Yazar: admin

Şok

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Şok

Karımın adı Gonca … hayatında benimle oldu ilk ve tek .. tabii aradan 20 yıl geçince evlendikten sonra, konsarvatif olan insanlar da sanırım farklı heyecanla arayabiliyor .. yani ben bir erkek olarak arıyorsam o da doğal da karım arasa o başka bir şey …….

Bazen ama sık sık olmamakla birlikte soruyordu bana, önümde benim dışımda, benim yanımda başka kadınla seks yapmak ister misin diye … ya da bir başkası bana senin önünde dokunsa ne yaparsın diye sorardı …. ben de ciddiye almaz cevap vermezdim .. dediğim gibi, 2 yıl önce Sakız adasına gittik …. Norveçli bir çiftle tanıştık … birkaç gece bar, vs takıldık birlikte … adam Motorolla’da CEO, eşi ev hanımıydı …. çok düzgün, temiz, güzel insanlardı …. Karısı da dünya güzeli, 10 numara muhabbetliydi … kadınla ben daha samimileştik …. Gonca mesafelidir hep …….. muhabbet şaka vs derken adamın dikkatini çekti karısı ile muhabbetimiz … ben de lafı salladım, karın güzel dedim …. , o da al akşam onu dedi … Gonca net duydu bunu …… pis pis baktı …. ben eyvah ortam bozuldu derken içimden … yapın ben de seyrederim dedi … ne demek dedim yap konuşmaya devam mı edelim? Konuşmayı geç yat onunla dedi ….. Saçmalama dedim … muhabbeti uzatmadım. odamıza gittik … Gonca konuyu konuşmaya devam etti .. inatla bana o kadınla yat sizi seyredeceğim dedi .Kadının adı Bridge …. Kocasını, Erk, ara telefonla gidelim odalarına dedi … dedim bak ararım …ara dedi .. aradım … odaya davet edildik … bu arada Gonca, bana kimse dokunmayacak, izin vermeyeceksin , sadece seyredeceğim dedi … tamam dedim ..ya sen izin verirsen peki diye sordum? orasını bilmem hem heyecandan da kalbim durabilir dedi … . dişlerimizi fırçaladık ve çıktım önden , baktım Gonca da geliyor arkamdan ………………………………..

Odaya girdik .. hemen alkol almaya başladık bıraktığımız yerden … .. az konustuk ….. Bridge bir anda beni öpmeye başladı … ardından hemen göğüsünü açıp ağzıma değdirdi uçlarını .. Goncanın yüzü bembeyaz oldu o an .. muhabbet anında bir anda 1 metre ötesinde oldu çünkü …..üstrubumu hiç bozmadım. Gonca sanki orada değilmiş gibi Bridgeyi kucağıma alıp koltuğa oturttum …. ara ara baktım Gonca ve Erk sandalyelerde oturmuş bizi seyrediyorlar … ama sonra Erk penisi ile oynamaya başladı … Gonca da alenen bakıyordu …. çok sever kendisi ile oynasın … ama oynamadı ………………..

Erk kendisi ile oynuyor ama Gonca hala hareketsiz duruyordu, hem bize hem Erk’e bakıyordu … sonra baktım Erk penisi ile daha sert oynama başladı …. ben de Bridge ile hararet seviyesi yükselince onu çok daha hızlı sikmeye başladım .. …. altımdaki Bridge bas bas bağırıyordu, kocası da yüksek sesle masturbasyona devam edeken Gonca da hala ona ve bize bakmaya devam ediyordu. …. 2 dk geçmedi Gonca’ya doğru cevirdim kafamı tekrar ….. hala Erk’e, siktiğim karısına ve bana bakıyordu …. ama nasıl ıslandığını iyi biliyordum o anlarda …. Bridge doğruldu ve penisimi ağızlarken parmaklarıyla yumurtalıklarımla deli gibi oynuyor bazen penisimi meme uçlarına sürtüyordu … …. 2-3 dk daha geçti …. kafamı kaldırdım …. ….. Şok oldum şok ……………………….

Kalbim yere düşecekti sanki…. Erk, Goncanın bacaklarını oturduğu sandalyede kenara açmış, kafasının ve omuzunun arkasına doğru itmiş, Gonca da elleriyle pozisyonu sabitlemiş tabak gibi görünen amını yalatıyordu …….. dil darbelerini daha iyi hissetmek için amını daha da ortaya çıkarmaya çalışıp amını dile dayamaya çalışıyordu …. dondum ve öylece bakakaldım …. sonra Erk ayağı kalktı ve Gonca’ya doğru hamle yaptı …. Gonca belki biraz oyalar izin vermez diye düşündüm ama o kadar kudurmuş ki Erk’in sikini bacaklarını açarak ve kendine doğru adamı çekerek öyle bir içine aldı ki, Erk ile inleyerek sikişmeye başladı … Gonca öyle sık ve çok boşalmış ki (sonra anlattı) kendini kaptırmış halde bir de meme uçlarını kendi kendine eme eme, hırlaya hırlaya boşaldı …..

Erk sonra domalttı Gonca’yı …. ne dese yapıyordu Gonca, itiraz etmedi bir kere …. götünü ve deliği uzun süre yaladı durdu, hafif parmakladı Gonca’yı arkadan ….. ben Bridge’yi sikmeyi bıraktım, karımı sikilirken seyretmeye devam ettim … o an Gonca göt deliğini öyle bir gösterdi ki ….. .. Erk kocaman dilini soka soka Goncayı resmen diliyle götten sikti …

Sikilirken Gonca’nın kendi meme uçlarını emmesi ve o meme uçlarını kendi dişleri arasında görmek çok fenaydı ….

Erk’in götüne parmağını soktu ve sikini de ağzına alarak Erk’i titreye titreye boşalttı … o an ağladı sandım .. o kadar bağırdı ki … Gonca Erk titrerken bırakmadı onun sikini ….. ağzına almaya devam etti…………….
.
Sonra oradan kalktı ve bizim koltuğa geldi ve beni kenara itip Bridge’nin am yanaklarını ısırarak emmeye göğüs uçlarıyla da oynamaya başladı …. sonra eğildi, kendi memesini sıktı, meme ucunu daha da dikleştirdi ve Bridge’nin klitorisine meme ucunu sürtmeye, amına bastırarak göğsünü Bridge aldığı kadar amının içine sokmaya başladı …. ben ömrümde böyle sahne görmedim …. Gonca kendi meme ucunu penis gibi kullandı… o kadar hızlı sürttü ve aralıklarla sokup çıkardı ki kadın bitti öldü …sonra baş barmağı ile kadını götten ara ara yalayarak sikti …. uzun süre öpüştüler .. ellenmedik yerlerini bırakmadılar ……..

Ve o gece böyle bitti …

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

istemek 2 (alıntı)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

istemek 2 (alıntı)

cahit ve tülinle yatak odasına gectik benim arkam cayır cayır yanıyor popomun üzerine oturamıyordum ,üzerimizdeki havluları attık 3 müzdede de utangaclık filan kalmamış kırk yıllık dost gibi davranıyorduk bir birimize.3 müzde cırılcıplak kalmıştık ben tülüni yataga yatırdım bacaklarını actım amı yeni agda yapılmış mis gibi önümde duruyordu

hemen kafamı ayaklarının arasına soktum amını yavaş yavaş yalamaya başladım dil darbelerim hızlanmıştı dilimi amının derinliklerine gönderiyordum ki cahitte benim arka deliğimi yalamaya başladı popomu biraz daha yukarıya kaldırdım rahat yalaması icin tülinin am suları dışarıya cıkmaya başlamıştı

sularının bir tek damlasını ziyan etmeden yalıyordum tülün artık kıvama gelmişti onu domalttım yaragımı amına dayadım ve ani bir hareketle icine giriş yaptım saten sulanmış amından şap diye ses geldi öylece bekledim cahir bu arda arkamı kremliyordu cahir yaragını popoma dayadı ve oda aynı benim gibi hızlı bir şekilde giriş yaptı biraz canım yanmıştı ama buna değerdibu arada tülin seslendi hadi artık.

bu alup bitenleri herkez duvardaki büyük aynadan izleye biliyordu ben hızlanmaya başladım sıcacık amın icinde yaragım best olmus amın tadını cıkartıyordu ki arkamdaki yagın tadına varmaya başladım offf bu muhteşem bir duygu sikerken sikilmenin ne hoş oldugunu bilemessiniz ama cahit birden geldi icim onun sıcacık menileriyle doldu cahit arkamdan cıktı

ben hala devam ediyordum tülin zevk naraları atıyor kac kez geldi bilmiyorum ama ben hala devam ediyordum cahit yaragını agzıma verdi yalamaya başladım artık bende kendimi kaybetmeye başladım bagıra bagıra boşaldım yatagın üzerine yıgıldım kaldım. birer yorgunluk sigarası yaktık

tülünin cok istediği bişey vardı bana tel anlatmışlardı bana sordu bende olur dedim tülim cekmeceden bi takma yarak cıkardı beni sikecekti ama tam 20 cm vardı

tülin cekmeceden 20 cm takma yaragı cıkartı ve beline taktı kocasına arkamı kremlememi istedi.cahit beni yatagın üzerine yüzükoyun yatırdı ve arka deliğimi yalamaya başladı arkam ıslanmış ben inlemeye başlamıştım arkamı yavaş yavaş kremlemeye başladı 2 parmagını deliğime sokup cıkarıyordu,

tülin cahidi kenara cekti takmayı delime dayadı artık kıvama gelmiştim tülin öyle bir girdiki arkama gözümde şimsekler caktı tülin ensemi kulak memelerimi yavaş yavaş yalıyor beni cileden cıkarıyordu tüline hadi artık dedim hızlı bir şekilde bana vurmaya başladı bu arada cahit bizi izlerken dayanamadı tekrar sertleşti yatagın üzerine cıktı benim önüme uzandı ve penisini agzıma verdi iştahla penisini yalamaya başladım

tülin arkamdan hic durmadan vuruyordu artık arka deliğim uyuşmuştu beynimi acı ve zevk kaplamıştı cahidin penisini iştahla yalıyordum ki cahit bagıra bagıra suratıma boşaldı biz hala devam ediyorduk tülin gelmek bilmiyor öyle bir inliyorduki cıldırıyor sandım cahit altıma yattı benim yaragımı agzına aldı zevkle yalamaya başladı toplarımı ve penisimi öyle bir yaladıki dayanamadım bende boşaldım .

tülinin boşalmaya niyeti yoktu ona artık cıkması gerektigini söyledim tülin cıktı takmasını cıkartım ve biraz dinlenmek icin birer sigara yaktık bu arada göz ucumla saate baktıgımda sabahın 5 olmuştu ama ben daha doymamıştım tüline hadi dedim benimkini agzına verdim yalatmaya başladım

cahidi yanıma yaklaştırdım biraz benim penisi emiyor yalıyor birazda cahidin penisini agzına alıyor ve yalıyordu ikimizde penisleri kocaman oldu ben cahidi sırt üsttü yatırdım tülini onun üzerine cıkarttım cadin penisin tülinin amına naıl girdiğini biraz izledim tülin onun üzerinde zıplamaya başladı tülini biraz öne doğru bastırdım niyetim tülini arkasından sikmekti

oda bunu anladı bana yadımcı oldu biraz zorlandım ama tülin o muhteşem dar pembe deliğine girmiştim tülinin iki deliğinide doldurmuştuk artık tülin deli oluyor cıglık atıyordu cahitle birlikte ritmik hareketlerle tülini bagırta bagırda siktik taki sabahın 6 sına kadar artık 3 müzdede dermen kalmamıştı banyalarımızı yaptık ve tülini aramıza alarak güzel bir uyku cektik
ama haketmiştik 3 müzde

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

ANİMATÖR GENÇ BANA SEKSİ ÖĞRETTİ.(Alıntı)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ANİMATÖR GENÇ BANA SEKSİ ÖĞRETTİ.(Alıntı)

25 yaşında 5 yıllık evli bir kadınım. Eşimle aynı yaştayız. Mükemmel bir evliliğimiz var, mutluyum, anlayışlı, her isteğimi yerine getiren bir kocam var. Ama tek sorunumuz cinselliğe bakış açımız… Kocam tam anlamıyla azgın bir erkek…
Bense, onun kadar sekse meraklı değilim. Yetiştiriliş tarzım, seksi umacı gibi gösteren ailem, kendimi bakire olarak kocama saklayıp her şeyden kendimi soyutlamam, her şey bir araya geldi, neredeyse frijit bir kadın oldum çıktım.
Yıldırım aşkına tutulup birbirimizi sevdik, flört dönemini kısa tutup evlendik. Birbirimizi yeteri kadar tanıyamadan… Sadece, ben ona ilk erkeğim olduğunu anlattım, o da buluğ çağından beri seks yaptığından bahsetti. Sayısız kız ve kadınla yatmış, ama tanıştıktan sonra sadece ben varmışım. Her şeyi bana o öğretecekmiş. Seviştiği hiçbir kadın benim kadar güzel, seksi, gösterişli değilmiş.
Gerdek gecesinden başlayarak öğretmeye başladı da… İlk defa bir erkeği çırılçıplak gördüm, kalkmış bir erkekliğe ilk kez yakından bakıp dokundum, bacaklarımın arasına ilk kez bir yabancı el, bir erkek organı değdi… Zifaf korkumu anlayışlı, sevecen kocamın yardımıyla atlatabildim, tüm gece uğraştıktan sonra, sabaha karşı bekaretimi verdim.
Sonrası da hep böyle devam etti. Sürekli kocam istedi, ben verdim. Sadece içki içtiğim nadir günlerde bazen azıp ilk hareketi ben yaptım. Tek kadeh bile beni sarhoş etmeye yeter, rahatlar, gülmeye başlarım. İkinci kadehte hareketlerimi kontrol edemem, o seksi görev gibi gören kadın gider, kocama azgın bir fahişe olurum, sonra da sızar kalırım. Sabah başımın ağrısıyla, bacaklarımın arasında kocamın kurumuş dölleriyle, yanımda mutlu mesut yatan kocamla uyanırım.

Bir ay önce tatile gittik. Güzel bir tatil köyüydü. Geniş bir arazinin içinde yayılmış bungalow tipi, içleri çok güzel dekore edilmiş müstakil evlerden oluşmuştu. Her şey harikaydı, gülüyor, eğleniyorduk. Gündüzleri ortadaki büyük yüzme havuzuna, geceleri köyün içindeki diskoya gidiyorduk. Günlerimiz harika geçiyordu.
Üçüncü günün sonunda havuz başında eğlenceler düzenleyen animatör gençle samimi olduk. Adı Hakan’dı ve hep bizimle takılmaya başlamıştı. Kocamla kafaları uyuyor, ben de onlara katılıyordum.
Kısa sürede Hakan’ın asıl amacının bana asılmak olduğunu anladım. Hareketleri, bana bakışları değişikti. Tamam yakışıklı çocuktu, güçlü kuvvetli, gösterişli kasları, sportmen vücuduyla güzel bir erkekti. Ama kocam varken ona yüz veremezdim. Kocama birkaç kez ima ederek anlatmaya çalıştım. Gece yatağımızda benimle sevişirken,

External image
-“Kadir…” dedim. “Şu Hakan… Gözü hep üzerimde… Yiyecek gibi bakıyor. Havuzda iki parça bez var üstümde, onları da gözleriyle soyuyor. Çekiniyorum…” falan dedim. Aldırmadı bile… Güldü…

-“Sikecek gibi mi bakıyor? Aldırma aşkım… Dediğin gibi, yanında ben varım. Öyle güzelsin ki, hele o minik bikinilerini giydiğinde öyle seksi oluyorsun ki, zavallı Hakan da her erkek gibi sana bakmadan yapamıyor. Boş ver… Sana bakan diğer erkeklerin yanında o da benim güzel, seksi karıma biraz bakıversin… Bence sakıncası yok… Biz tatilimizin tadını çıkaralım.” diyerek sevişmeye devam etti.
Ne geniş kocam vardı benim… Kendine o kadar güveniyordu ki, kıskanmak kelimesini bilmiyordu bile… Kocam her zamanki gibi misyoner pozisyonunda üstümde gidip gelirken, bu kadar rahatlığın iyi bir şey olup olmadığını sorgulayarak yattım altında…

Bir parça kıskansa daha mı hoşuma gidecekti? Kısıtlasa, her şeyime karışsa, kızsa… Karar veremedim bir türlü… Boş verdim ben de… Dikkatimi içime girip çıkan kocamın erkekliğine verdim, bir parça zevk duymaya çalıştım.
Ertesi gün tatilimiz yine aynı şekilde devam etti. Yine havuz başı… Yine her boş anında yanımızda biten Hakan… Kocamın olmadığı anlarda onun beni yer gibi bakışları… Bir yandan çekiniyordum, pek yüz vermiyordum, bir yandan da böylesine beğenilmekten, istenilmekten gizli gizli bir mutluluk duyuyor, içim bir hoş oluyordu. Bir yanımda kocam, diğer yanımda Hakan… Bana hayran iki erkeğin arasında kendimi prenses gibi hissediyordum.
Beşinci gün akşamı diskoya gittik. Harika bir ortam vardı. İnsanın kanını kaynatan canlı, gürültülü bir müzik, etrafta dünyaya aldırmaksızın dans edenler, öpüşenler, sevişenler…

Sütyensiz, dik memelerimi ortaya seren kısacık, askılı bir tişört, altımda mini etek, ayaklarımda yüksek topuklu sandaletler vardı. Yanımda müziğe uygun kıpırdayıp duran kocamla ayakta dikilip etrafı seyrediyorduk.
Hakan elinde kokteyl kadehleriyle yanımızda bitti. İçkiye dayanıksız olduğumu bildiğimden pek içmek istemiyordum. Ama hem Hakan’ın, hem kocamın ısrarlarını kıramadım, getirdiği kadehi aldım, içmeye başladık. İşte yine aynı şey oluyordu. Birkaç yudum sonra alkol damarlarımda dolaşmaya başladı. Benim de o evli, ağırbaşlı, ev kadını maskem bir anda çıt diye kırıldı, içimdeki kadın ortaya çıkıverdi.

Birinci kadehlerimiz bittiğinde Hakan hemen gidip ikincileri getirdi. Ben de onlara katılmaya, olduğum yerde kıpırdayıp dans etmeye başladım. İkinci kadehlerimizi fondip yapıp kocamla kendimizi dans pistine attık. Loş ışığın altında yanıp sönen, dönüp duran ışıklar, gümbür gümbür çalan hareketli müzikler…
Biraz sonra Hakan yanımıza geldi, yanımızda dans etmeye başladı. İki erkekle beraber dans ediyordum. Oryantal müzik başladı. En sevdiğim müzik… Kıvrılıyor, bükülüyor, uzun saçlarımı, mini eteğimi savurarak, müziğin ritmini içimde duyarak dans ediyordum. Hakan ve kocam da karşımda alkışlarıyla tempo tutuyorlardı. İkisinin de gözleri benim her yerimde dolaşıyor, bense onların arzulu bakışlarının altında bir profesyonel dansöz gibi kıvırıyordum.

Müzik bitti, masamıza döndük. Hakan tekrar içki getirdi. Ben artık kendimi iyice koyvermiştim. Bir dikişte onu da içtim. Olduğum yerde devam eden çılgın dans müziğinin etkisinde masada oturan erkeklerin önünde dans ediyordum. Öyle coşmuştum ki, oturduğum koltuğun üzerine bile çıktığımı hatırlıyorum. İkisi de, hatta etraftaki erkekler de aşağıdan beni izliyorlardı. Savrulan minicik eteğimin altına giydiğim tanga külodu bile görüyorlardı eminim…

Ve alkolün verdiği cesaretle buna aldırmıyordum bile… Hatta hoşuma gidiyordu bana öyle bakmaları… Kocam da beni durdurmak, aşağıya indirmek için hiçbir hareket yapmıyordu. Sanırım bana bakmaları kocamın da hoşuna gidiyordu. Bir süre sonra yoruldum. Hareketli dans, fazla kaçırdığım alkol iyice etkilemiş, ayakta duramıyordum. Başım dönüyordu. Gülüyor, saçma sapan konuşuyordum. Kocam koluma girdi,

-“Hadi gidelim hayatım, sen iyice oldun. Hakan bana yardım eder misin, karımı odamıza çıkaralım…” dedi.

