moved her left hand back and used two fingers to rub the dry rosebud of her ass. The effect was immediate. Her orgasm roared into her like an avalanche. A scream escaped her lips, her eyes squeezed shut and she saw stars. She would have fallen down if she hadn’t already braced herself escort ankara against a wall. Sarah stayed that way for a few minutes, taking deep shuddering breaths. When she opened her eyes she saw that she had left a literal puddle on the floor. Her juices had run down her legs, and were still dripping from her lips. Her right hand was wet to the wrist.

“That was amazing.”

Sarah turned, startled, and saw Ashley standing in the doorway. She was naked except for her heels. As she walked forward her massive breasts jiggled slightly, and Sarah could see the metallic glint of a piercing between her legs.

“Ash, I …”

“Shh.” Ashley put a finger to Sarah’s lips and then reached down for her friend’s right hand. She looked Sarah in the eye as she took each finger into her mouth one by one, cleaning them of Sarah’s sticky juices. “I wanted you to be here for this,” Ashley said. “I wanted to share this experience with you. Is that OK?”

Sarah swallowed, and nodded.

“OK.” And then Ashley kissed her. They had kissed before, as kids. But that was two young girls practicing for when they would finally kiss guy, and it had mostly led to fits of giggling. This was completely different. Sarah didn’t know what to do at first, but then she felt Ashley’s tongue pressing into her mouth, and her resistance melted away. She tried to return the kiss with as much enthusiasm as she could, her tongue pressed against Ashley’s and she felt a fresh burst of heat between her thighs. Ashley broke the kiss, smiled at Sarah, and then led her back into the main room.

The orgy had progressed in the time that Sarah was in the bathroom. The main cabin was full of moans, the sound of flesh slapping flesh, and the wet squelching noises that accompanied good sex. Couples and groups were fucking on every piece of furniture in the room. The space where just an hour ago Sarah had been dancing was now taken up by what looked like some sort of cocksucking competition involving three girls and six guys. Sarah watched as one girl, her face and chest already splattered with cum, pulled the cock out of her mouth and let him add another load to her tits. She raised her hands in victory, and the two losers began cleaning her with their tongues.

Ashley led Sarah back to the couch where Richard was still sitting. He was watching the action around him and slowly stroking his cock, and he gave the girls a big smile as they approached. Sarah guessed that Ash had told him to wait for her while she went and looked for her friend. Ashley drew Sarah down to a kneeling position in front of him and took her by the hand.

“You don’t have to do anything you don’t want to. You can stop anytime you want, got it?” Sarah looked Ashley in the eyes and nodded. She was here now, no point in backing out.

Ashley grinned, and guided Sarah’s hand onto Richard’s cock. Their fingers still intertwined, both girls began stroking him up and down. He had a pretty thick dick and Sarah could barely get her whole hand around him. He was also completely shaved, which she had always thought looked a little ridiculous on men. But she figured that if women were expected to have bare pussies there wasn’t any reason why a guy shouldn’t do it as well.

While Sarah was inspecting Richard’s grooming, Ashley removed her hand from his cock. Sarah brought her other hand up to compensate, cupping and stroking his hairless balls. They must have been sensitive, because he groaned and a drop of precum pushed out of the head of his cock. This brought a smile to Sarah’s face, and she used her thumb to rub the sticky substance into his cock head. Ashley shifted, and soon her arms were around Sarah’s waist and she was planting little wet kisses on the sensitive parts of Sarah’s neck. Ashley began to whisper into her ear. “Suck his cock. I know you want to. I got to try him out earlier, and it was great. Go ahead.” A distant part of Sarah’s brain tried to bring her back to reality. Tried to tell her that this was not the sort of thing that she did. She didn’t even like to kiss on the first date! But that voice was drowned out by the haze of lust that had engulfed her.

Sarah leaned forward and flicked her tongue across the slit at the tip of his dick. She flattened her tongue and lathed around his cockhead, leaving a trail of spit. Then she took him in her mouth. She knew she wouldn’t be able to take him as deep as Ashley, or make him cum as fast as Ashley could, but Sarah had her own talents. She continued to pump his shaft and stroke his balls while her head bobbed up and down. She focused on his head, using her tongue to stimulate his most sensitive areas. Richard moaned, his back arched and his hands grabbed at the couch cushions.

Sarah could feel Ashley tugging on the zipper at the back of her dress, and she briefly gave up her hold on Richard’s cock so the garment could fall off her shoulders and pool around her waist. Ashley unhooked her bra and reached around to massage her breasts while continuing to kiss and nibble at her neck and shoulders. Sarah gave a muffled moan as Ashley pinched her nipples. They could have cut glass and her areolas had become so puffy they looked like small breasts themselves. She had always been sensitive, but this was unlike anything she had ever felt.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort Antalya escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort adana escort ankara escort adıyaman escort afyon escort aydın escort ağrı escort aksaray escort amasya escort antalya escort ardahan escort artvin escort bodrum escort balıkesir escort bartın escort batman escort bayburt escort bilecik escort bingöl escort bitlis escort bolu escort burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort düzce escort diyarbakır escort edirne escort elazığ escort erzincan escort erzurum escort gaziantep escort giresun escort hatay escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort kastamonu escort