İki yanıma geçip kollarımı boyunlarına attılar, beni kaldırıp diskodan çıkardılar. Aslında onların da benden farkları yoktu, onlar da iyi içmişlerdi. Kahkahalarla gülüyorlar, konuşuyorlar, dengelerini zor sağlıyorlardı. Ama ne de olsa erkek olduklarından içkiye daha dayanıklıydılar. Diskodan çıktık. Odamıza kadar olan yol boyunca kocamın eli sırtımda, Hakan’ın eli ise belimde, kalçalarımdaydı. Ben yürüdükçe elini kalçalarımda okşarcasına oynatıyordu. Öyle sarhoştum ki, tepki veremiyordum, o da okşamalarına devam ediyordu.

Odamıza geldik, kapıyı açtılar, içeri girdik hep birlikte… Beni yatağın yanına kadar getirdiler. Önce oturdum, sonra başım dönünce sırt üstü attım kendimi… Altımdaki mini etek sıyrılmış,küloduma kadar meydandaydı, biliyordum fakat aldırmıyordum. Bu kafayla, gecenin bu saatinde etek düzeltmekle uğraşacak halim yoktu hiç…

Hakan da ayakta, hemen önümde duruyor bana bakıyordu. Sanırım tanga külodumun manzarası hoşuna gitmiş olmalıydı, gözlerini ayıramıyordu benden… Kocam yandaki koltuğa oturmuş, mini buzdolabından içecek bir şeyler aranıyordu sarhoş sarhoş… Hakan bana bakmayı bırakıp isteksizce iyi geceler diledi. Kapıya yönelmişti ki kocam elinde içki şişesiyle seslendi,

-“Nereye Hakancım? Gel birer içki daha alalım dostum, cila olur…” diye davet etti.
O da üstüne atladı, teklifi hemen kabul etti. Beni izlemeye doyamamıştı anlaşılan… Daha ilk içkilerini içerken kocam esnemeye başlamıştı. Bu arada Hakan’ın telefonu çaldı. Balkona çıkıp bir süre konuştu. Konuşurken bile gözleri benim üzerimden ayrılmıyordu, görüyordum. Hakan balkondayken kocam içkisini bitirmiş, koltukta kaykılıp horlamaya başlamıştı. Konuşmasını bitiren Hakan kocamın yanına geldi,

-“Kadir abi…” diye seslendi, horlayarak uyuklayan kocamı dürttü birkaç kez, uyandırmaya çalıştı.
Kocam hala uyumaya devam ediyordu. Onu bıraktı, benim yanıma geldi. Ben kolumu bile kaldıramıyordum, kısık gözlerimin arasından etrafımda fıldır fıldır dönen odada olup bitenleri izlemeye çalışmakla yetiniyordum sadece… Yanıma oturdu. Uzun uzun beni seyretti. Her zamankinden farklı, boğuk bir sesle,

-“Bukeett…” diye seslendi bana… Başımı hafif kaldırıp aynı tonda, peltek peltek yanıtladım, gülüyordum bir yandan,

-“Efendiimm..”

-“Sen niye bir içki daha içmiyorsun Buket?” Elimi tutmuş okşuyordu bunu sorarken…

-“Çok sarhoş oldum Hakancım…” dedim. “İçki istemiyorum artık…”

-“Canım, daha çok soda var bunun içinde… Bak, bu hapı da içine atıyorum. Bu ilaç baş dönmesine, sarhoşluğa birebirdir, etkilerini azaltır…”

-“Azaltır mı? Heyy, güzelmiş. Ver bari içeyim…” dedim, kolumu zorla kaldırıp kadehi aldım elinden, sırtımı yatağın başlığına dayayıp yudum yudum içtim.
O da benimle beraber kendi içkisini yudumlarken havadan sudan konuşup duruyordu. Bu arada benden taraftaki elini de dizime atmıştı. Sonra o konuşmaya devam ederken, dizimdeki eli çok yavaş hareketlerle bacağımı okşamaya, hafif hafif yukarılara doğru ilerlemeye başladı. Umursamadım. Zaten bir şey yapacak, karşı koyacak halim de, niyetim de yoktu.

Biraz sonra okşamaların dozu arttı, bacağımdaki el yine okşaya okşaya eteğimin altına girdi. Adeta bir yılanın süzülmesi gibi ilerliyordu bacaklarımda… Hoşuma da gidiyordu okşaması… Kedi gibi gerindim uzandığım yerde… İçimde bir şeyler akmaya, kaynamaya başladı. Bacaklarımın arasında okşayarak ilerleyen eli şimdi küloduma ulaşmış, kadınlığımı okşuyordu tanga külodumun üzerinden… Yarım ağızla itiraz ederek doğrulmaya çalıştım,

-“Aaa… Ne yapıyorsun Hakan?” dedim peltek peltek…

-“Şşşş… Sakin ol canım… Seni sikmek istiyorum sadece…” diyerek omuzlarımdan tutup geriye bastırdı beni… Direkt olarak sikmekten bahsetmesi komiğime gitmişti. Kızacak yerde gülerek,

-“Terbiyesiz…” dedim. Elimi eteğimin altında kıpırdayıp duran elinin üstüne koydum. “Ahh… Hakan… Hakan… Çok terbiyesizsin, biliyor musun? Hem terbiyesiz, hem yakışıklısın… Sana, heykel gibi vücuduna, kaslarına, mayonu kabartan erkekliğine baktıkça bakasım geliyor… Bitiyorum Hakan… Yağlarım eriyor… Islanıyorum…”
Sarhoşluğun verdiği cesaretle kelimeler istemsizce ağzımdan dökülüyordu. İçimden geçirdiğim, kendime bile söylemediğim şeyleri dile getiriyor, duygularımı, hayranlığımı itiraf ediyordum ona…

-“Ben de sana hayranım aşkım… Bu güzel, biçimli vücuduna, gülüşüne, seksiliğine… Hastayım sana… Seni ilk gördüğüm anda da, her gördüğümde de sikim kalkıyor… Seni sevmek, okşamak, sikmek için deliriyorum… Ohhh… Çok güzelsin yavrum… O gün bu gün… Şimdi seni sikmek üzereyim… İsteğim oldu… Kocanın yanında sikicem seni… Onun gözlerinin önünde… Her yerini sikicem… Bu gece benimsin… Benim kadınımsın… Benim…”
Elimi tutup kucağına koydu. Pantolonunun altında sertleşmiş, kazık gibi olmuş aletini tutturdu bana…
-“Şuna baksana… Nasıl istiyor seni… Amına girmek için sabırsızlanıyor yarağım… Ohhhh… Bebeğim benim… Canımm…”
Cevap verecek halim bile kalmamıştı. Onun böyle kaba, müstehcen, amlı, sikli, yaraklı kelimeler kullanarak konuşması da ayrı delirtiyordu beni… Tahrik oluyordum… Kocamdan pek duymadığım, konuşmasına izin vermediğim, susturduğum sözcüklerdi bunlar… Kendimi bıraktım ben de…

Beni seven, okşayan eline karşı koyacak gücüm yoktu. Tam tersine, karşı koymak şöyle dursun, daha da ilerlesin, okşasın, sevsin istiyordum. Kanım kaynıyordu. Kadınlığımı okşayan el iyice cüretini arttırmış, külodumu çekip çıkarıvermişti. Parmaklarını içime sokmuştu. Islanmaya başlayan amımın dudaklarını, klitorisimi okşuyordu parmaklarıyla…
Kocama bakmayı akıl edebildim o durumdayken… Hala koltuğun üzerinde kaykılmış horlayıp duruyordu. Top atılsa duyacak hali yoktu… Sonra, bir şeyin farkına vardım.
Kasıklarımda bir yanma başlamıştı. Alev alev yanıyordu cinsel organım, etrafı, içleri kaşınıyordu… Sanki vücudumun bütün kanı oramda toplanmıştı. Adeta tüm kanımın damarlarımda oraya doğru ilerlediğini hissedebiliyordum.
-“Ne… Ne oluyor bana böyle?” diye sormaya çalıştım.
Cevap bile vermedi bana… Eteğimi belime kadar sıvamış, başını kasıklarıma eğmiş, tüm dikkatini orama vermişti. Dirseklerimin üzerinde doğrulmuş, ne yaptığını anlamaya çalışıyordum sarhoş kafayla… Dudaklarını yapıştırdı orama… Dilini çıkarmış, bir köpek yavrusu gibi yalıyor, dudaklarıyla somuruyordu.

-“Mmmm…” diye inledim. “Ohhh… Hakan… Ne yapıyorsun sen?” dedim fısıltıyla… Yalamayı bırakıp bana baktı başını kaldırıp,
-“Amcığını yalıyorum canım… Güzel amcığını… İstemiyorsan bırakayım… Ne diyorsun? Bırakayım mı?”

-“Yoo… Hayır… Sakın bırakma… Çok güzel… Devam et…” diye atıldım hemen… “Yalaman hoşuma gidiyor, oramın ateşini alıyor sanki… Ne oluyor bana böyle Hakan? Oram yanıyor sanki… Ne yaptın bana sen? Yoksa… Koyduğun hap…” Gülümsedi,

-“Sadece içkine ilaç koydum güzelim… Azdırıcı… Bu gece seni sikmem için yalvaracaksın bana… Sikimi sokmam için, amından götünden sikmem için… Sikimi yalayabilmek için bana yalvaracaksın…”
-“Yoo… Hayır… Asla yapmam, yapamam senin dediklerini… Ben… Ben evli bir kadınım… Kocamın yanında nasıl yaparsın bunu bana Hakan?” diye itiraz ettim gücümün kalan son kırıntılarıyla…

Beni bıraktı, ayağa kalkıp üzerindeki pantolon ve gömleği hızla çıkarıp atıverdi. Sadece slip küloduyla kaldı. Külodun önünde kocaman bir kabarıklık vardı. Sonra külodunu da indirip çıkardı. Havuzda mayosu ıslandığında kabarıklığını gördüğüm ve hep merak ettiğim aleti fırlayıverdi dışarıya… Kocamınkiyle aynı boyutta, biraz kalınca bir erkekliği vardı, taş gibi olmuş, yukarıya doğru kalkmış haldeydi.
Bana yaklaştı, yattığım yerden saçımı tutup canımı yakarak kendine çekti. Kasıklarına, erkekliğine yaklaştırdı dudaklarımı… Ne istediğini biliyordum. Çaresiz dilimi çıkarıp ucunu yaladım yavaşça…

-“Bu gece kocan benim tatlım… Yala onu…” dedi sert bir sesle… “Yala ve em…”

Sikinin başını ağzıma soktu haşince… Çaresizce dudaklarımı açıp içeriye kabul ettim. Saçımdan asılarak sikini sokup çıkarmaya başladı ağzıma… Diğer elini de uzatıp tişörtümün dekoltesinden soktu, sütyensiz göğüslerimin üzerinde dolaştırmaya, sıkıp avuçlamaya başladı. İnledim. Hoşuma gidiyordu onu yalamak…
Kasıklarının erkek kokusu afrodizyak gibi daha çok tahrik ediyor, delirtiyordu beni… Sanki içkime koyduğu ilaç yetmezmiş gibi… Elimi kasıklarıma apış arama götürdüm. Orada yanan ateşi parmaklarımla okşayıp söndürmeye çalıştım. Ne mümkün… Yanıyordum alev alev… İnce parmaklarım yangını söndürmekte yetersiz kalıyordu… Bir de göğüslerimi avuçlayıp duran el daha da arttırıyordu ateşimi…
Sonra ağzımdaki cinsel organını çıkarıverdi, onu tutan elimden kurtarıp geri çekildi. Aletini emmekten yalamaktan ıslanmış dudaklarıma yumuldu. Hırsla karşılık verdim dudaklarına… Nefessiz bırakıncaya kadar öptü beni… Sonra dudaklarıma da bırakıp beni yatağa itti, kendisi doğrulup geri çekildi. Yatağın yanında ayakta beni izliyordu ıslak aletini okşayarak…

Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi kalakaldım. Kasıklarımdaki o yanma, vajinamdaki şişkinlik, kaşıntı hissi hala devam ettiği gibi sanki şiddeti daha da artıyordu. İki elimi de apış arama götürdüm, sıkıyor, okşuyor, yatağın içinde bacaklarım sımsıkı kapalı kıvranıyordum.

Başımı yana çevirdiğimde birden gözüm kocama ilişti… Korktuğum başıma gelmişti… Gözleri açıktı… Bana bakıyordu… Yanıbaşında çırılçıplak bir erkekle beraber yatakta yatan karısına… Dünya başıma yıkıldı sanki… Utandım, yerin dibine geçtim…
-“Oh, Kadir…” diyebildim.
Bu arada Hakan üzerime eğilmiş, üzerimde ne varsa bir bir çıkarıp atıyordu. Kısa sürede ben de çırılçıplak kaldım, yatakta kıvranır haldeydim… Duramıyor, içimde yükselen seks isteğini durduramıyordum. Kocamın ifadesiz bakışları parlamaya başladı sanki…
Anlayamıyordum… Olan biteni kavrayamıyordum… Neler oluyordu bana böyle? Her zamanki alkol azgınlığı değildi bu… İçime bir şey girmesi, bir erkeklik organının girip beni çılgınca becermesi için deliriyordum adeta… İçimdeki kaşıntıyı, yangını ancak böyle giderebilirdim… Öyle geliyordu bana… Kocama yalvardım, elimi uzatıp çağırdım,
-“Kadir… Kocam… Yanıma gel… Yatağa… Seni istiyorum… Hemen…” Oysa sarhoş, kolunu kaldıramayacak vaziyette, koltukta beni, bizi izlemekle yetiniyordu. Peltek peltek, tipik sarhoş konuşmasıyla, dilini ağzının içinde zor döndürerek cevap verdi bana,

-“Karıjımm… Harika görünüyorsun… İkiniz de öyle… Sanki pornolardaki sikişen artistler gibisiniz… Hadi sevişin… Ben sizi seyredeyim…”

Pantolonunu indirmiş, yarı sertleşen aletini eliyle sıvazlayarak bize bakıyordu bunu söylerken… Kulaklarıma inanamıyordum. Neler söylüyordu bu adam? Hakan atılıp söze karıştı,

-“Kadir abiden sana hayır yok… Benim seni sikmemi istiyor… Öyle değil mi Kadir abi? Karını becermemi ister misin? Şimdi, şurada, gözünün önünde… Sikeyim mi güzel karını? Seksi karını?” Kocam başını salladı onaylayarak,

-“Evet… Karımı sik Hakan… Becer onu… Sik kaltağı… Amına koy karımın… Seksin ne olduğunu öğrensin… İsteyip de alamamak neymiş öğrensin… Yalvarmayı öğrensin…” Hakan bana döndü bu kez,

-“Sen ne diyorsun aşkım? Sikilmek istiyorsun değil mi? Oh, yavrum benim… Nasıl da kıvranıyorsun seks için, sikilmek için… Amcığından sular akıyor… Deli gibi sikilmek istiyorsun, biliyorum… Şu anda kim gelse sikilmeye razı vaziyettesin… Defalarca denedim bu hapı… Etkilerini çok iyi biliyorum. Sabaha kadar siksem doymayacaksın artık… Durmadan sevişmek istiyorsun şu anda… Ama hayır… Yalvar bana… Sikmem için yalvar… Amına koymam için, yarağımı amına sokmam için yalvar… Yoksa düzmem seni… Sikmem…”

Doğru söylüyordu… Öyle bir istekle kıvranıyordum, öyle bir çılgınca sevişme arzusu, sikilme isteği sarmıştı ki bedenimi… Bacaklarımı sımsıkı kapayıp amımı kıstırıyor, kollarımı kendime sarıp içimdeki kahredici isteği gidermek istiyordum. Ama nafile… Dediğini yapmaktan başka çarem yoktu… Kısık sesle istediğini yaptım,

-“Lütfen… Hakan…” diye kekeledim. Elini kulağına götürdü, gülerek,

-“Efendim? Duyamadım tatlım… Yüksek sesle söyle… Ben de, kocan da duyamıyoruz… Ne istiyorsun benden?” Artık sabrımın sonuna gelmiştim. Dayanamıyordum. Ne isterse yapmaya hazırdım. Yeter ki …

-“Piç herif… Seni istiyorum…” diye bağırdım. “Sik beni… Alçak… Ne istediğimi biliyorsun… Orospu çocuğu… O hapı atarken bu duruma düşeceğimi biliyordun. Becer beni artık…Sik… Ne istersen yaparım… Gel artık… ”
Bacaklarımı olabildiğince ikiye ayırdım. Elimle kadınlığımın dudaklarından tutup açtım. İçinden sular akan pembe çiçeğimi ona gösterdim. Umutsuzca yalvardım. Onun sözcükleriyle…

-“Lütfenn… Seni istiyorum… O şeyini sok içime… Sikini… Yarrağını sok… Yalvarıyorum…” Gözlerimden yaş gelmeye başlamıştı, bayağı ağlıyordum istemsizce…

-“Peki aşkım… Madem çok istiyorsun sikmemi… İstediğini vereyim ben de… Öyle değil mi Kadir abi? Bak nasıl ağlıyor karıcığın… Sikmemi istiyor benden… Sikmem için yalvarıyor bana…” Elini uzatıp yanaklarımdan akan gözyaşlarımı sildi, “Canım benim… Kıyamam sana… Nasıl da ağlıyor, şuna bak Kadir abi…”

-“Hadi artık Hakan… Sen de yalvartma artık… İstediğini ver karıma… Bak ben de bekliyorum… Sik artık şunu…”

Sonunda dediğini yaptırmış, sikilmek için yalvartmıştı beni… Gözyaşlarımdan ıslanan yanağımı okşayan elini tutup avuçlarını öptüm, kendime çektim umutsuzca… Gülümseyerek geldi, bacaklarımı aralayıp arasına girdi. Sertleşmiş sikini tutup kadınlığıma sürttürdü,

-“Ohhhh…” diye inledim kıvranarak… Gerisinin gelmesini bekledim. Gelmedi… Sikini su içinde kalmış, ıslak yarığım boyunca ileri geri sürtüyor, klitorisimi sikiyle okşuyor, delirtiyordu beni… Sikinin bu ilk teması bile yetmişti bana… İlk kasılmalarımı yaşadım. Daha içime girmeden orgazm oluyordum.

Amımdan sular fışkırıyordu adeta… Tişörtümü alıp bacak arama sürdü, ıslaklığını aldı. Amımın sularıyla ıslanmış tişörtümü burnuna götürüp kokladı. Sonra yavaş hareketlerle aletini kadınlığımın girişine nişanladı, başını dayadı. Dışı kuruyan kadınlığıma zorla sokmaya başladı. Acıyla inledim. Aldırmadı bile… Dudaklarını ikiye ayırıp sokmaya devam etti. İçimden gelen zevk suları tekrar akmaya, amımı kayganlaştırmaya başlamıştı hemen…

Yarıya kadar soktu, geriye çıkardı. Tekrar soktu. Bu kez bir hamlede dibime kadar girmişti aleti… Boynuna sarıldım sımsıkı… Kendime çektim… öyle bir zevk alıyordum ki…

-“Ahhh… Çok güzel…” diye inledim. Öylece kaldı içimde… Hareket etmiyordu… “Hadii… Devam et… Sik beni Hakan…” dedim.
Başını ellerimle tutmuş, dudaklarına çılgınca öpücükler konduruyordum. Gidip gelmesini istiyordum içimde ama o hareketsiz duruyordu. Bu kez ben kalçalarımı kaldırıp indirmeye, sert aletin vajinamda gidip gelmesini sağlamaya başladım. Delirmiştim adeta… Deli kuvveti gelmişti bana…

Bacaklarımı beline dolayıp yana devrildim, erkeğimi sırt üstü yatırıp üzerine çıktım bir anda… Şimdi üstünlük bendeydi… İstediğim gibi hareket edebilirdim. O içimi kavuran istekle, inip kalkmaya başladım. Dizlerimin üzerinde yükseliyor, başı dışarıya çıkana kadar durmuyordum. Sonra hızla oturuyor, içimi yaran erkeklik organı dibime kadar dayanıyor, kasıklarımız birbirine yapışıyordu.
Bir makine gibi devamlı tekrarlıyordum bu hareketi… Kasıklarındaki kılların klitorisime sürtünmesi öldürüyordu zevkten… Tekrar boşaldım o zevkle… Hakan’da ise tık yoktu. Boşalmamıştı. Dimdik penisi içimde, emrime hazır bir asker gibiydi…

Boşalmam bitince beni yana devirdi. Kalktı, belimi tutup domalttı yatağın üzerinde… Arkamdan girdi bu kez… Dakikalarca arkamda gidip geldi. Zevk sularım bacaklarımdan yatağa süzülüyordu. Elimi araya sokup parmağımı klitorisime götürdüm. Başım yastıkta, domalmış vaziyette, parmaklarımla klitorisimi okşayıp sıkarken Hakan da, yeni kocam da piston gibi gidip geliyordu içimde…

İyice hızlandırdı hareketlerini… Ben yine yükselmeye, orgazma yaklaşmıştım ki aniden çıkıverdi içimden… Böğürüyordu adeta, belimde, sırtımda sıcak dölleri hissettim yağmur gibi… Boşalıyordu… Tam orgazma yaklaştığım anda aniden içimden çıkması delirtmişti beni…

Yatağa attım kendimi… Parmaklarımla kendimi okşamaya, klitorisimi hırpalamaya devam ettim. Beni heyecanla izleyen iki erkeğin önünde, yatakta kıvrana kıvrana kendimi tatmin ediyordum. Bağıra bağıra boşalmaya başladım az sonra… Dakikalarca kasıldım, titredim, inledim…

Kasılmalarım bittiğinde çarmıha gerilmiş gibi kollarım, bacaklarım açık kala kaldım… Bitmiştim… Kollarım tutmuyordu… Nefes nefese, soluk almaya çalışıyordum. Göğsüm körük gibi inip kalkıyordu. Ter içindeydim. Sırtımda Hakan’ın dölleri vardı, yattığım yerde ıslaklığını hissediyordum. Hakan elimden tuttu, kaldırıp koluma girdi, banyoya götürdü beni… Duşun altına soktu, bir güzel yıkadı, çıkarıp kuruladı. Tekrar yatağa getirip yatırdı. Gidip kendisi duşun altına girdi.

Benimse parmağımı kıpırdatacak halim yoktu. Sırt üstü serilip kalmıştım yatakta… Birden bacaklarımın arasında bir temas hissettim. Zorla gözlerimi açıp baktım. Kocamdı. İnledim,

-“Yoo… Hayır…” dedim.
Kadir bana aldırmıyordu bile… Teni ıslaktı, su damlacıkları süzülüyordu. O da duşa girmiş, sarhoşluğunu atmış gibiydi. Bu kez kocam bacaklarımı araladı, kalkmış aletini içime soktu. O tanıdık zevk ateşi anında tüm vücudumu sardı yine…

Kendime inanamıyordum. Az önce boşalmıştım. On dakika olmamıştı daha… Ama içime giren kocamın sikini iştahla, sevişmeye yeni başlamış gibi alıyordum içime… Bacaklarımı ayırıp içimde yükselen şehvetin kollarına bıraktım kendimi… Gözlerim kapalı, kocamın içimde gidip gelen sikini hissetmeye çalışıyordum. Dudaklarıma temas eden bir sıcaklıkla gözlerimi açtım. Duştan çıkan Hakan yanımıza gelmiş, belindeki havluyu eliyle tutup tekrar sertleşmiş sikini dudaklarıma sürüyordu.

-“Aç ağzını… Yarrağımı ağzına al… Yala canım…” dedi.

Dediğini yaptım hemen… Ağzımı kocaman açtım, sikini dudaklarımın arasından kaydırıverdi. Dudaklarımı kapatıp ağzıma alabildiğim kadarını somurmaya başladım. Dilimle de ağzımın içindeki kısmını okşuyor, emiyordum. Kocam da içimde gidip gelirken gözlerini benden ayırmıyor, karısını paylaştığı adamın sikini nasıl yaladığıma bakıyordu. Zevk aldığı belliydi, bizi izledikçe içimde gidip gelen sikinin daha da büyüdüğünü hissediyordum.

Kendime, yaptıklarıma, yaşadıklarıma inanamıyordum. Bir rüyada, bir porno filmde gibi hissediyordum kendimi… Kocam bacaklarımın arasında, içimde gidip geliyor, ben elin adamının sikini ağzıma almış her tarafını yalayıp emiyordum. Bir elimle de alttan sarkan torbalarını okşuyordum sürekli…
Sikini bana emdiren Hakan’ın eli memelerimde dolaşıyor, okşuyor, uçlarını sıkıyordu. Kocamsa ayak bileklerimi tek eliyle tutup bacaklarımı havaya kaldırmış, iyice daralan kadınlığımda gidip gelirken, zevk sularımda ıslattığı parmağıyla arka deliğimi okşuyordu.

O seks yapmayı görev gibi gören kadın mazide kalmıştı. Onun yerine azgın bir fahişe gelmişti. Azgın… Doyumsuz… Her yerimden, her deliğimden ayrı zevk alıyordum. Sürekli… Durmaksızın… Zevkten delirmek üzereydim.
Önce Hakan’ın ağzımın içinde emerek, dilimle okşayarak emdiğim siki kasılmaya, ayı gibi homurdanmaya, boşalmaya başladı. Saçlarımdan tutup sikini dibine kadar ağzıma soktu. Midem bulanıyor, öğürmek, sikini çıkarmak istiyordum. Ama bırakmadı. Aksine bastırıyor, bademciklerime kadar sokuyordu aletini… Sıcak spermlerinin boğazımdan aşağıya kaydığını hissettim. Hiç bitmeyecek gibiydi boşalması… Sanki az önce boşalan o değildi…

Kocam da hiç durmadan içimde gidip geliyordu, hızlanmaya başlamıştı… Hakan’ın orgazm iniltileri onu da ateşlemiş, o da kasılmaya başlamıştı. Gerilen vücudunu, daha da büyüyen aletinin amımda gidip gelmelerini hissediyordum… Hakan’ın ağzımın içine boşalması bitmeden o da amıma boşalmaya başladı. Aynı anda, iki erkek birden spermlerini akıtıyordu içime… Biri ağzıma, biri amıma…
Bu da beni ateşledi… Tekrar orgazm olmaya, kocamın sikini amımla sağmaya başladım. Üçümüz birden boşalıyorduk. Odanın içini inlemeler, zevk feryatları kaplamıştı… Müthiş bir koro halinde, devinip duran, kasılan, şehvet ateşiyle yanan çırılçıplak bedenlerimizle yatağın üzerinde birbirimize karıştık sonunda…

Ateşimize otel odasının kliması bile yetersiz kalmış, ter içindeydik hepimiz… Nefes nefeseydik. Hala yattığımız yerde kasılıp duruyor, kim, neremize denk gelirse birbirimizi okşuyorduk. Kollarımız, bacaklarımız birbirine dolanmıştı.
Dakikalarca bu durumda yattık. Sonra kocam kalktı. İkimizin de elimizden tutup bizi kaldırdı, banyoya girdik hep beraber… İki erkek, bir kadın tepemizden akan ılık suyun altında birbirimize sarıldık… Ben ortalarında, kocamın dudaklarını öperken, Hakan arkamda boynumu, omuzlarımı öpüyordu.
Suyun dinlendirici etkisiyle kendine gelen bedenlerimiz birbirine yapışmış gibiydi. Erkeklerimin tekrar kıpırdanmaya başlayan aletlerinin temasını, vücudumda dolaştıklarını hissediyordum. Biri önden, diğeri arkamdan, bacaklarımın arasına girmişti.
Hakan banyo rafına uzanıp duş şampuanını aldı, avucuna bolca döktü, bedenimin her yerini köpükler içinde bıraktı. Kocam da ön tarafımda aynı şeyi yaptı. Gözlerimi kapattım. Kendimi onların vücutlarının kaygan temasının, köpüklü ellerinin tüm vücudumda dolaşmasının verdiği zevke bıraktım. Kedi gibi mırıldanıyor, zevkten inliyordum aralarında…
Döndüm, ikisine birden sarıldım. Ortada değildim şimdi, onlardan biriydim, birbirine sarılmış, köpükler içinde üç bedenden oluşmuş tek bir varlık gibiydik. Zevk içinde birbirimize sarılıyor, okşuyor, öpüşüyorduk. Dudaklarımız, dillerimiz birbirini okşuyordu.
Erkeklerim bana sarılıp okşadıkları gibi birbirlerini de okşuyorlardı. Kocam kulaklarımı, dudaklarımı öpücük yağmuruna tutarken, eli Hakan’ın gelişmiş kaslarında dolaşıyor, göğsünü okşayarak aşağıya inip dimdik havaya dikilmiş aletini sıvazlıyor, oradan bana geçiyor, okşayarak kasılan karnımdan yukarıya, memelerime kadar çıkıyor, memelerimi avuçlayıp beni zevkten inletiyordu. Ardından aynı şeyi Hakan da kocama ve bana uyguluyordu. Katıksız, saf bir şehvet duygusu kaplamıştı üçümüzü de…

Hakan okşamayı bırakıp güçlü kollarıyla beni havaya kaldırdı. Kaygan sikini altımdan amıma sürtmeye başladı. Bacaklarımı beline, kollarımı boynuna sarıp işini kolaylaştırmaya çalıştım. Yavaş yavaş aşağıya indirdi, çengel gibi beni erkekliğine astı adeta… Sikinin hepsi içimdeydi. Boynuna sarıldım sımsıkı…

O arada kocam da arkamda ikimize birden sarılmış durumdaydı. Onun da kalkmış sikini arka deliğimde hissettim. Hakan’ın kalçalarımı kavrayan elleri onları ikiye ayırmış, minik deliğimi kocamın girişine hazır hale getirmişti. Kocam duş şampuanının köpükleriyle kayganlaşan aletinin başını deliğime sürtüyor, beni delirtiyordu.

Hiç yapmadığım bir şeydi bu… Kocama değil götümü siktirmek, sözünü bile ettirmemiştim. Şimdiyse, deliğimin kenarlarında dolaşıp duran, okşayan kocamın aletinin verdiği zevk, Hakan’ın amımdaki sertliğinin verdiği zevke karışmış durumdaydı. Merakla bekliyordum başıma gelecekleri…
Kocam yüklenip bastırdı, kaygan sikinin başını yine köpükle kayganlaşmış minik deliğime soktu. Dudaklarımı ısırıp inledim… Hakan’ın dudaklarına kapandım. Pek beklediğim gibi acımamıştı. Sanırım köpüklerin etkisi…
Başı giren alet artık pek zorlukla karşılaşmadan yavaş yavaş girdi, girdi, sonunda kocamın kasıklarını kaba etlerimde hissettim. İki deliğim de dolmuştu şimdi… İçimdeki aletler sanki birbirlerine sürtünüyorlardı. Dudaklarımı ısırdım… Biraz acı… Çokça zevk…
Önde Hakan belini oynattı, kalçalarımı indirip kaldırdı, içimde gidip geldi, durdu. Bu kez kocam arkamda, götümde gidip geldi birkaç kez, o da durdu. İnanamıyordum. Aldığım zevk bitirmişti beni… Hem önümden, hem arkamdan becerilmek… Bayılmıştım buna… Hayatımda tatmadığım zevkleri tadıyordum.

Ardından kocalarım bir makine ritminde çalışmaya başladı. Biri giriyor, diğeri çıkıyor, arkamdaki boşaltırken, önümdeki dolduruyordu zevk bölgemi… Dayanamıyordum, öylesine bir zevk alıyordum ki… İnlemeye, feryat etmeye başladım. Hakan hemen dudaklarıma yapıştı, sesimi boğdu. Şimdi onun ağzının içinde boğuk boğuk inliyordum.

Bir süre sonra yoruldular, dinlenmek için durdular. Bu kez Hakan’ın boynuna asıldım, kalçamı indirip kaldırmaya başladım. İçimde hareketsiz duran taş gibi erkeklik organları içimde, alçalıp yükseliyor, aynı anda deliklerime girip, aynı anda çıkıyorlardı. Bu da zorluyordu beni… Bacak aram patlayacak gibi geriliyor, zorlanıyordum.

Sonra onlar harekete geçti, tekrar pompalamaya başladılar. Banyonun içinde vücutlarımızın çarpışmasıyla çıkan sesler, üçümüzün zevk inlemeleri yankılanıyor, bu sesler bizi daha çok baştan çıkarıyordu. Kocam bir süre sonra arkamdan çıktı,

-“Çocuklar, ben çok yoruldum…” dedi. Hakan içimden çıkmadan,

-“Sen şurda yere yat Kadir abi…” dedi. “Biz sana gelelim…”

Kocam duşun altından çıktı, sırt üstü banyonun fayanslarının üzerine sırtüstü uzandı. Siki dimdik havadaydı. Hakan beni kucakladı, kocamın yanına gittik. Arzudan titreyerek kocamın üzerine çıktım, sikini bir hamlede amıma aldım. Birkaç kez oturup kalktım.
Hakan arkamdan yanaştı, butlarımı ikiye ayırdı. Arka deliğimi iyice açıp sikini dayadı. Bu kez yer değiştirmiş oldular. Biraz daha kalın olan Hakan’ın sikini zorlanarak alabildim arkama… Yine dolmuştum. Yine harekete başladık. Zevk makineleri önümde, arkamda çalışmaya başladılar.

Zevkten çıldırıyordum. Taş gibi aletlerin içimde kayarak ilerlemeleri, girip çıkarken içerilerimi okşamaları, içimde çarpışmaları, iki deliğimin arasındaki etleri ezmeleri delirtiyordu beni… Sonunda kaçınılmaz sonuç… Orgazm… Katıksız zevk… Küçük ölüm…
Gözlerim kaydı, titremeler, kasılmalar başladı… Ben kasılırken içimdeki aletleri de ezmeye başladım. Girip çıkmakta zorlanıyorlardı. Kocam alttan bağırmaya başladı,

-“Ohhhh… Aşkımm… Amcığın delirtiyor beni… Geliyorum…”

Hakan da arkamda biteviye hareket halindeydi. Belimi tutan parmakları kasılıyor, kalçalarının hareketi artıyor, içimde gidip gelen siki daha çok girip çıkıyordu. Yine aynı anda boşalıyorduk, üçümüz birden… Kocam altımda amımın içine, Hakan arkamda deliğimin içine döllerini boşalttılar bağıra bağıra…

Boşalmamız bittiğinde halsiz kalmıştık. Her iki deliğime de boşalan erkeklerimin bıraktığı döller bacaklarımdan aşağıya süzülüyordu. Sırayla duşun altına girip çıktık, kurulanan gidip kendini yatağa attı…
Pestilimiz çıkmıştı akşamdan beri… Sabahın ilk ışıkları perdelerden süzülmeye başlamıştı. İki erkeğim iki yanımda, birer bacaklarını üstüme atmışlar, ellerini memelerimin üzerine koymuşlardı. Defalarca boşalmanın verdiği tatlı yorgunluk, huzur içinde kendimizi uykunun kollarına bıraktık.

Öğleden sonraydı uyandığımda… İkisi de yoktu yanımda… Kalktım, duş aldım, bikinimi giyip dışarıya çıktım. Tahmin ettiğim gibi iki ortak havuz başında şezlonglara oturmuşlar sohbet ediyorlardı. Neşeleri yerindeydi ikisinin de… Gülüyor, kahkahalar atıyorlardı.
Beni görünce kalktılar, ikisi de yanıma gelip yanaklarımdan, dudağımdan öptüler, sevgiyle sarıldılar. Orada kaldığımız üç gün boyunca ayrılmadık birbirimizden… Geceleri aynı yatağı paylaştık. Sabahlara kadar seviştik…

Tatil bittiğinde evimize döndük. Kocamla o tatilde yaşadıklarımızdan, Hakan’dan söz açmadık bir daha… Yaşadığımız her şey o tatil köyünde kaldı. Ama aramızdaki ilişki de mükemmel bir hale geldi.
Onun tam istediği kıvamda, seksi seven, isteyen, hiçbir şeye hayır demeyen bir kadın olup çıktım. Sevişmek için birimizden birinin istemesi, bir bakışımız yetiyor, birbirimizin kollarına atılıveriyor, saatlerce sevişiyoruz. Ne alkolün rehavetine, ne azdırıcı ilaca gereksinimimiz var…
Mutluyuz… Her ne kadar itiraf etmesek, konuşmasak da ikimiz de biliyoruz ki, mutluluğumuzu Hakan’a borçluyuz.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Resmen Yarak Hastası Oldum! (8)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Resmen Yarak Hastası Oldum! (8)
İşyerine vardığımda, halimden ya da halsizliğimden arkadaşlarım o saate kadar boş durmadığımızı anlamış, imalı bakışlar ve laf atmalar şeklinde benimle eğleniyorlardı. Ama onlar bunları bana Eyüp yaptı sanıyorlardı. Bu durumda bile beni erkek arkadaşı bile olsa yabancı bir erkekle yatan basit bir kız gibi görüyorlardı, ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum. Hele bir de erkek arkadaşımı gönderip onun evinde ev arkadaşına evin her tarafında haykırarak kendimi siktirdiğimi bilselerdi neler düşünürlerdi bilmem. Bir taraftan bunları düşünüp kendimi ucuz bir orospu gibi görüyordum, ama bundan garip bir zevk alıyordum. Bir süre o şekilde mağazada kaldıktan sonra ben birşey demeden müdür bey çağırıp, çok kötü göründüğümü, istersem gidip dinlenebileceğimi söyledi. Ben de işten çıkıp eve gittim.

Daha sonraki günler ev konusunda Eyüp’ten bir geri dönüş olmadı. Daha doğrusu hiç aramadı. Acaba Osman aramızda geçenleri ona anlatmış mıydı? O kuşku ile ben de onu aramadım.

Kendime yeni bir yer bakmaya başladım. Ve okula daha yakın bir civarda bir ev buldum. Ben aslında rahat hareket edebilmek için tek başıma bir ev tutmayı planlıyordum. Ama ev bulmak çok zor, bulunanlar da çok pahalıydı. Sonunda, okulu sene sonunda bitecek, sürekli de şehir dışında çalışan birinin yanına yerleştim. Faturalar bana ait ve kirayı bölüşmek üzere anlaştık. Sınav zamanı gelmek üzereyken o eşyalarını bir odaya kilitleyip gitti. Ev bana kalmıştı. Bir nevi yalnız eve çıkmış gibi oldum.

Yeni çevremde daha rahattım, hem beni tanıyan kimse yoktu, hem her çeşit insan vardı. Ben de kendimle ilgili birkaç değişiklik yapmaya karar verdim. Biraz daha cesur kıyafetler aldım, kısa etekler, seksi iç çamaşırlar, hayatımda ilk defa giyecek olduğum taytlar. Tayt giymekten oldum olası hep utanmışımdır, giyemem diye düşünürdüm hep, ama artık kabuğumu kırıyordum.

Evi bulma, taşınma yerleşme derken hiç cinsel birşey yaşamamıştım. Ben de kendi küçük oyunlarımla kendimi avutuyordum. AVM’lerde ve sokaklarda yeni kıyafetlerimle dolaşıyor, milletin bana bakmasından zevk alıyordum. Bir keresinde lavaboda taytımı çıkarıp altım çıplak üstümde sadece kabanla gezmiştim AVM içinde, dışarıda, eve giderken önümde kimse yokken kabanımın önünü açıp kendimce oyunlar oynuyordum.

Bir gün ders çıkışı bölümün önünde Osman’ı gördüm. Rastlantı olamazdı, onların bölümle aramızda oldukça mesafe vardı. Arkadaşlarımdan ayrılıp yanına gittim, selamlaştık, birşeyler içmek üzere bir kafeye oturduk. İkimiz de aynı mevzuyu konuşmak istiyorduk, ama lafı geveliyorduk. Derken Osman mevzuya girdi. Bu kadar zaman hep beni düşündüğünü, kaç kere aramak istediğini ama rahatsız etmek istemediğini, benim yanlış anlayacağımı vs. düşünerek bu kadar beklediğini, ama artık bir adım atması gerektiğine karar verip karşıma çıktığını falan anlattı.

Bu şekilde konuşması, böyle düşünceli davranması beni ona daha da bağladı. O gün evinde konuşmalarıyla beni çok etkilemiş ve onu gerçekten arzulayarak birlikte olmuştum. Yine konuşmalarıyla beni etkilemiş o anlattıkça ona hayranlık duyuyor ve onunla sikişerek ve özellikle götümün bekâretini de ona vererek doğru olanı yaptığımı düşünüyordum.

Beni çok arzuladığını, tekrar bir araya gelmemizin mümkün olup olmadığını sordu kibarca. Onu ne kadar istesem de evime çağırmak istemiyordum, o yüzden gerekli ayarlamaları yapabilirse olabileceğini söyledim. Hafta sonu Eyüp’ün okuldan bir turla Çanakkale gezisine katılacağını, Burak’ın da evde olmayacağını söyledi. Ev iki gün boyunca bizim olacaktı, ben de işyerine gidip Eyüp’ün katılacağı geziye katılmak istediğimi söyleyerek izin aldım. Cuma akşamı buluşacaktık.

Ben sabahtan duşa girip her yerimi güzelce temizledim, kıyafet seçmeye kalmıştı iş. Birçok şey denedim, karar veremiyordum. Farklı kıyafetler götürüp orda fantaziler denemeye karar verdim. Tam üstümü giyerken birden vazgeçip her şeyimi çıkardım ve çıplak bedenime kabanımı giyerek evden çıktım.

Eve vardığımda Osman beni kapıda karşıladı. Bir an göz göze geldik ve aynı anda birbirimize yumulduk. Hâlbuki tüm haftasonu beraber olacaktık, neydi bu acelemiz? Ama uzun zamandır bunu beklediğim ve buraya sevişmeye motive olmuş bir şekilde geldiğimden, kıtlıktan çıkmış gibi birbirimize saldırdık. Bir taraftan deliler gibi öpüşürken, Osman kabanımın üstünden her yerimi mıncıklıyordu. Kalçalarıma ulaşmak için kabanın eteğini yukarı sıyırdığında çıplak götümle karşılaşınca geri doğru çekilip bana imalı imalı baktı. Ben de gülerek karşılık verince hızla kabanımı çıkardı ve Osman’ın karşısında çırılçıplak kaldım. Ben de Osman’ı hızlıca soydum ve bu arada yatağa geçtik.

Osman’ı yatağa sırtüstü yatırdım ve kocaman sikini elime aldım. En son sevişmemizde yaptığım oral seksi beğenmişti. Şimdi yine biraz sonra amımı ve götümü dağıtarak beni zevkin doruklarında gezdirecek olan yarağa karşı görevimi yerine getirmem gerekiyordu. Önce elimle biraz sıvazlayıp hareketlendirdikten sonra ağzıma aldım. Küçük öpücüklerle başını ağzıma alıyordum, taşaklarının oradan başına doğru yalayarak çıkıyor, zirveye ulaştığımda ağzıma alıyordum. Bir süre sonra elimle sikini sıvazlarken taşaklarını ağzıma alıp emmeye başladım. Bu Osman’ı oldukça zevklendirmiş, adeta kendinden geçirmişti. “Harikasın orospum benim, işini çok iyi yapıyorsun, bitirdin beni!” diye inliyordu.

Biraz sonra Osman’ın boşalacağını anlayınca sikini tekrar ağzıma aldım. Osman boşalmaya başladığında yarağını ağzıma güzelce yerleştirmiştim ki bir damlasını bile heba etmemek için. O koca siki güzelce elimle de sıvazlayarak bütün menilerini ağzıma boşalmasını sağladım. Osman’ın yüzünde o harika patlamadan aldığı zevki görebiliyordum. Görevimi başarmış olmanın haklı gururunu yaşıyordum. Şimdi o koca yarak tarafından evirile çevirile, bağıra bağıra, hem amımdan hem götümden doya doya güzelce sikilmeyi hak etmiştim.

Osman kendine geldikten sonra bir çırpıda beni altına aldı ve bacaklarımın arasına yerleşti. Amım vıcık vıcık olmuştu zaten, Osman amıma yumuldu ve zevk sularım arasında adeta amımla öpüşmeye başladı. Arada dilini içime sokuyor beni çıldırtıyordu. Diliyle beni sikiyordu. Zevkten boşalmak üzereydim, ama içime o siki almadan boşalmak istemiyordum. Osman’a, “Aşkım n’olur içime gir artık, ne zamandır o yarağının hasretini çekiyor amım!” diye inlemeye başladım. Osman da durumu kavradı, ama bir türlü bırakmıyordu amımı, ben boşalmamak için kıvranıyordum, Osman ise beni yalvartmak istercesine dilini amımda gezdiriyordu.

En sonunda Osman’ı geri ittim ve o ayakta dururken önünde diz çöktüm. siki tam önümde tüm heybetiyle duruyordu. “Aşkım ne olur sik beni, sok şu koca yarağını içime, dağıt beni!” diye yalvarmaya başladım. Arada sikini öpüyor, ağzıma alıyordum, Osman durumdan oldukça memnun benim yalvarmamı istiyordu. Ben kendimden geçmişçesine, “Erkeğim benim, nolur o koca yarağınla beni doyur, amımı götümü dağıt, götümü ilk sen siktin, artık benim kocam sensin, beni orospun yaptın, sahibim sensin artık, sen ne istersen onu yaparım, ama bu orospunun ilacı o yarak!” diye yalvarıyordum.

En sonunda sikicim insafa geldi ve beni altına aldı tekrar. Sikini amımın dudaklarına değdirdiğinde amım pıt pıt atıyordu. Ben de bu halime hayret ediyorum, ama içimdeki sikilme arzusu tüm benliğimi kaplamıştı. Ve nihayet hasret bitti ve amım Osman’ımın nazlı yarağına kavuştu. Yarağını köklemesiyle beraber ben de kendimi bıraktım ve boşalmaya başladım, ama sikicim daha yeni başlamıştı ve benim boşalmama aldırmadan amıma pompalamaya devam ediyordu. Ben tekrar tekrar uyarılıp boşalıyordum, ama Osman makine gibi beni değişik pozisyonlarda kelimenin tam anlamıyla evire çevire sikiyordu…

Amımdan akan suları götümün deliğine sürüp parmağı ile götümü alıştırmaya başladı, ilk başta irkildim tabi, götüm daha bir kere sikilmiş ve onun da üzerinden uzun zaman geçmişti. O da farkına vardı durumun ve “Bu göt sahibini unutmuş galiba, ben şimdi ona hatırlatırım!” diye parmağını dibine kadar soktu. Osman beni gerçekten çok sert şekilde sikiyordu, ama ben bu acıdan garip bir haz duyuyordum. Beni umursamazca ve acımasızca, değersiz biriymişim gibi davranıyordu bana. Bu şekilde kendimi tam bir orospu gibi hissediyor ve normalde alınganlık yapacağım bu durumdan inanılmaz zevk alıyordum. Ben de havaya girmiş götümü suçlayarak, “Evet kocacığım o göt madem sahibini unuttu, ona haddini bildir, dağıt o koca yarağınla da görsün dünyanın kaç bucak olduğunu, hem götüm hem amımla artık senin kölenim Osman’ım, orospun gibi kullan beni, hırpala, parçala, cezalandır bizi!” diye karşılık veriyordum. Bilinçaltımda nasıl bir orospuluk yatıyorsa artık kendimi kaybedince kelimeler kendiliğinden çıkıyordu kontrolsüzce.

Osman daha da gaza gelerek, göt yanaklarıma şaplaklar atmaya başladı, “Orospu seniii, senin iflahını keseceğim, sen artık benim malımsın, istediğim gibi istediğim zaman istediğim yerde sikeceğim, amını götünü yaraksız bırakmayacağım!” diye bağırmaya başladı. Bu arada sikini amımdan çıkarmış, parmağıyla alıştırdığı götüme dayamıştı. “Osmanım, azıcık acı o göte, en azından ilk seferinde yavaş gir nolur, alışınca istediğin gibi kullanırsın, nolursun kocacığım, o göt zaten senin malın!” diye yalvardım, çünkü ne kadar acıyacağını ilk seferden biliyordum. Ben daha sözümü bitirmeden Osman sikini köklemişti, ‘Şak!’ diye taşaklarının götüme çarptığında, köküne kadar o koca siki soktuğunu anladım, ama inanılmaz bir acıyla bağırdım, “Ne yaptın, yırttın götümü, çıkaaar, noolur çıkaar!” diye. Kulaklarım çınlıyordu, acıdan bayılmak üzereydim, az önceki sertlikten zevk alan benden eser kalmamıştı.

Osman da durumumu anlamış olacak ki, sikini çıkarmadı ama beni sakinleştirmeye çalışıyordu. “Sakin ol aşkım şimdi geçecek, o güzel götün birazdan bu yarağa alışacak ve çıkarmak istediğimde yalvaracaksın noolur içimde kal diye!” diyerek, hem beni sakinleştirmeye hem de zevke getirmeye çalışıyordu.

Bir süre sonra götüm alışır gibi oldu ve benim de çırpınmalarım yavaşladı. Osman sinyali almışçasına sikini ileri geri yapmaya başladı, ben de inlemeye başladım acıyla. Ama Osman’ın beni takacak hali yok gibiydi, kendince bir tempo tutturmuş gidip geliyordu ve zamanla hızını arttırıyordu. Ben de zevk almaya başlamıştım. Osman bunu anlayınca, “Noldu orospum, o güzel götün yarağımın tadını aldı mı, haftasonu boyunca o götü yarrağa öyle alıştıracağım ki, birdaha asla unutamayacak, zaten yaraksız bırakmayacağım hiç, unutmaya fırsatı dahi olmayacak!” diye beni zevke getiriyordu.

İnanın içimdeki sik kadar, seks içindeki konuşmalar ve özellikle aşağılayıcı sözler daha çok zevk veriyordu bana. Ben de yeni kocamı zevklendirmek ve onu onurlandırmak için, “Sik kocacığım, o koca yarağını içimden hiç çıkarma, amım götüm senin emrinde artık, onları bu koca sikinden mahrum etme, keşke iki tane sikin olsa da amımı götümü aynı anda siksen, birini sikerken bile öbürü boş kalmasa!” diye karşılık veriyordum. Bunun üzerine kocam sikini götümden çıkarıp amıma soktu, sonra tekrar götüme. Bu şekilde bir amıma bir götüme sokarak bir süre siktikten sonra, kafamı çevirip sikini ağzıma soktu, belli ki boşalacaktı, ben ağzıma alıp emmeye başladım, ben ta boğazıma kadar aldım ki bir damlasını bile heba etmeyeyim diye, ama Osman boşalırken ağzımdan çekti sikini ve suratıma boşalmaya başladı…

Yüzüm, saçlarım, hep döl olmuştu. Osman, “Şimdi tam bir orospu oldun işte, benim orospum!” diyerek güldü. Ben de, “Sen bana bu zevki yaşattın ya, ben artık senin kölenim, ne istesen yaparım. Beni karın gibi kullanabilirsin, ki ben seni rahat bırakmam zaten!” diyerek onun gururunu okşadım. Bunu hak etmişti.

Ne kadar zamandır sevişiyorduk bilmiyorum, ama çok yorulmuştum. Yüzümdeki dölleri bile yıkamaya kalkmadan pelte gibi yatağa yığıldım kaldım..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Görümcem ve Sevgilisi 1

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Görümcem ve Sevgilisi 1

Görümcem ve Sevgilisi 1

Kocam telefon ettiğinde banyoda duştaydım. Telefonun çalan zilini duyar duymaz duşun altından çıkıp koşturdum. n yeni çıkmıştım. Havluyu ıslak vücuduma sarıp acele koştum. Telefon alıcısını kulağıma aldığımda havluyla kurulanmaya çalışıyordum bir yandan da…

“Hayatım, Ankara’dan arıyorum” dedi direkt olarak. Şaşırdım,

“Ankara mı? Nasıl yani? Nerden çıktı şimdi bu? Daha önce bahsetmemiştin…”

“Acil iş çıktı, şirketin bir sorunu vardı, koşuşturmaktan seni arayamadım bile, kusura bakma ne olur… Uçaktan yeni indik, hemen seni arıyorum…” Arka planda hava alanının bildik gürültüsü, anons sesleri yankılanıyordu. Biz demesi dikkatimi çekti,

“İndik derken? Kim var yanında? Sekreterinle mi gittin oraya yoksa?”

“Aşkım, yine gereksiz kıskançlıklara başlama… Sana sonra anlatırım uzun uzun… Ben kapatıyorum. Semra’yı arayayım, bu gece sana gelsin, yalnız kalma…”

Elimde ötüp duran telefona bakakaldım. Kan beynime hücum ediyordu. Kocam yanında o şırfıntı, seksi sekreteriyle beraber Ankara’daydı ve benim elimden bir şey gelmiyordu. Holdeki boy aynasına ilişti gözüm…

Uzun sarı saçlarım ıslak tenime yapışmış, su damlacıkları vücudumda yol bularak aşağılara doğru iniyordu. İri göğüslerim, incecik belim, kalçalarım, uzun bacaklarım… Bir haftalık rahatsızlıktan sonra bu akşam seks perhizini bozmanın, kocamla sevişme planlarımın heyecanıyla temizleyip pırıl pırıl yaptığım kadınlığım…

Aklım kocama gitti yine… Bir hafta o minik sikini bana sokamadı diye yine o aptal sarışınla yatağa mı girdi yoksa bu adam… Gözümün önüne otel lobisinde oturan kocamla sekreteri geldi… Odaya beraber çıkmaları… Asansör… Ayrı oda mı tuttular? Geceyi aynı odada mı geçirecekler? Oda servisine şampanya siparişi verir mi? Bayılır böyle jestlere zampara herif… Para bok gibi tabi… Oniki santimlik sikinin açığını böyle şeylerle kapatmayı sever.

Öfkeyle telefon alıcısın koltuğun üzerine fırlattım. Ne yapacaktım ben bu herifle? Ayrılmayı istedim, yapamadım. Bana sağladığı lüks, güzel yaşamı bırakamadım bir türlü… Ne yapabilirdim? İlk beni aldattığını öğrendiğimde öyle tartıştık ki… Boşanmak istersem beni şirketin avukatları sayesinde dımdızlak ortada bırakmakla tehdit etti. Eski parasız, zibidi günlerime geri mi dönecektim? Mecburen kalmak, her şeyi bile bile yutmak zorunda kaldım.

Artık karısı olmak bir görev, bir iş gibi geliyordu bana… Altına yatıyor, küçük erkekliğiyle işini görmesini bekliyordum bacaklarım açık… Hırıltılarla boşalıp yana devrildiğinde bana bakmasına aldırmadan klitorisimi okşaya okşaya kendimi tatmin ediyordum. Kocamın yanında, aşk yatağımızda ben kıvrıla kıvrıla orgazm olurken o da utanmadan, sikini okşayarak beni izliyordu genelde…

Ben bunları düşünürken kapının zili çaldı. Havluyu göğsüme sarıp kapıya gittim. Semra gelmişti. Kocamın kız kardeşi, görümcem… 22 yaşındaydı. O da abisi gibi zamparanın tekiydi. Küçük yaşına rağmen kırmadığı fındık kalmamıştı. Kısacık boyuyla, seksi giyimi, kıvrımlı vücuduyla yanında hep başka başka erkeklerle görürdüm. Bir tanıştırdığı oğlanı, bir daha göremezdim. Severdim keratayı… Dert ortağımdı. Abisinin yaptıklarını yana yakıla anlatırdım, o da bana sevgililerinden yediği kazıkları anlatır, dertleşirdik.

İçeri aldım, o otururken ben de giyindim. Beraber çıktık, akşama kadar alışveriş yaptık, kafelerde oturduk, gezdik. Akşam yemeğimizi dışarıda, güzel bir restoranda yedikten sonra eve geldik. Soyunup dökündük, geceliklerimizi giyip benim yatak odasında, yatağın üzerinde oturup sohbet etmeye başladık. Yemekte aldığımız birer kadeh şarap kesmemişti, yenisini açtım, ellerimizde kadehlerimizle yatağa serilmiştik.

Son sevgilisini anlatıyordu yana yakıla… Benim aklım kocamın yediği herzelerde, yarım kulakla dinliyordum onu… Bir şey yüzünden kavga mı etmişler, küsmüşler mi, ağlaya ağlaya anlatıp duruyor, kadehleri arka arkaya deviriyordu üzüntüsünden…

“Ne isterse verdim. Ne isterse yaptım. Beyimin canı sevişmek istedi, gece demedim yanına gittim. Paraya sıkışmış, çıkarıp verdim. Ama ufacık bir şey için beni kırıyor, üzüyor, kavga ediyor Aylin… Ben ne yapayım bu adamla?” diye dert yanıyordu. Bu arada dördüncü kadehi doldurdu

“Ayrıl sen de…” diye akıl verdim. “Sırtında yumurta küfesi yok ya? Bırak gitsin. Başkasını bulursun. Bu kadar üzülmene gerek yok ki…”

“Ahhh… Ayrılamam ki yenge…”

“Neden kızım, siktiri çek gitsin, bu kadar basit…”

“Öyle deme… Onsuz yapamam ben…”

“Neden? Ne özelliği var bu zibidinin?”

“Ah yenge… Sorma… Anlattırma bana nelerinin olduğunu…”

“Anlatsana kız… Merak ettirdin beni şimdi…”

“Yaaa… Yatakta müthiş bu herif Aylin… Öyle bir sevişiyor ki, öyle bir doyuruyor ki… Bu kadar sevgili değiştirdim, bunun gibisini görmedim. Sırım gibi… Hele aletini görme… Nah bu kadar… “

Dirseğini kıvırmış, boylu boyunca gösteriyor, kalınlığını anlatırken bileğini işaret ediyordu. Bir anda ilgimi çekmişti konu… Gözümde canlandırmaya çalıştım. Pornolardaki zenciler geldi gözümün önüne… Beyaz sarışınların amına, ağzına girip çıkan, almakta zorluk çektikleri kocaman, kara erkeklik organları… Yutkundum,

“Offf… Hadi yaa… Gerçekten mi?” diyebildim.

“Sana yemin ederim. Akşam başlıyor, nerdeyse sabaha kadar bırakmıyor coştuğu zaman… Canımı çıkarıyor. Üç gün kendime gelemiyorum. Turşu gibi dolaşıyorum ortalıklarda… Ne önüm kalıyor, ne arkam… Darmadağın ediyor…”

“Tamam tamam… Anlatma… Vazgeçtim… Zaten dertli olduğumu, yaralı olduğumu biliyorsun, bir de bunları anlatıyorsun ballandıra ballandıra…”

“Ya, kusura bakma Aylincim… Senin yanında anlatıyorum bunları ama çok dertliyim yaa… Kendi derdimden senin derdini unutmuşum. Abimin seni aç bıraktığını, doyuramadığını… Ne oldu, sana aldığım hediye iş görmüyor mu?”

Bana aldığı vibratörden bahsediyordu. Yine böyle içki alıp dertleştiğimiz bir akşam ona her şeyi anlatmıştım. Abisinin sikinin küçüklüğünü, doyuramadığını, çok seyrek seks yaptığımızı, onun da beş dakikada bittiğini… Kızcağız üzülmüş, ertesi günü elinde bir paketle çıkıp gelmişti.

Paketi merakla açtığımda içinden 25 santimlik, damarlı, kocaman bir titreşimli vibratör çıkmıştı. Kızarıp iade etmek isteyince de paketi bırakıp gitmişti. O günden beri o vibratörle idare etmeye çalışıyordum.

“Vibratör iş görüyor, merak etme…” dedim gülümseyerek… Yalnız gecelerimde içimde titreşen koca aletin verdiği zevk geldi aklıma, uzandığım yerde gerindim. O kasıklarımdaki karıncalanma hissini duydum yine…. Semra da başını eline dayamış, yattığı yerde beni izliyordu. O da gülerek,

“Evet, görüyorum, seni iyi doyuruyor galiba…” dedi hınzırca…

“Ama canlısının yerini tutmaz ki kızım…” dedim sıkıntıyla… “Sadece içime girip çıkıyor. Hani içime girerken beni ezecek erkek? Hani beri sarıp okşayacak kollar? Dilleyecek diller? ”

“Doğru söylüyorsun. Gerçek erkeğin yerini tutar mı hiç? Hele benimkinin… Ahmet’im burada olsaydı şimdi… Sarsaydı, altında ezseydi beni… İçime gömseydi o aletini…”

Dudaklarını büzmüş, yine sevgilisi aklına gelmiş, gözünden pıtır pıtır yaş dökülmeye başlamıştı. Alkolün de verdiği etkiyle ağlıyordu baya… Dayanamadım, uzanıp sarıldım, teselli etmeye çalıştm. Başını kucağıma koydu, hem ağlıyor, hem bacaklarımı okşuyordu. Eline vurdum,

“Yapma canım… Lezbiyenlik huyum yok biliyorsun…” Gözünün yaşıyla güldü,

“Ah, bilsen neler kaçırıyorsun Aylin…” dedi. “Bu güzel vücudunla…”

“Deli kız… Bırak şimdi bunu… Daldan dala atlıyorsun. Gel şu Ahmet’i arayalım, çağır buraya, konuşalım, aranızdaki sorunu çözelim, ne dersin?”

“Gelmez ki… Telefonuma cevap bile vermiyor. Konuşmuyor benimle…”

“Dur sen, ben arayayım. Numaramı bilmiyor, açmamazlık yapmaz.”

“Arama şunu… Götü kalkacak… Bir sürü hakaret etti bana… Tamam, beni siksin diye ölüyorum ama, arayamam.”

“Ver şu telefonunu, karışma gerisine…”

Aradım. Tok bir erkek sesi… Kim olduğumu, neden aradığımı anlattım. Gelmeyeceğini, ısrar etmememi söyledi. Kapattı. Bizimki yine zırlamaya başladı.

“Söylemiştim sana… İstemiyor beni artık…”

Bir şey diyemedim. Birer kadeh daha doldurdum. Yavaş yavaş içtik konuşmadan…

Artık gözlerim kapanmaya başlamıştı ki, birden kapının zili çaldı. Saate baktım, onikiyi geçmiş, bu saatte kim olabilir ki diye düşündüm.

Biraz korku, biraz çekingenlikle kapıya gittim. Gözetleme deliğinden baktığımda kapıda bir adamın durduğunu gördüm. Semra’nın anlattığı kadarıyla bu olsa olsa Ahmet olabilirdi, sevgilisi… Heyecanla kapıyı açtım. Telefondaki tok, erkek sesiyle,

“Merhaba…” dedi.

“Merhaba?” diyerek yanıtladım.

“Ahmet ben… Az önce konuştuk. Semra’yla ilgili… Gelmeyeceğimi söylemiştim ama, dayanamadım, çıkıp geldim.” Elimi uzattım, tokalaştık.

“Memnun oldum. Ben de Aylin…” dedim.

“Biliyorum, Semra çok bahsetti sizden…”

“Gelsene içeriye Ahmet, kapıda durma öyle…”

Sarışın, yakışıklı, uzun boylu, dalyan gibi dedikleri türden bir şeydi. Mavi mavi boncuk gözleri bende, her an üzerime atlayacakmışcasına benim üstümde, içeriye girdi. Tuhafıma gitti bakışları… Neye bakıyor bu adam böyle derken, gözüm aynaya ilişti. Hay Allah… Gecelikle açmıştım kapıyı… Altımda bir külot vardı sadece… Meme uçlarımın siyahlığı, tanga külodum, mini eteğin açıkta bıraktığı bacaklarım… Hepsi meydandaydı. İçeriye seslendim.

“Semra, gelsene buraya…”

Çıktı geldi. O da benimle aynı durumda, geceliğiyle çıkıp gelivermişti öylesine… Ahmet’i görünce gözleri açıldı şaşkınlıktan… Soğuk bir tavırla,

“Hoş geldin Ahmet…” dedi.

Ben hemen yatak odasına koşup üzerime bir sabahlık geçirdim, geldim. Salona girdiğimde onlar hala karşılıklı bakışıyorlardı. Bakışlarıyla anlaştılar herhalde, Semra bir adım atıp sımsıkı sarıldı oğlana… O da karşılık verdi. Ayakta birbirlerine sarıldılar, kaldılar.
Semra’nın minyon yapısının yanında adam dev gibi görünüyordu. Aralarında nerden baksan 50 santim boy farkı vardı. Semra parmak uçlarında yükselerek uzandı, dudakları birleşti. Ahmet de beline sarılarak kendine yapıştırdı kızı, ayakta emişmeye başladılar.

Beni unutmuşlar, kendilerinden geçmişlerdi. Görüşmeyeli epey zaman olmuştu sanırım. Semra’nın göğüsleri adamın göğsünde eziliyor, adamın kocaman elleri belinde, kalçasında dolaşıyordu. Neden sonra ayrıldılar. Ben gülerek,
“Madem bu kadar özlediniz, neden ayrı durdunuz bunca zaman?” dedim. Birbirlerine baktılar, elleri ayrılmamıştı. “Hadi oturun, size bir şeyler getireyim, konuşalım… Ne alırsın Ahmet?”
“Siz bilirsiniz, ne varsa, fark etmez…” deyince büfede duran eski viskiyi alıp birer kadeh doldurdum. Geniş koltuğa yan yana oturan sevgililere uzattım. Karşılarındaki tekli koltuğa geçip oturdum ben de… Onlar hem viskilerini yudumladılar, hem konuştular… Dakikalarca…
Ahmet konuşup tartışmanın hararetiyle viskiyi çabuk çabuk içiyordu. İki, üç, dördüncü kadehi doldurduğumda o da bizimle aynı ayara gelmişti. Semra yatakta içtiğimiz şarabın üzerine ikinci viski kadehini yuvarlamış, sevgilisinin yanında mutluluktan yanakları, gözleri parlıyor, dili şakıyordu. Ahmet’in kolunun altına girmiş, kene gibi yapışmıştı çocuğa…

Arada ben de lafa karışıyor, neşelerine ortak oluyordum. Ahmet’i süzüyordum. Sarı saçlarını uzatmış, yanık teniyle kızılderili gibi duruyordu. Kirli sakalı, tek kulağında parlayan küpesi, üzerindeki kaliteli gömlek kot pantolonla harika görünüyordu.

Semra bir yandan konuşuyor, bir yandan oğlanın tepesine çıkacak gibi sarılıyor, sarmaşıyor, yanaklarını okşuyor, öpüyordu. Ahmet biraz sıkılgan, gözü bende, kulağı Semra’da, onun saldırılarına karşı durmaya çalışıyor gibiydi. En son Semra dudaklarına uzanınca,
“Rahat dur kızım… Azmışsın sen iyice… Baksana, Aylin var…” dedi. Semra umursamadı bile, öpmeyi sürdürdü,
“Yabancı değil o… Halden anlar, merak etme… Seni nasıl özlediğimi, nasıl istediğimi o da biliyor…” dedi. Ahmet kurtulmaya çalışarak,

“İyi de… Bu kadar…” Bu sefer ben söze karıştım. Televizyonun kumandasını alarak bir film açtım,
“Siz bana bakmayın çocuklar, rahatınıza bakın… Yabancı değilim ya… Film izliyorum ben…” dedim.
Avizenin kumandasını alıp ışığı da kıstım iyice… Avizenin loş ışığı ve televizyondan gelen ışık kalmıştı salonda… Ahmet ortamın rahatlığını görünce Semra’nın sarılmalarına karşılık vermeye başlamıştı. Çekingenliği üzerinden atmış, dudaklarıyla kızın dudaklarını örtmüş, kürek gibi elleri vücudunun her tarafında dolaşıyordu.
Parmakları mengene gibi kızın etini kıstırınca Semra’dan “Ayyy…” diye bir inleme duyuluyor, dudak şapırtıları filmden gelen sesleri bastırıyordu. Kendilerinden geçmiş gibiydiler.

Şarap ve viski aşırı rahatlatmıştı sevgilileri… Kendi dünyalarına dalmışlar, beni unutmuşlardı bile… Ahmet’in koca ellerinin Semra’nın geceliğinin üstünden memelerini avuçladığını, nefes almak için dudaklarını araladıklarında birbirinin içine girip çıkan, okşayan dillerini gördüm loş ışıkta…
Semra memeleri avuçlanınca yine inledi… Hamur gibi yoğuruluyordu diri memeleri… İnlememek mümkün mü o avuçların içinde… Sonra o eller aşağıya indi. Geceliğin eteğinin altından külodunu avuçladı.
Ne yapacağımı şaşırmıştım. Televizyona bakıyor ama hiçbir şey görmüyordum. Bütün duyargalarımla yan tarafta sevişenlere kilitlenmiştim. Yan gözle görebildiğim vücutların sarmaşmaları, kıpırdanışları, kısık inlemeler… İçimde, kasıklarımda ateşler yanmaya başladı… Kadınlığımdan sular geliyordu. Çaktırmamaya çalışarak elimi apış arama götürdüm.

Amımın dudakları yanıyor, kaşınıyor, ıslanıyordu. Elimi, parmaklarımı bastırdım üstüne, sus der gibi… Ama ne mümkün… Parmaklarım kasıldı, am dudaklarımı sıktım parmaklarımın arasında… Korkunç zevk alıyordum. İstekle yanıyordum. Bacaklarımı sımsıkı kasıp bırakıyor, am dudaklarımı, klitorisimi eziyordum.
Artık televizyona bakma numarası bile yapamıyordum. Direkt onlara kilitlenmiştim. Sanki canlı porno izliyordum. Sadece üzerlerinde giysiler vardı. Ben olmasam içeride, çoktan onları sıyırıp birbirlerine dalmışlardı, eminim… Ben onlara bakarken Ahmet’in gözlerinin bende olduğunu fark ettim birden…

Bir yandan kucağındaki Semra’nın saçlarını kavramış dudaklarını öpüyor, bir yandan beni izliyordu. Ne yapıyordu bu adam? Neden bana bakıyordu ki? Hoşuma gitmişti beni izlemesi… Elimin hareketlerini kesmedim, kendimi okşamaya devam ettim. Şimdi Ahmet’in bakışları üzerimdeyken onları izlemek daha çok tahrik etmişti beni…

Yavaşça sabahlığımı sıyırdım omuzlarımdan… Geceliğim meydana çıktı. Yakasını parmak uçlarımla araladım. Çıplak memelerim meydana çıktı. Uçları zevkle dikilmişler, sertleşmişlerdi. Koltukta kaykıldım iyice, uzun bacaklarımı araladım. Gözümü Ahmet’ten ayırmıyordum. O da benden… Yaptıklarımı izliyordu… Bir elimi meme ucuma götürürken, diğerini kasıklarıma, bacak arama götürdüm. İçkinin, seks isteğinin verdiği sıcaklık tüm damarlarımda dolaşıyordu.

Kadınlığımın şiştiğini, kanla dolduğunu hissediyordum. Kendimi okşadım uzun uzun… Külodumun içine soktuğum parmaklarım sularımdan ıslanmıştı. Çıkardım, dudaklarıma götürdüm. Ahmet’e göstere göstere yaladım parmaklarımı, tek tek… Gözleri bana sabitlenmişti. Sanki kucağında yatan Semra’yı değil, beni sikmek üzereydi. Eli kızın külodunun içine dalmıştı. Amını kurcalayıp duruyor, parmaklarını sokuyordu içine… Semra boğuk bir sesle,

“Ohhh…” diye inledi. “Aşkım yapma… Beni delirtiyorsun…”

Onun da eli Ahmet’in önünü okşuyor, parmaklarının arasında ovalıyordu. Fermuarını açıp içeriye dalan parmaklar, içerde oynaşıp duruyor, Ahmet’in inlemesine sebep oluyordu.

Anlaşıldı ki, ben burada oldukça bunlar ilerleyemeyecek, öpüşmekle kalacaklardı. Gözlerim Ahmet’te, yerimden zorlukla doğruldum. Sabahlığı koltukta bırakmıştım. Onu ilk geldiğinde karşıladığım vaziyette, mini şeffaf geceliğimle, yüksek topuklu ev terlikleriyle ayakta durup onlara baktım. Şehvetten buğulanmış bir sesle,

“Çocuklar, siz rahat edemiyorsunuz. Ben en iyisi gidip yatayım, siz de rahat rahat sevişin…” dedim. Semra başını çevirip baygın baygın bana baktı. Onun durumu da iyi değildi.

“İyi olur valla Aylincim… Benim dayanacak halim kalmadı… Ah benim anlayışlı yengecim…”

“Abine söylemek yok tabi bunu yaptığımı… İyi geceler size… Uyuyabilirseniz tabi…” dedim gülmeye çalışarak…

Aslında hiç gülecek halim yoktu. Gözüm Ahmet’in bacak arasında fermuarı açık kotunun önünü şişiren kabarıklıktaydı. Ne vardı bunun içinde? Nasıl bir şey vardı ki Semracık onun hasretiyle yanıp tutuşuyor, yokluğundan karalar bağlıyordu? Mutlaka görmeliydim o şeyi…

Çıkmak için arkamı dönerken Ahmet’e baktım tekrar… Gözleriyle bir şey işaret ediyordu sanki… Salondan çıktım. Daha doğrusu çıkar gibi yaptım. Yatak odasının kapısını sesli bir şekilde kapatıp açtım, içeri girmeden tekrar salonun kapısına çöreklendim.

Tam tahmin ettiğim gibiydi… Semra büyük bir açlıkla koltuğun üzerine yatırdığı sevgilisinin üstüne tırmanmış, koala gibi sarmalamıştı. Ahmet yattığı yerden kendini ona bırakmıştı. Semra erkeğin üstünde doğruldu, geceliğini telaşla çıkarıp fırlattı. İçinde sütyen olmadığından bir anda sadece külotla kalıvermişti. Memeleri 22 yaşının verdiği dirilikle dimdik karşıyı gösteriyordu.

Ellerini Ahmet’in göğsüne dayayıp, külotlu kadınlığını kotun önündeki kabarıklığa sürtmeye başladı. Çılgın gibi sürtünüyordu. Telaşlı hareketlerle kalktı, külodunu da çıkardı. Ayakta çırılçıplak duruyordu. Loş ışıkta genç bedeni harika görünüyordu. Eğildi, Ahmet’in üstündeki gömleği çıkardı. Pantolonun kemerini açıp titreyen parmaklarla pantolonu içindeki baksırla beraber sıyırdı yavaş yavaş…

Gözlerimi dört açmış bekliyordum. Fazla beklemedim. Semra’nın yana yakıla anlatıp durduğu haşmetli sik dimdik ortaya çıkmıştı. Upuzun görünüyordu gözüme… Kocamın ufaklıktan sonra gözüme canavar gibi görünmüştü Ahmet’in koca siki…

Offf… Amım sulanıyordu yine… Parmaklarımı daldırıp manzarayı seyretmeye devam ettim. Semra çırılçıplak soyduğu erkeğinin üstüne çıktı yine… Havaya dikili duran sikin üstüne çöktü yavaş yavaş… Adamın dev gövdesi, koca siki üzerinde öyle narin, minicik görünüyordu ki… O koca erkekliği alıp alamayacağını merak ettim bir an… Sonra alabiliyor ki sevişip duruyorlar dedim kendi kendime…

Semra eğildi, sikin kafasını tutup amına dayadı. Yavaş yavaş inmeye başladı. Dudaklarını ısırıyordu. Ahmet aşağıdan belini tuttu, o da bastırarak yardımcı olmaya çalışıyordu. Yavaş yavaş indirdiği kalçaları sikin dibine vardığında derin bir

”Ohhh…” çekti Semra… Durdu, fısıltıyla, ”Yavaş aşkım… Bekle biraz… Alışsın…” dedi.

Ahmet’in umursadığı yoktu. Ellerini başının altında kenetlemiş, sevgilisinin yaptıklarını izliyordu. Semra’nın gözleri kapalı, içindeki sikin büyüklüğünü hazmetmeye çalışıyor, yavaş yavaş kalçalarını oynatıyordu. Ahmet başını yana çevirdi, sanki benim orada olduğumu biliyordu.

Kapının arkasından çıkıp kendimi gösterdim ona… Gözlerimiz birleşti. Ben de gözlerimi ayırmadan altımdaki ıslak külodu indirdim, bacaklarımdan sıyırıp çıkardım. Geceliğimi çıkarsam mı diye düşündüm, vazgeçtim. Eteğini kaldırıp belime kadar sıvadım. Diğer elimi amıma götürüp avuçladım. Ohhhh… Önümde canlı porno oynuyor, ben de kendimi tatmin ediyordum.

Semra oturup kalkmaya başladı sikin üstünde… Zorlukla yapıyordu bunu.. Ahmet’in koca siki daracık amcığını yara yara içine giriyor, kayboluyor, sonra tekrar yavaş yavaş meydana çıkıyordu. Bir kaç kere tekrarladıktan sonra kasılmaya başladı. Anlaşılan çok özlemişti sikilmeyi…

Hemen orgazm oluvermişti. Kasılmaları bitene kadar zıpladı Ahmet’in sikinin üstünde… Amından akan sular girişi rahatlatmıştı herhalde… Daha kolay inip kalkıyordu şimdi…

Nefes nefese kalmıştı… Durdu, kalkıp siki içinden çıkardı. Koltuğa serilip kaldı… Ahmet biraz dinlenmesine izin verdi. Sonra kalkıp Semra’nın bacaklarını ayırdı, arasına girdi. Semra ses çıkarmadan onu izliyordu. Başına geleceklere itiraz etme hakkı yoktu sanırım…

Ahmet uzun sikini belinden tutup Semra’nın ıslak am dudaklarına, klitorisine sikinin boylu boyunca sürttü bir süre… Islanan sikinin başı ışıkta pırıl pırıl parlıyordu. Ohhh… Harika görünüyordu.

O klitorisine sert aleti sürttükçe Semra inim inim inliyordu. Kaygan sik delirtiyordu onu… Dudaklarını ısırıyordu zevkten… Sonra bir anda tutup önünde sabırsızlıkla bekleyen istekli amcığın içine batırıverdi aletini… Semra kıvrandı,

“Ahhh…Yavaşş aşkım…” dedi acıyla…

“Sus orospu… İstediğin bu değil miydi? İşte veriyorum istediğini sana… Sesini çıkarma… Seni evire çevire sikicem bu gece…”

Gidip gelmeye başladı hoyratça… Semra artık çekinmeyi bırakmış, içine girip çıkan yarağın verdiği zevk ve acıyla inliyordu. Yine kasıldı, orgazm oldu. Ahmet içine girip çıktıkça içinden sular fışkırıyordu sanki… Durmuyordu adam… Boşalmaya niyeti yok gibiydi… Sürekli bacaklarının arasında gidip geliyordu. Semra’nın bir bacağını kaldırdı, boynuna dayadı. İkiye ayrılan bacakların arasına istediği gibi yerleşip pompalamaya devam etti. Semra’nın inlemekten sesi kısılmıştı artık…

Ahmet bu kez belinden tutup ayağa kalktı. Semra’nın minyon gövdesi sikinin üstünde asılı gibi duruyordu. Kalçalarından tutup ayakta hoplatmaya başladı. Semra düşmemek için boynuna sımsıkı sarılmış, içine yarak girip çıktıkça inliyordu.

“Aahhh… Yeter… Yeter artık… Acı bana… Dayanamıyorum…”

Ben elim amımda bu inanılmaz sahneyi izliyordum. Ahmet ayakta görümcemi hoplata hoplata sikiyor, yüzü kapıya dönük vaziyette, gözlerini benden ayırmıyordu. Ben de ona göstere göstere amımı okşuyor, parmaklarımı içime sokuyordum.

Bu kez döndü, Semra’yı sikinden indirip koltuğun üstüne bıraktı yavaşça… Semra bir oh çekmişti. Baygın vaziyetteydi… Ama Ahmet dinlenmesine izin vermedi. Belinden tutup çevirdi, sert hareketlerle kızı dizlerinin üzerinde domalttı. Islak sikinin başını göt deliğine sürtmeye başladı. Semra çırpınıyordu artık,

“Lütfen aşkım… Yalvarıyorum… Dayanamam artık… Ölmek üzereyim… Yeter… Yeter…”

“Artık istemiyor musun beni tatlım?” diye sordu Ahmet… “Seni sikmemi istemiyor musun? Az önce amıma geçir diye yalvarıyordun… Şimdi sikme diyorsun…”

“İçim çok acıyor aşkım… Hiç olmazsa ara verelim… Lütfen…”

“İstersen içerde Aylin var… Çağıralım mı onu? Sana yardım etsin ister misin? Ne dersin?” Bunu söylerken bana bakıyordu yine…

“Gelmez ki… Sana anlattım… Abim doyuramıyor onu… Senin onda biri kadar sikse yeter ona… Ama gelmez…” Ahmet bana baktı,

“Ya gelirse? Ya onun da canı isterse?”

“Ohhh… Ne istersen yap hayatım… Yeter ki biraz dinleneyim ben… Öldürdün beni… Onu da sik… Biraz mutlu olsun yengem de… O da tadına baksın senin güzel sikinin… Bayram yapsın o da… Ama gelmez…”

Gözümün içine baktı Ahmet… Şehvet vaat eden deli bakışları beni çağırıyordu. Elimi apış aramdan çekip sarsak adımlarla salona girdim. Hipnotize olmuş gibiydim. Gözlerimi Ahmet’in güzel maviş gözlerinden alamıyordum bir türlü… Yaklaştım.

Semra domalmış vaziyette, arkadan amına giren koca yarakla baş etmeye çalışıyordu. Ahmet’in kalçaları ileri geri gidiyor, yavaş hareketlerle sikmeye devam ediyordu. Elimi uzatıp onun gergin, kaslı kalçalarına değdirdim. Ateş gibi yanıyordu. Okşadım.
Ahmet bir eliyle geceliğimin eteğini tutup kaldırdı. Çıkarmamı istiyordu sanırım… Ben de tutup çıkardım geceliği… Şimdi ben de onlar gibi çırılçıplaktım. Arkadan yanaştım, Ahmet’in vücuduna sarıldım. Ahmet Semra’nın kalçalarıyla benim aramda kalmıştı şimdi…
Öne gittikçe Semra’nın amına giriyor, kalçalarına kasıkları çarpıyor, amından çıkarıp geri gelince benim kasıklarıma çarpıyordu. Ahmet başını çevirip dudaklarını uzattı. Ben de parmak uçlarımda yükselip öptüm dudaklarını… Dilimi gezdirdim… Uzun uzun öpüştük… Dili dilimi okşuyor, delirtiyordu beni… Uzun sarı saçlarını okşadım öpüşürken…
Sonra öpüşmeyi bıraktı. Semra’ya dönüp belinden kavradı. Kızı sikini hiç çıkarmadan belinden tutup kaldırdı, koltuğa oturdu, arkasına yaslandı. Semra kucağında, sırtı dönük bir şekilde sikinin üstünde oturuyordu.
İşte o anda gördü beni… Gözleri şaşkınlıkla açıldı… Ben de onlar gibi çırılçıplak, aynı odanın içindeydik. Gülümsedim. O da bana gülümsedi. Gözlerimizle aramızda anlaşmıştık… Bu güzel siki, sikin sahibini aramızda paylaşacaktık. Onun yükünü hafifletecektim ben…
Semra’nın lezbiyen ilişkiler konusunda söyledikleri geldi aklıma… Önlerinde diz çöktüm. Ahmet’in akan zevk sularıyla parlayan siki bir görünüp bir kayboluyordu gözümün önünde, damarlarını yakından görebiliyordum.
Semra bir yandan inip kalkıyor, bir yandan gözünü benden ayırmadan merakla ne yapacağıma bakıyordu. Elimi uzattım, durmaksızın hareket halindeki tüysüz amına parmaklarımı değdirdim. Durakladı. Bekliyordu. Kabarmış, parmak gibi sertleşmiş klitorisini okşadım. Zıpkın yemiş gibi irkildi zevkten,
“Ohhh…. Çok güzel…” diye inledi.
Arkasını bekliyordu şimdi… Bir süre okşadım klitorisini, sonra eğildim, dilimin ucunu tam o sertleşmiş klitorisine değdirdim. İnlemeler devam ediyordu. İçindeki koca yarağın verdiği zevk, klitorisinden yayılan zevkle birleşiyor, inlettiriyordu kızı… İlk defa yapıyordum bunu, ilk lezbiyen ilişkimi yaşamak üzereydim. Bir hemcinsimin organını ellemek, ona zevk vermek, dilimin ucunda sıvılarının tadını almak içimi bir hoş yapmıştı.
İkisi de hareket etmeyi bırakmıştı. Ahmet kucağında minicik kalan Semra’nın omuzundan bakıyordu yaptıklarıma… Dilimi boylu boyunca gezdirdim Semra’nın amında… Altta Ahmet’in sikine geldim, uzun sikin yarısı dışarıda kalmıştı. Dilimle gezintiye devam ettim. Aşağıya indim, yumruk gibi aşağı sarkan torbalarında gezdirdim dilimin ucunu…

Sonra aynı şekilde, aynı yolu izleyerek yukarıya çıktım. Torbaları, damarlı siki, Semra’nın şişmiş am dudaklarını, klitorisini yaladım. Hangisini yalasam ondan bir “Ahhh” inlemesi duyuyordum. Elimi apış arama götürdüm, bir yandan yalıyor, bir yandan kendimi parmaklıyordum. Sonra dudaklarımı klitorise gömdüm iyice… Emmeye başladım. Somura somura emiyordum. Semra feryat etmeye başlamıştı…

“Offf… Aylin… Ne yapıyorsun bana… Çok güzel… Yala… Yala…” diye inliyor, Ahmet’in kucağında, sikinin üstünde kıvranıyordu. Ahmet de bir eliyle saçlarından kavramış, dudaklarını emiyor, diğer eliyle memesinin birini avuçlamış eziyordu.

Her zevk noktasından kuşatılan Semra daha fazla dayanamadı. Yine kasılmaya, orgazm olmaya başladı. Dakikalarca yılan gibi kıvrandı. Sonunda bitti… Hareketsiz kaldı. Ahmet kaldırıp yan tarafa yatırdı kızı… Baygın gibi yatıyordu. Parmağını kıpırdatamıyordu, bitmişti.
Ahmet bitmemişti ama… Kızı defalarca boşaltmasına rağmen kendisi hala boşalmamıştı. Bana dönerek o sikici erkek sesiyle,
”Ne dersin? Sen de ister misin bunu?” diye sordu.
Eliyle Semra’nın içinden çıkan ıslak sikini kavramış, bana gösteriyordu.Yutkunup kaldım, bir şey diyemedim. Gözlerim elindeki harika şeye kilitlenmişti. Öyle güzel görünüyordu ki… Yumruk gibi başı vardı. Gövdesinin her tarafında damarları kabarmış, altında koca torbalarla abide gibiydi. Dizlerimin üstünde donup kalmıştım.
Semra yanımızda bizi izliyordu. Eli amındaydı. Yorgun sesiyle lafa karıştı,

“İster tabi aşkım… İstemez olur mu? Hele tadını bir alsın, her zaman ister…” Ahmet güldü bunu duyunca… Sonra bana,
“Dokunmak ister misin? Çekinme… Elini uzat…”

Dediğini yaptım. Rüyadaymış gibi elimi uzattım. Dokundum. Parmaklarımın ucunda kıvılcım çaktı sanki… Geri çektim elimi… Sonra yine uzattım. Gülümseyerek beni izliyordu. Bu kez parmaklarımla gövdesini tuttum, ince narin parmaklarımın arasında bileğim kalınlığında duran aleti hayranlıkla seyrettim.

“Okşasana biraz… İçerden çıktı, kendini öksüz hissediyor zavallı…” Okşadım. Parmaklarımı o kadifemsi sertliğin üzerinde gezdirdim. Heyecandan dudaklarımın kuruduğunu hissediyordum. Dilimin ucuyla yaladım dudaklarımı…

”Ohhh… O dilini gösterme bana… Deli ediyorsun beni… Güzelliğin, seksiliğin deli ediyor…” diyerek eğildi, hırsla saçımdan tutarak kendine çekti, dudaklarıma yapıştı. Somurmaya başladı. Dilini ağzımın içine kaydırmış, dudakları dudaklarımı ezerken, dili de dilimi okşuyordu içeride… Öyle güzel öpüyordu ki… Başım dönüyordu. Dakikalarca öpüştük.

Sonra hırsla dudaklarını kopardı benden… Şaşkın şaşkın bakıyordum. Aynı hırsla başımı tuttu, kucağına eğdi, kendini geriye attı… Anlamıştım ne istediğim… Burnumun ucunda duruyordu güzel siki… Başını öptüm önce… Dudaklarımı gezdirdim şapkasının kenarlarında… Elimle tutmuştum, elimin içinde damarlarındaki kanın akışını hissediyordum sanki…

“Güzell… Şimdi de biraz yalar mısın lütfen…?” dedi boğuklaşan sesiyle…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Resmen yarak hastası oldum. 7

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Resmen yarak hastası oldum. 7

Osman beni iki posta sikmiş, ama ben defalarca orgazm olmuştum. Halim kalmamıştı, beraber yatakta yatıyorduk. Ben Eyüp’ün kız arkadaşı olarak onun evinde, onun ev arkadaşıyla nerdeyse evin her yerinde sikişmiştim. Şimdi de koynunda yatıyordum. Osman Eyüp’e bakarken onun kız arkadaşını siktiğini düşünecek, Eyüp ise her şeyden habersiz onunla muhabbet edecek, yakınlık gösterecekti. Bir erkek için zor bir durum olmalıydı.

Ben bunları düşünürken aklıma Osman’ın beni Eyüp’ün odasında sikerken söyledikleri geldi, sanki Eyüp’ten intikam alıyormuş gibi konuşmuştu. Osman’a bunu sordum. Osman da,
“Özel bir durum yok aramızda, o anki atmosferin etkisiyle söyledim!” dedi. Bu cevaptan tatmin olmamıştım, ama üstelemedim. Osman’a,
“Peki, benim hakkımda ne düşünüyorsun?” diye sordum. Osman,
“Harika bir kızsın, enerjin harika, seninle sikişmek çok zevkli, böyle olacağını tahmin etmemiştim!” dedi.

Demek ki önceden benimle sikişme hayalleri kurmuştu.
“Ne zamandır beni böyle arzuluyorsun?” dedim. Osman,
“Eyüp seni ilk siktiğinde gelip anlatmıştı, o zamana kadar seni masum biri olarak gördüğümden aklımdan öyle şeyler geçmiyordu. Ama Eyüp’le sikiştiğine göre, bakireliğe ve evliliğe bakışının farklı olduğunu, biriyle sikişmek için illa evli olmak gerekmediğini düşündüğünü anladım. O zaman benimle neden sikişmeyesin diye düşündüm!” dedi.

Mantıksal çözümlemesi yerindeydi, yani en azından ikna ediciydi.
“Peki, duygusal bir şeyler var mı benimle ilgili? Ne bileyim, benden hoşlanıyor musun? Veya bundan sonra Eyüp beni sikerken kıskanır mısın?” diye sordum. Osman,
“Şu an bazı duygularım var, ama buna hoşlanmak denebilir mi bilmiyorum. Umurumda olmaz diyemem, ama kıskanır mıyım emin değilim!” dedi. Açık sözlüydü Osman. Hoşuma gitmişti.
“Peki, bunları başka birine anlatarak beni zor durumda bırakmazsın değil mi?” diye çekinceli sordum. Osman,
“Yok, o konuda bana fazlasıyla güvenebilirsin! Sen istemediğin sürece zorlamam da!” dedi.

Bu beni rahatlatmıştı.
“O zaman şu ev meselesinde bana yardımcı olsan? Aranızda tekrar konuşursanız eğer, kalmamdan yana görüş bildirsen? Eyüp de yiyeceği haltı gündüz yesin, benim nasılsa işte olduğum saatler sabit, o ara siksin kimi sikecekse, akşam kudurursa zaten ben elinin altında olacağım. Ben ev ayarlayana kadar sürecek geçici bir durum bu!” dedim. Osman,
“Mevzu açılırsa senin için bu kadarını yapabilirim!” dedi.

Osman’a,
“Bir şey daha soracağım, bugün seninle sevişeceğimiz aklının ucundan geçmiş miydi?” dedim. O da,
“Beni yanlış anlamanı istemem, şimdi sana samimi olacağım, normalde benim de dersim vardı, sınıfın kapısından döndüm, seni burada bulacağımı tahmin ediyordum. Ama benimle birlikte olman konusunda biraz tereddütlerim vardı. Akşamki seslerinizden sekse karşı duyarlı ve istekli olduğunu fark ettim. Ama Eyüp’le olan yakınlığımızdan dolayı istesen bile kabul etmeyebilirdin, onun için ekstra birşeyler düşünmeliydim. İçeceğine uyku hapı koymak geldi aklıma, ama seni uyutsam bu hem etik hem de zevkli olmazdı. Onun yerine gelirken azdırıcı ilaç aldım, bu sadece seni istekli yapacaktı, zorlama yok. Ama eve geldiğimde seni benim odamdan çırılçıplak kaçarken gördüm. İçeri girince de Boxeri fark ettim. Benimle sevişmeye ikna olacağına aklım yattı, ama garanti olsun diye yine de kolana azdırıcı ilaç koydum!” dedi.

Demek ki ilk sefer kendime engel olamayışım bu yüzdendi.
“İlaca gerek yoktu, zaten seninle sevişirdim! Ama ben de senin bu kadar dayanıklı olduğunu düşünmemiştim, ayrıca beni pencereden dışarı sarkıtman hoşuma gitti, açık yerlerde, birilerinin görmesi endişesinden mi bilmem beni acayip tahrik ediyor! Bir de seks esnasında aşağılanmak, hor kullanılmak hoşuma gidiyor!” dedim.

Mevzu sekse gelince benim içim kıpırdamaya başlamıştı. Baktım Osman’ın siki de hareketleniyordu. Daha götümü sikecekti. Temizlenmem gerekiyordu. Banyoya geçtim ve sıcak suyun altına girdim, ağzımda kalanları temizledim, amımı temizledim. Sıcak suyun altında bir müddet bekledim Osman da gelecek diye. Ama Osman gelmedi bir türlü, ben de ıslak ıslak çıktım duştan, odanın kapısına vardım. Elinde telefonla oynuyordu. Ona,
“Sen mi gelirsin, ben mi geleyim?” diye sordum.
“Ben geliyorum aşkım!” deyince, ben banyoya geri döndüm. Az sonra peşimden banyoya geldi…

Birlikte suyun altına girdik. O an vücudunun baya yapılı olduğunu fark ettim, sabahtan beri sikişmekten fırsat bulamamıştım, adamı yeni inceliyordum.
“Vücudun ne kadar kaslı!” dedim, güldü. Göğsünü, pazularını okşuyor, yer yer öpüyordum. Yavaşça aşağı doğru indim ve sikine ulaştım, sikini vücudundan aşağı akan suyla güzelce yıkadım, okşadım, sonra da ağzıma aldım. Suyun altında seks çok keyifliydi, ağzımda onun zevk suları duşun suyuyla karışıyordu. Taşaklarımı emdim, daha arkasını yaladım, sikiyle uğraşmak acayip zevkliydi. Biraz yukarı yükselip memelerimin arasına aldım sikini, memelerimi siktiriyordum, ucu yukarı çıktıkça da ağzıma alıyordum. Bir süre sonra beni yukarı doğru çekti, dudaklarımız birleşti ve öpüşmeye başladık. Ağzımıza sular doluyordu, benim çok hoşuma gidiyordu bu…

Derken o an geldi, götümün bekareti bozulacaktı. Bana sakin olmamı, kendimi kasmamamı, başta illaki biraz acı olacağını, ama sabırlı olmamı tembihledi. Ben zaten psikolojik olarak kendimi Osman’a teslim etmiştim. Osman önce amıma girdi, amımı biraz siktikten sonra, sikini çıkardı ve götüme dayadı. Ama zorlamasına rağmen girmedi. Suyu kapadı,
“Su kaygan değil!” dedi ve eline şampuan alıp götüme sürdü, bir taraftan da parmağıyla zorluyordu. Parmağını götüme sokup, içinde gezdirmeye başladı, genişletmeye, yada şampuanı götümün duvarlarına yedirmeye çalışıyordu. Tekrar sikiyle dayandı, ama ilk sefer olduğundan herhalde yine girmedi. Biraz daha şampuan alıp iyice sürdü ve parmağını soktu yine götüme, parmağı bu sefer sanki biraz daha rahat giriyordu. Tekrar sikini dayadı, ben olabildiğince rahat olmaya çalışıyordum, götümü sikemezse kendimi suçlu hissedecektim nerdeyse, götümü ona sunmak benim görevimdi ve ben sunumu yapamıyormuş gibi rahatsız hissediyordum kendimi.

Bu arada Osman halen zorluyordu, iki eliyle götümün yanaklarını ayırıyordu. Birden baş kısmı girdi, bir çığlık attım, ama götüm yırtılmıştı, çok fena acıyordu. Bir an durdu,
“Aşkım sabret, zor kısmı bitti, şimdi zevkli kısmı var, dayan!” diye beni teselli ediyordu. Ama ben onu dinlemiyordum,
“Yırtıldı, noolur çıkar, başka ne yaparsan yap, ama çıkar şunu, yırtıldı!” diye bağırıyordum. Banyoda olunca sesim yankılanıyordu. Osman hareketsiz bekliyordu içimde, bana dayanmamı söylüyordu durmadan…

Bir müddet sonra acı azaldı ve ben sakinleştim. Osman suyu tekrar açtı.
“Aşkım hazırsan ilerlemeye başlıyorum!” diyerek cevap beklemeden sikini ileri doğru itti ve birden taşaklarına kadar geçirdi. Ben tekrar bastım çığlığı, fena bir acıydı, kendi sesimden kendi kulaklarım çınlıyordu. Bir müddet de o şekilde bekledi sakinleşmem için. Daha sonra yavaş yavaş gdip gelmeye başladı. Çok acayip bir duyguydu, çişim geliyor gibi oluyor, ama bir şey gelmiyordu. Bana zevk almak için elimle amımı okşamamı söyledi, ben de başladım amımı okşamaya…

Az sonra zevkten inlemeye başladım. Benim zevklendiğimi anlayınca Osman hızlandı ve daha sert sikmeye başladı götümü. Suyun da etkisiyle ‘Şak, şak, şak!’ sesleri banyoda yankılanıyordu, Osman götüme girdikçe, taşakları amıma çarpıyordu. Osman,
“Off yavrum ne daracık götün var, sardı sarmaladı sikimi, ama merak etme ben bu götü dağıtacağım, yol geçen hanına çevireceğim!” diyerek götüme şaplak da atmaya başladı. Bu benim çok hoşuma gitmişti,
“Sik beni aşkım, amımı götümü dağıt, helal olsun sana, orospun yap beni!” diye inlemeye başladım. Suyun etkisiyle hem tokatların sesi, hem kasıklarının götüme çarptığında çıkan sesler ve benim inlemelerim birbirine karışıyordu…

Ve nihayet bana sıkıca sarılıp götümün içine döllerini akıtmaya başladı. Bir yandan da,
“Yavrum harikaydın, beni benden aldın, muhteşemsin!” diye iltifatlar ediyordu. Ben de görevimi layıkıyla yapmış olmanın haklı gururunu yaşıyordum…

Biraz kendimize gelince Osman sikini çıkardı götümden ve birlikte duş aldık. Amımı götümü güzelce temizledim. Banyodan çıktığımızda saat 14:00’e gelmek üzereydi. Benim saat 15:00’te işte olmam gerektiği için hazırlanıp çıkmam gerekiyordu, ama hareket ettikçe götüm çok acıyordu. İşyerinden izin almayı düşündüm, ama gidip orda ayakta duramadığımı görmeleri daha inandırıcı ve ikna edici olurdu. Üstümü giydim, Osman’la vedalaşıp, işe gitmek üzere evden ayrıldım.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Ben Karısını-Karısı Kocasını…

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ben Karısını-Karısı Kocasını…

Bundan bir ay kadar önce chat kanalının birinde gezinirken evli bir çift ile tanıştım ve Bursa’lı olduklarını üçüncü birini aradıklarını yazdılar. Ertesi gün için anlaştık ve bir cafede buluştuk. Semra 35 yaşlarında ama genç kızlara taş çıkartacak kadar güzeldi. Kocası 38 yaşında zayıf yapılı, 175 boylarında kültürlü bir erkekti. Ben Semra dedi kadın ve kocasıda bende İlyas dedi. Biraz oradan buradan sohbet ten sonra beni evlerine davet ettiler. Memnuniyetle diyerek kabul ettim ve arabalarına bindim.
Karı koca önde ben ise arkada oturuyordum. Eve gelmiştik ve ortamı ısıtmak için bir kaç bira rakı filan alınmıştı. Ben bira onlar ise karı koca rakıyı yudumluyorlardı. Kocası müsaadenizle deyip kalktı ve yan odaya gitti. Bu arada Semra yanıma oturdu ve benimkini kavradı. Sikimi sıkmaya yoğurmaya başladı. Ben hemen fermuarımı açıp benimkini özgürlüğüne kavuşturduğum gibi Semra’nın tekrar eline verdim. Semra benimkini biraz sıvazladıktan sonra, tadına bakmak istermisin dedim. Kesinlikle diyerek başladı emmeye. O ne biçim yalamaydı öyle, çıldırıyorum sandım. Bu arada kocası içeri girdi ve oooooo iki dakika boş bırakmaya gelmiyorsun hayatım bu ne hız diyerek gülümsedi. Semra bir Kemal’in sikine bak da o zaman anlarsın dedi ve emmeye devam etti. Kocasıda benimkini görünce helal olsun sana karıcığım dedi ve başladı karısını soyup her soyduğu yeri de öpmeye. Hemen yere uzandım ve çırılçıplak kaldıktan sonra Semra üstüme oturarak 69 yaptık ve bende onun vıcık vıcık olmuş traşlı amını yalamaya başladık. Birden kocasının siki takıldı gözüme. 10-12 cm kadardı. Yaladığım ama doğru sikini getirip karısına bir hamlede gömdü. Semra oohhh derken hala 69 a devam ediyorduk. Arada bir İlyas’ın siki Semra’dan çıkıyordu bende elime alıp tekrar karısına gömdürüyordum. Yine bir ara sikini çıkartan İlyas’ın sikini bu kez Semra’ya doğru değil de ağzıma doğru götürdüğüm de kocasıda ooohhhhhh sıcacık güzelmiş dedi. Karısı durumu fark edince hemen üstüm den kalktı ve bu sefer sikime doğru oturmaya başladı ilk başta kocasının siktiği amı açıldığı için girmem o kadarda zor olmadı ve başladım hemen alttan pompalamaya. Karısı zevk çığlıkları atıyor ve ben daha hızlı pompalıyordum. Birden kocası yine sikini ağzıma verdi. Hem karısını sikiyor hem kocasını yalıyordum. İlyas karısına hadi karıcığım sen domal dedi. Semra hemen dört ayak oldu ve ben yine arkasına geçtim ve başladım son sürat delmeye. Birden İlyas’ın siki arkama değmeye başladı ve anlamıştım oda beni sikecekti. Krem getir kuru kuru olmaz dedim. Hemen banyoda sikini kremlemiş birazda elinde benim götüm için getirmişti bile ve başladı arkamı kremle yağlamaya. Ben arkamdan bir parmak girdiğini hissediyordum ve yavaşladım Semra’yı sikmekte. Semra ise hadi aşkım hızlan devam et diyordu. Ben ise sıra kocanda biraz sabret dedim ve ikinci parmağı da bu arada yedim. Fazla kalın olmayan İlyas’ın sikini tuttum ve gel dedim. İlyas arkamda yerini aldı ve az bir yüklenişle içime yarısı girmişti bile. Biraz acı hissettim açıkçası ama devam et hızlı yapma alıştır diye bildim. O kadar zevk almaya başlamıştım ki bir kaç git gel den sonra kasıklarımı sıkıyordum ve kocası da arkamda geliyorum diye bildi ve içime patladı. Bunu o kadar yoğun hissettim ki birden bende geliyorum diyerek Semra’nın amına patladım. Karısının ise ağzından çığlıklar eksik olmuyordu. Gözleri kapalı kaç kere titrediğini bile sayamadım.
Biraz dinlendikten sonra Semra sende denemelisin kocacığım harika sikiyor dedi. Ben hiç yaptın mı İlyas diye soruyu yöneltmiştim bu arada kocasına. Semra bire bir yapmadı ama ben çok yaptım kocamı dedi. Nasıl yani dediğimde nasıl olacak plastik penislerle dedi. Bu arada İlyas’ın benim sikimi süzdüğünü görüyordum ve ayağa kalkıp ağzına doğru yaklaştırdım sikimi. Hemen karısı da aramıza gelip benimkini eline aldı ve adamın ağzına doğru uzatıyordu. Yala kocacığım. Karını siken malın tadına bak hadi dedi. Adam hiç beklemediğim bir anda hışımla sikimi yalamaya koyuldu. İçimden rüya görüyorsun sen birazdan uyanacaksın demeye bile başlamıştım. Karısı hemen yatak odalarından plastik penisi getirdi ve beline taktı. Ne iş dediğimde seninkini şimdi almaya kalkarsa yırtılır kocamın götü dedi ve güldü. Adamın ise hiç bir şey umurunda değil kalkmış olan sikimi taşaklarımı yalamayla meşguldü. Karısı İlyas’ı domaltıp kremlediği plastik penisle zorlamaya başlamıştı bile ve birden adam yalamayı bırakarak yavaş diye bildi karısına. Biraz uğraştan sonra kadının adama resmen gidip geldiğini görüyordum arada ben Semra’yı dudaklarından öpüyor kocasına sikimi yalatıyordum. Karısı adamın arkasından çıktı ve hazırladım aşkım gel sik kocacığımın götünü dedi. Hemen adamın arkasına geçip sikimi dayadım ve biraz yüklendim ve kafasını rahat almıştı. Adam oohhhhh gerçeğinin tadı bambaşka dedi ve ben tam yüklendim sonuna kadar içine girdiğimde adam bastı çığlığı sakın kaçma bekle dedim hemen ve belinden kavradım. Karısı hemen İlyas’ın önüne domalmış ve ben arkasına girerken İlyas hafif doğrularak karısına dayadı ve geçirdi. Resmen tren gibi ben adamı oda karısını sikiyordu. İlyas biraz karısına hızlı geçirmeye başladığı anda bende girip çıkmalarıma hız vermiş pompalıyordum adamın deliğini. Adamı sikerken seni kıskandım arkadaş dedim. Birazda ben ortaya geçsem nasıl olur dedim ve hemen yer değiştik kocası ile ama ben karısının götüne dayadım ve bir sen kaldın arkadan vermeyen dedim. Zaten kremli delikten çıkan sikimi karısı Semra’nın götüne basmaya başladım. Kocası ise arkamdan bir anda vazgeçip fazla ses çıkarabilir diyerek karısın ağzına verdi. Ben sıkma kendini dedim ve bıraktığını hissettiğim an bastırdım biraz ve sikimin kafasını almıştı. Ayy diye inlemeye başlayan Semra’ya merak etme, alıştıracam seni dedim ve hem çıkartıyor hem kafasını geri sokuyordum. Buna alışan kadın kendini bırakmış kocasının sikini yalamaya koyuldu ve ben adama delecem diye işaret ederek olan gücümle karısının götüne yüklendim ve bir hamlede taşaklarıma kadar soktum. Semra feryatlar içinde çığlık atıyor kocası ise ağzına vererek ben bile aldım sıkma kendini karıcığım diye teselli ediyordu. Biraz bekledikten sonra alışan Semra’nın götünü pompalamaya başlamıştım. Kocası bu sefer benim arkama geçti ve benim götüme dayandı. Ben ise kendimi ona doğru hafiften domalarak girmesini sağladım. Fazla uğraşmadan zaten açılmış götüme İlyas girip çıkıyor bende karısına girip çıkıyordum. Karısı hemen eline plastik penisi aldı ve amına soktu. Ooohhhh diye inlemelerimiz duvarlarda yankı buluyordu. Adam bana bende karımın götünü sikecem dedi ve bende kadına plastiğin yerine geçsem nasıl olur dedim. Tamam dedi.
Ben yere yattım karısını üstüme aldım ve başladım alttan pompalamaya. Kocası arkasına geçti ve açtığım göte rahat bir şekilde giriş yaparak sikişmeye koyulduk. Karısı ise beni hep böyle sikin diye inliyordu. Doldurdun sikinle içimi aşkım diye beni gaza getiriyor kocasına da sik hayatım daha sert sik götümü diye sesleniyordu. Semra birden gözlerini kapattı ve baygın bir halde titreyerek boşalıyordu. Bense daha hızlı pompalamaya başladım ve kadın üstüme yığılmış bir halde sikiliyordu. Bu arada kocası da geliyorum karıcığım diyerek karısının götüne hemen arkasından da bende geliyorum diyerek tekrar Semra’nın amına boşalmıştım. Semra ise kendinden geçmiş bir halde hayatımın sikişini yaşattınız bana diyerek ikimizi birden öpmeye başladı.
Sonramı çok değişik pozisyonlar denedik ve hala deniyoruz..ç..

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Buz, Viski, Çikolata Sosu ve Hostesim (1)

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Buz, Viski, Çikolata Sosu ve Hostesim (1)
İşten çıktıktan sonra, sitenin havuzunda hayat bitmediyse, bende havlumu alıp inerdim. Ağustos ayının sıcaklığından olsa gerek akşam 8 e kadar insanlar oluyordu. Genelde aileler ve kız kesmeye gelen apaçiler olsa da, zaman zaman olgun güzellerde geliyordu. Birkaç akşamdır, biri sarışın biri esmer iki güzel kızla yakın şezlonglarda güneşleniyorduk. Yaşları benimkine yakındı. Sonradan öğrendiğime göre esmer olanın ismi Fatma idi ve 30 yaşındaydı, sürekli telefonuyla oynuyordu. Sarışının ise Sevilay’dı ve 32 yaşındaydı, yüz üstü yatıp güneşleniyordu. Çevreyi kontrol etme amaçlı kafamı kaldırdıkça göz göze gelmeye çalışıyordum. İkisi de güzeldi. Fatma hiç pas vermese de zaman zaman Sevilay ile göz göze geliyorduk.

Birkaç kere Sevilay ile havuzda kesiştikten sonra, Fatma ile duşta karşılaştık. Tipik yol verme ve teşekkür etme gibi bir konuşmamız oldu. O bayan tarafına ben erkek tarafına girip duş aldık. Ben içerde Fatma’nın çıkmasını bekledim. Ayak seslerini duyunca bende hareketlendim, holde karşılaştık.
– “Sıhhatler olsun.” deyip gülümsedim.
– “Teşekkürler.” dedi.
– “Bir çok insan duş almadan giriyor havuza, sizi tebrik ederim dedim.” dedim.
– “Doğru söylüyorsunuz, birini uyardım, tersledi. Biz evde duş aldık. dedi.” dedi.
Konu artık açılmıştı. Frekansı yakalamıştım. Site zaten günlük kiralıklarla doluydu. Ya kız bulup getiririm diye ev tutmuş cahil kobiler ya da burada karı kız çok diye gelmiş apaçiler vardı. Tipleri ofsayt, tavırları ofsayt selam verilmeyecek hırbolar ya da leş kezbanlar. Konuşmaya buradan girdim. Sitedeki tiplerden bahsederken oturduğu şezlongun yanına kadar geldik. Orada Sevilay ile tanıştırdı beni. Sevilay yüz üstü yatıyordu. Kafasını kaldırdığında taş gibi göğüslerine bayıldım. Sevilay beni gördüğüne şaşırmıştı. Doğrulup elimi sıktı, kendini tanıştırdı. İki şezlong yanlarında yatıyordum. Gidip havlumu aldım, hemen yanlarındaki şezlonga yattım. Sohbete devam ediyorduk. Fatma telefona dalmış, konudan kopmuştu. Sevilay hostes olduğunu, Fatma’nın hemşire olduğunu anlattı. Birlikte kalıyorlardı. Fatma’nın erkek arkadaşı vardı ki, sürekli telefonla oynamasından belliydi. O akşam 9 a kadar havuz kenarında tavla oynayıp, sohbet ettik.

Sonraki iki gün havuzda yoktular. Telefonunu henüz istememiştim Sevilay’ın. Cumartesi günü erkenden indim havuza ve beklediğim olmuştu. Sevilay benden yarım saat sonra çantası kolunda geldi. Altında bikinisinin üzerine giydiği streç bir şort, dolgun göğüslerinin sıkıştırdığı askılı bir tişört, bordo ojeli el ve ayak tırnakları, 165 civarı boyu, spor yaptığını belli eden dolgun baldırlar, yumuşak ama ince bir bel ve karın. Civciv sarısı boyanmış saçları ve etli fakat küçücük ayaklarıyla taş gibi bana doğru yaklaşıyordu. Selam verip yanımdaki şezlonga oturdu. Biraz boş sohbetten sonra Fatma’nın sevgilisinde kaldığını öğrendim. O gün akşama kadar gelmeyecekti. Biraz daha sohbet edip yüzdükten sonra karnımız acıkmıştı. Ona yemek yapmayı teklif ettim, zaten güneş tepedeydi ve hava çok sıcaktı. Eve geçip klimayı açtık. Ona menemen yaptım, çay, simit, menemeni yerken ilişkilerden bahsettik.

Yemek bitip balkonda kahveleri içtikten sonra yine içeri, klimanın yanına geçtik. Televizyonun karşısındaki kanepeye geçip, birer kahve daha yaptık. Artık zamanı geldiğini düşünüp hızlı bir hamleyle dudaklarına yapıştım. Kendini geri çekti. Bir kere daha dudaklarına eğildim. İyice geriye çekilmişti. Dayanamayıp koltuğun bittiği, biraz daha kaçarsa düşeceğini söyledim. Gülümsedi. Dudaklarına yapıştım. Uzun uzun öpüştük. Sırt üstü kanepeye uzandı, üzerine çıkıp boynunu, dudaklarını öpüyordum. Elimi kalçasında göğüslerinde gezdirdim. Göğsünün biri bikinisinden çıktı, askılı tişörtünden başı belli oluyordu. Kafamı göğüslerinin arasına gömüp yalamaya başladım.

Sevilay tavındaydı. Vücudu çok seksi, yüzü güzel, ve işi bilen bir kadındı. Koltukta bacaklarını belime dolayıp kucağıma aldım. Elimle kalçasını okşayarak, bir yandan da öpüşe öpüşe kucağımda yatak odasına götürdüm. Yatağa sırt üstü yatırıp, yine üzerine çıktım. Bir yandan üzerindekileri çıkartıyordum. Şortunu ve bikinisini çıkartırken bacak arasına indim. Traş edilmiş ve havuz suyunda yumuşamış amının dudaklarının arasına dilimi yerleştirdim. Tuzlu tadı hoşuma gitti. Dilimi klitorisine gezdirdim. Bu onu çıldırttı. Kafamı tutup daha da bastırıyordu.

Sevilay’ın bacak arasından kafamı kaldırıp, göğüslerini biraz okşadıktan sonra bir şey söylemeden odadan çıktım. Arkamdan şaşkın bakıyordu. Prezervatif almaya gittiğimi düşünmüş olacak ki bozulmuştu. Onu yalamam çıldırtmıştı ve biraz daha yalanmak istiyordu. Evde buzla karıştırıp yemek için aldığım Carte d’Or çikolata sosu vardı. Buzdolabından buzu ve çikolata sosunu alıp, yatak odasına geri döndüm. Bir elini göbeğinin üzerine koymuş, bıraktığım pozisyonda bekliyordu. Elimde buz kalıbı ve çikolata sosunu görünce şaşırdı. Fakat ne olacağını da tahmin ediyordu.

Buz kabından bir adet buz alıp göbeğine bıraktım. Soğukluğu onu ürpertti. Göbeğindeki tüyler dikildi. Dilimle buzu göğüs kafesinde gezdiriyordum. Buzu ağzıma alıp göğüs uçlarını emmeye başladım. Sıcak havanın etkisiyle buz göğüslerini sırılsıklam yapmıştı. Bir buz daha ağzıma atıp, bacak arasına kafamı soktum. Buzu dilimle klitorisine itiyordum. Hoşlanmakla acı çekmek arası gidip geliyordu. Buz klitorisini uyuşturuyor, dilim yine ısıtıyordu. Buz eriyene kadar klitorisini yaladım. Bir buz daha alıp parmağımla genişlettiğim amının deliğine dilimle ittirdim. Dilimle buzu içeri ittikçe kasılıp dışarı itiyordu. Parmaklarımla klitorisini uyarırken, dilimle buzlu fantezime devam ediyordum. İçindeki buz ermiş, akan sular götünü parlatmıştı. Dilimi göt deliğine yerleştirdim. İttirebildiğim kadar içine ittirip, buzdan gelen soğuk suyu içine dolduruyordum. Parmaklarım klitorisinde kaydıkça, karnını yukarı kaldırıyor, iyice kasılıyordu. Birkaç dakika içinde çığlıklarla titremeye başladı. Orgazmı öyle uzun sürmüştü ki, dilimi götünden çıkmak zorunda kaldım. Klitorisini emmeye başladım. Artık dayanamıyordu, kafamı ittirmeye çalışıyordu. Ben kafamı daha çok bastırıp daha fazla çığlık atmasını sağlıyordum. Bacaklarıyla kafamı sıkıştırıp itekledi. Başaramayacağını anlayınca bir hamleyle kendini yatağın yan kısmına attı. Nefesleri öyle sıklaşmıştı ki konuşamıyordu. Titremesi yatağı sallıyordu.

Şortumu henüz çıkardım. Yatağın kenarında ayakta duruyordum. Kolundan tutup kendime doğru çektim. Dizlerinin üzerinde domalmış vaziyette önümde duruyordu. Yarağımın başını ufak ufak yalayarak başladı. Tükürüğüyle ıslatıp eliyle sıvazlıyordu. Yarağımı sokabildiği kadar derine itiyordu. Yarağımın başı boğazına değiyor, nefesini kesene kadar köklüyordu. Yarağımı ağzından çıkarıp elime çikolata sosunu aldım. Yarağımın üzenine çizgi halinde sıkıp ağzına dayadım. Diliyle bir hamlede yalayıp yuttu. Bu sefer yarağımın başına biraz çikolata sosu sıkıp yine uzattım. Ağzına alıp emmeye başladı. Sertleşmiş başı emilmeyi hissetmiyordu artık. Yine ağzından çıkarıp bu sefer yarağımın her yerini çikolataya bulayıp ağzına soktum. Deli gibi emip yalıyordu. Taşaklarıma, kasıklarıma, karnıma döktüğüm tüm çikolatayı yavaş yavaş yalattım. Çikolatayı bırakıp yarağımı boğazının derinliklerine bastıra bastıra nefesini kesip kusacak duruma getirene kadar yalattım.

Domalmış şekilde yatakta bırakıp mutfak dolabından Jack Daniel’sı alıp yatak odasına geçtim. Yatağa çıkıp yarağımı ağzına soktum. Bel çukuruna biraz viski döküp emme başladım. Viski belinden ince çizgi şeklinde karnına akıyor, dilimi o ince çizgilerde gezdiriyordum. Çikolata sosunu sırtına döküp viskiyle sulandırıp emiyordum. Dilim sırtında, belinde gezdikçe sikimi daha bir şevkle emiyordu. Saçından tutup kafasını kaldırdım. Ağzına viski döküp dilimi soktum. Viskiyi onun ağzına döküp meme emer gibi emiyordum. Viskiyi bırakıp kucağıma aldım. Bacaklarını kollarıma asıp yarağımı amına dayadım. Zevkten taşlaşmış yarağım amını arıyordu. Gardıropun aynasına dönüp götünü havaya kaldırdım. Yarağımı amına hizalayıp yavaş yavaş kalçasını indirdim. Kollarımda birkaç kez zıplattıktan sonra yarağım amına yerleşmişti. Eve geldiğimizden beri kalkık olan yarağım sonunda yuvasını bulmuştu. Kucağımda sabitleyip deli gibi sokup çıkarmaya başladım. Amı esnedikçe çığlıklar atıyor, sırtımı çimdikliyordu. Zevkin doruklarındaydı. Eliyle kalçasını tokatlamaya başladı.

Kollarım yorulmuştu. Hemen arkamızda duran radyatöre oturtup içinden çıkmadan pompalamaya devam ettim. Her vuruşumda sırtı duvara çarpıyor, bana geri dönüyordu. Artık kontrolü tamamen bırakmış, vuruşlarımda kafası duvara çarpmasın diye dudaklarıma yapışmıştı. Ellerini radyatörün üzerine koydurup, bacaklarından tutup kendime çektim. Boşalacağımı hissedebiliyordum. Saniyede iki kere gidip geliyordum. Tam boşalacağım sırada içinden çıktım. Saçından tutup önümde dizlerinin üzerine çöktürdüm. Yarağım artık dayanamıyordu. Boynuna ve göğüslerine çikolata kokulu döllerimi fışkırttım.

Devam Edecek…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

Cocuk sahibi olma arzusu

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Cocuk sahibi olma arzusu

35 yaşında, sarışın, beyaz tenli dolgun ve diri vücutlu oldukça bakımlı, alımlı bir kadınım. Yuvarlak dolgun kalçalarım, ince narin bir belim ve diri ve dolgun memelerim var. Yolda yürürken her yaştan erkeğin kalçalarıma, memelerime bakarak laf attığı seksi bir kadınınım. 15 yıldır evliyim eşimi de çok seviyorum. Eşim 45 yaşında. Ilımlı, anlayışlı bir yapısı vardır. Ancak eşimin sperm yetersizliği yüzünden çocuğumuz olmadı. Her türlü tıbbi yolu denedik ama bir sonuç alamadık.

Eşimle sürekli çocuk meselesini tartışıyorduk. Ben artık bir kaç yıl içinde yumurtlama kabiliyetimi kaybedeceğimden korkuyordum. Eşim benim ne kadar çok çocuk sahibi olmak istediğimi biliyordu. Bunu da kendisi başaramadığı için çok üzülüyordu. Bir gece yine böyle ateşli bir tartışmanın ortasındaydık. Olay neredeyse ayrılmaya doğru gidiyordu. Kocam ayrılma sözünü duyar duymaz sımsıkı sarıldı bana tartışmayı kesip,
“Gül, senden ayrılırsam ölürüm ben…” dedi. “Seni çok seviyorum aşkım…” Biraz durdu, bekledi, sonra, “Ben yapamıyorsam, sen de başka bir erkekten hamile kal öyleyse…”
Kollarının arasında donup kaldım öylece… Kulaklarıma inanamıyordum. Neler söylüyordu bu adam…
“Saçmalama lütfen…” dedim.

“Saçmalamıyorum aşkım… Suni döllenme falan istemiyorum. Senin hastanelerde kobay faresi gibi iğnelerle deşilmeni, kimin nesi olduğunu bilmediğim insanların döllerini almanı da istemiyorum. Olacaksa doğal ortamında olsun, tanıdığımız, bildiğimiz biri olsun. Sadece bir kez sevişeceksin. Seni hamile bırakacak. Çocuğumuz olmasını sağlayacak. Bizim çocuğumuz… O kadar… Hiç bir şey söyleme şimdi… Ama düşün bunu…”

Düşündüm… Çok uzun süre düşündüm. İlk önce saçma gelmişti bana… Ama bir kaç gün içinde ben de bu fikri benimsemeye başladım. Benimsemekle beraber müthiş bir heyecan da vücudumu kaplamıştı. Yıllardır arzuladığım çocuk özlemim bitecekti. Ama bunun da yanı sıra, ilk defa eşimden başka bir erkeğin olacaktım. Utangaç mizacımdan dolayı evlenene kadar kimseye vermemiştim ve evlendikten sonra da hiç eşimden başka bir erkeğin altına yatmadım.

Eşime söyledim yeni düşüncelerimi, teklifini kabul ettiğimi… Fikri benimsemiştik, ikimiz de onaylamıştık. Ama şimdi daha büyük bir sorunumuz vardı. Uygun erkek kim olacaktı? Çevremizden kim böyle bir teklifi kabul ederdi? Kime güvenebilirdik bu konuda? Hem aradığımız özellikleri olacak, hem istediğimizi yapacak, hem bir daha bizi rahatsız etmeyecek, sırrımızı tutacak…

Bir sabah eşim aniden uygun erkeği bulduğunu söyledi. Kendi mağazasında çalışan elamanlardan birinin bu iş için uygun olduğunu söyledi. Eşimin mağazasında bir yandan üniversitede okuyan, bir yandan da eğitimi için tezgahtar olarak çalışan Serkan… Çok zeki, 18 yasında genç, atletik vücutlu, esmer, yakışıklı, her şeyi ile dört dörtlük bir çocuktu… Ben bir kaç kez mağazada görmüştüm kendisini… Bana Gül abla diye hitap eder ve oldukça saygılı davranırdı.

“Olmaz, onun yaşı çok küçük…” dedim.

“Yaşının ne önemi var ki… Aradığımız bütün özellikler var… Zekası, yakışıklılığı, kusursuz vücut yapısı…” Sözünü kestim, gülümseyerek,

“Tam damızlık diyorsun yani…” O da güldü bu sözüme,

“Ben öyle düşünmemiştim ama, haklısın. Tam damızlık… Örnek erkek… Hem genç olduğundan hormonları başına vurmuştur. Teklifimizi çabucak kabul eder, hem de üniversite eğitimi için para da teklif ederim. Sessiz, sırdaş olmasını, yaşayacaklarımızın aramızda sır olarak kalmasını sağlarım. Ne dersin?”

“Peki canım. Sen nasıl istersen…”

“Haydi o zaman aşkım… Ben çıkıyorum. Serkan’a söylerim bugün, akşama beraber geliriz. Sen de güzelce ona hazırla kendini…” Sarılıp öptü beni giderayak… “Aslında her halinle güzelsin, hazırlığa gerek yok. Ama Serkan’ın başını döndürmeni, üstüne saldırmasını istiyorum bu gece… İstediğimiz şeye daha kolay ve çabuk ulaşırız…”

Bütün gün heyecandan yerimde duramadım. Akşam olmasına yakın uzun bir banyo yaptım, kadınlığımın ve koltukaltımın kıllarını aldım, kremlerle her yerimi ovdum, kaymak gibi oldum. Ve oldukça seksi bir kıyafet giydim. Çocuğu tam anlamıyla tahrik etmek istiyordum.

Bacaklarıma ince jartiyer çorabı, içime kırmızı tanga ve sütyenimi, onun üstüne de dolgun geniş kalçalarımı zor örten süper mini siyah eteğimi giydim. Etek öyle kısaydı ki, her kıpırdanmamda jartiyer çorabımın dantelleri görünüveriyordu alttan… Üst taraf için de diri, yuvarlak memelerimi belli eden kırmızı ipeksi bir body seçip giydim. Bolca parfüm sıktım. Dudaklarımı kırmızı rujumla boyayıp hoş bir makyaj yaptım.

Heyecan içinde beklemeye başladım. Kendimi aygırını bekleyen, döllenmeye hazır ve istekli bir kısrak gibi hissediyordum. Saat 7.00 civarı kapı çaldı ve benim yüreğim hopladı. Heyecanla kapıya koştum. Gelen Serkan ve eşimdi… Ben heyecandan ölüyordum, eşim ise oldukça rahat davranıyordu. Serkan’ın ise genç yüzüne bir utangaçlık çökmüştü; yüzüme bakamıyordu. Başımı aniden çevirdiğim anlarda beni süzerken görüyordum. İstekli, parlayan gözlerle bakıyordu.

Salona geçip oturduk. Eşimle ben yan yana, Serkan ise karşımızdaki kanepeye oturmuştu. Sanki buluşma amacımızı bilmiyormuş gibi havadan sudan mevzulardan konuşuyorduk. Ben koltukta bacak bacak üstüne atarak, zaten mini olan eteğimin daha da sıyrılmasını sağlayarak oturmaya başladım. İnce uzun siyah çoraplı bacaklarımı mümkün olduğunca sergileyerek karşımda oturan genç erkeğe göz ziyafeti veriyordum.
Serkan ise bakışlarını bacaklarıma dikmiş yiyecekmiş gibi bakıyordu. Vücuduma yönelen bu keskin azgın bakışlar beni de heyecanlandırıyordu.

Arada bir bacak değiştirerek, bazen de bacaklarımı aralayıp, jartiyer çorabımı, kırmızı tangamı göstererek çocuğu delirtmeye devam ediyordum. Ayağımdaki yüksek topuklu, burunlarındaki tüylerle süslü siyah lame terlikleri özellikle seçmiştim. Yüksek topuklar sayesinde dizlerim yukarıda kalıyor, kalçalarım ve tanga külodumu istediğim gibi gösterebiliyordum.

Yaptığımız muhabbetlerse oldukça alakasızdı. Eşim monoton bir şekilde mağaza işlerinden bahsediyordu. Zavallı çocuğun o anda hiç de mağaza düşündüğünü zannetmiyordum. Derken ben kalkıp içecek bir şeyler getirmek için mutfağa yöneldim. Dolgun kalçalarımı kıvırta kıvırta odadan çıktım. Ben çıkarken Serkan’ın soluksuz olarak arkadan kalçalarımı izlediğinden emindim. .Onu daha da azdırmak için iyice kıvırtıyordum. İçimdeki dişi ortaya çıkmıştı bir kere..

Mutfaktan daha önce hazırladığım viski kadehlerini, soda ve buzu getirip ikram ettim. bunu yaparken de yuvarlak iri memelerimi Serkan’a göstermeyi ihmal etmedim. Viskileri içerken Serkan’ın iyice terlediğini fark ettim. Sanırım fazla alışık değildi içkiye… Aslında ben de pek alışık sayılmazdım ya… İkinci kadehleri koyarken içim kaynamaya başlamıştı bile…

İçkileri servis yapıp tekrar koltuğa oturup bacak bacak attığımda Serkan iyice cesaretlenmiş, gözün ayırmadan bakıyordu bana… Sonra gözlerini kocama çevirdi, kocama “artık git!!” der gibi bakıyordu. Kocam artık zamanın geldiğini anladı. Elindeki viski kadehini fondip yaparak sehpanın üzerine bıraktı, ayağa kalktı. İkimize birden hitap ederek,

“Eh, ben gideyim artık…” dedi. Serkan bana, ben ona bakıyordum gözümüzü kırpmadan… Neden sonra kocamın ayakta beni beklediğini fark edip ben de kalktım, uğurlamak için kapıya kadar geldim. Kocam dudaklarıma bir öpücük kondurarak

“İyi eğlenceler aşkım!” dedi ve gitti.

Kapıyı kapatıp salona döndüm. Artık Serkan’la yalnız kalmıştık. Kocamla muhabbet ederken geçen heyecanım tekrar geri gelmişti. Yavaşça Serkan’ın yanına oturdum. O da şaşkın bir haldeydi. Önce yine havadan sudan biraz sohbet ettik. Ve asıl konuya geldik. Elimi elinin üzerine koydum,

“Sen de benim gibi heyecanlısın Serkan…” dedim. Yüzü visk**en mi, heyecandan mı bilmiyorum kızarmıştı. O da diğer eliyle elimi tutarak,

“Evet Gül abla…” dedi. “Ama kocanla sizin durumunuzu biliyorum, anlıyorum. Size yardımcı olmaya hazırım. Ne istersen yaparım, özellikle senin için…”

Onun bu anlayışlı, sevecen, gencecik, hatta çocuksu yaşına rağmen hemen olayın üstüne atlamaya çalışmayan, olgun tavrı beni rahatlatmaya yetmişti. Kalkıp slow bir müzik koydum ve

“Dans edelim mi” dedim.

Serkan da kalktı ve dans etmeye başladık. Salonun ortasında bedenlerimiz birbirine yapıştı. Ben ellerimi onun boynuna doladım, o da güçlü kollarıyla belimi sardı. Müzikle beraber yavaş yavaş dans ediyorduk. İri memelerim onun kaslı vücuduna temas ediyor parfüm kokum tüm odayı kaplıyordu. Yavaş yavaş ikimiz de havaya girmeye başlamıştık.

> Serkan ilk baştaki çekingenliğini artık üstünden atmış, vücuduma temas etmenin etkisiyle belli ki iyice kudurmuştu. Elleri belimi sıvazlamaya başladı. Artık resmen okşuyordu belimi… Onun gözlerine bakıp gülümsedim. Bundan daha da cesaret alarak ellerini daha aşağıya kaydırarak kalçalarımı okşamaya başladı. Sert güçlü elleriyle yumuşak dolgun kalçalarımı avuçluyor yoğuruyordu. İki eliyle sertçe kalça yanaklarımı avuçlayarak kendine çekti ve bedenlerimiz bir anda tamamen yapıştı. Sertliğini hisseder hissetmez,
“Ihhh…” diye bir inilti koptu ağzımdan. Çünkü erkekliği, arada giysilerimiz olduğu halde önüme baskı yapıyordu. Anlaşılan oldukça iri bir şeydi.

Hareketleri hoyratlaşmaya başladı. Bir anda kırmızı rujlu dudaklarıma yumuldu ve emmeye başladı. Elleri artık mini eteğimin altına dalmış, jartiyer çorabımın açıkta bıraktığı çıplak tenimi, kalçalarımı sertçe okşamakla meşguldü.

Ben de boynuna sımsıkı sarılmıştım. Hoyrat öpücüklerine karşılık vermeye çalışırken geniş omuzlarını, uzun saçlarını okşuyordum durmadan… Kalçamı okşayan ellerden biri yukarıya çıkmış, badimin içine elini sokup memelerimi okşuyordu. Utangaç genç delikanlı, sert hoyrat birine dönüşmüştü. Bütün bu olanlarla artık iyice azmıştım ve amım baya sulanmıştı. Serkan dudaklarımı emmeyi bırakıp

“Artık yatak odasına geçelim… Duramıyorum…” dedi ve elimden tuttuğu gibi beni yatak odasına sürükledi.

Telaşlı adımlarla, koştururcasına gittiğimiz yatak odasına girer girmez beni bıraktı, bir çırpıda soyundu. Üzerindeki kot pantolonu, gömleği, çamaşırlarını teker teker fırlatıp attı. Çırılçıplak kalmıştı karşımda… Kendini yatağa attı sırtüstü…

Aman allahım!! Tam bacaklarının arasında yirmi santim civarında simsiyah kalın damarlı bir organ dimdik yükseliyordu. İlk defa böyle iri bir erkeklik görüyordum. Eşiminki ancak 12 santimdi. Dans ederken kasıklarıma sürtüp duran şey buydu demek ki… Serkan taş gibi olmuş olan aletini sıvazlayarak,

“Soyun hadi… Elbiselerini çıkar önce… Yavaş yavaş…” dedi.

Konuşması hareketleri iyice sertleşmişti. Tam bir aygıra dönüşmüştü bu genç erkek. Kendimi bu ateşli erkeğe sunmak için titreyen ellerimle soyunmaya başladım. Badimi tutup başımdan attım. Fermuarını indirdiğim dar mini eteğimi kalçalarımı kıvırarak aşağı sıyırdım, ayağımdan çıkardım. Kırmızı iç çamaşırlarım ve jartiyer çorabımla kalmıştım. Sikini sıvazlayarak beni izliyordu heyecanla… Benim de ondan kalır yanım yoktu… Dudaklarım kurumuştu heyecandan…

“Dur…” dedi. “Etrafında dön, seni böyle göreyim…” Dediğini yaptım. Yavaş yavaş döndüm, vücudumu gösterdim erkeğime…

“Ohhh… Çok seksisin Gül abla… Senin çıplaklığını hayal etmeye çalıştım hep mağazaya geldiğin zamanlar… Çok güzel olduğunu biliyorum ama… Seninle seviştiğimi kurdum hep otuzbir çekerken… Hayalimde öyle çok siktim ki seni… Gerçekten tam sikilecek kadınmışsın…” Gülümsedim,
“Teşekkür ederim canım… İltifat mı bu bana?” dedim.
“Ohhh… Evet… Hayranım sana… Güzelliğine… Seksiliğine… Vücuduna… Çamaşırlarını da çıkar haydi… Çorap kalsın ama… Çamaşırlarını çıkar ve yanıma gel… Ablam benim… Güzeller güzeli Gül ablam…”

Dediğini yaptım. Yanına gittim. Yatağa oturdum. Güzel, genç, kaslı, diri vücuduna baktım arsızca… Öyle iştah uyandırıcı görünüyordu ki… Elimi uzatıp göğsünde, kasıklarında, bacaklarında gezdirdim. Ürperiyordu parmaklarımın altında… Elimi tutup özellikle sikinin üzerine getirdi.

“Hadi bakalım Gül abla! Em bu kara yılanı ve kendin için iyice hazırla…” dedi.

Beni sikmeye hazırlanan bu genç yakışıklının bana durmadan abla diye hitap etmesi de ayrı bir tahrik noktasıydı benim için… O abla dedikçe içim bir hoş oluyordu. Bir çırpıda eğildim, güzel aletini kaparak emmeye başladım. Koca bir yılan gibi ağzıma girip çıkıyordu. Tüm denemelerime rağmen ancak yarısı ağzıma sığıyordu. Gırtlağıma kadar alıyordum. Sonra üzerine çıkıp altmışdokuz pozisyonuna geçtim. Amımı ağzına verdim. Altımda, başı bacaklarımın arasında, vantuz gibi amımı emiyordu. Ben de iri yarrağın tadını çıkartıyordum.

Dakikalarca birbirimizi yaladık… Parmaklarımın derisinden, aletinin içinde yürüyen kanın akışını, sıcaklığını, ateşini duyabiliyordum. Erkeğimin dili amımda gezindikçe, dudaklarını, klitorisimi somurup emdikçe zevkten kıvranıyor, ağzımın içindeki sertliği ısırasım, ısıra ısıra yiyesim geliyordu… İyice kıvama geldikten sonra
“Yeter artık Gül abla… Biraz daha emersen boşalacağım… Hadi bakalım aç bacaklarını! Kılıcı kınına sokma zamanı geldi…” dedi.

İstemeye istemeye ağzımdan çıkarıp yatağa sırtüstü uzandım. Bacaklarımı açabildiğim kadar açtım. O da kalkıp bacaklarımın arasına girdi dizlerinin üstünde… Bana yaklaşırken taş gibi olmuş, nerdeyse göbeğine değecek gibi dikilen sikini deliğime hizalayabilmek için üstten bastırmak zorunda kalmıştı. Semsert olmuş yarrağını amıma yerleştirdi. Heyecanım doruktaydı. Ve bir hamlede içime gömdü koca yarağı… Aman allahım…
Gerçekten de kınına giren bir kılıç gibi derinlerime indi koca erkeklik aleti… Bir çığlık attım ki sanırım bütün apartman duydu. Hızlı hızlı girip çıkmaya başladı. Bense altında durmadan kıvranıyor, kısık kısık inliyordum. İyice hızlandı. Offf…. Dayanılır gibi değildi. Gencecik bir delikanlı tarafından acımasızca sikiliyordum. Bir yandan sokup çıkarırken bir yandan da dişlerinin arasından tıslayarak,
“Al al daha derine al! Sen hiç gerçek yarrak yememişsin… Oohhhh! Tohumlayacağım seni!! Dölleyeceğim! Rahmini dolduracağım. Aall!!” diyerek beni iyice kudurtuyordu.

Sonra bacaklarımı omzuna aldı ve tüm ağırlığıyla üstüme çullandı. Bu pozisyonda daha da derinlerime girmeye başlamıştı… Sokup çıkardıkça hafif kıllı kasıkları kasıklarıma, sallanıp duran koç yumurtası büyüklüğündeki taşakları su içinde kalmış arka deliğime şap şap çarpıyordu. Deliriyordum zevkten… Aleti bir makina gibi hızlı hızlı girip çıkıyordu içime…

Nefes alıp vermesi iyice hızlandı. Benim de çığlıklarım iyice arttı. Zevkin zirvesine çıkıyor, orgazm oluyordum. Kalçalarımı indirip kaldırıyor, onun koca sikinin hamlelerini amımla karşılamaya, içime daha çok almaya çalışıyordum kasılırken… Ve sonunda kasılan vajinamla adeta sikini sağdığım erkeğim de bir boğa gibi sesler çıkartmaya başladı.

“Geliyorumm! Geliyorumm!” diyerek bir anda kasıldı.

Ben de büyük bir çığlık attım. Tüm vücudu heykel gibi kasılarak içime bir fıskiye gibi döllerini fışkırtmaya başladı. Rahmimin sımsıcak dölleriyle dolduğunu, ateş gibi yandığını hissedebiliyordum. Boşalması çok uzun sürdü. Durmadan tazyikli bir şekilde içime atıyordu dölünü…

Son damlasına kadar boşalttıktan sonra içimde yarrağının küçülmeye başladığını hissettim. Ve üzerime yığıldı kaldı. İkimiz de soluk soluğaydık. Bir süre öyle uzandıktan sonra Serkan kalktı ve banyoya yöneldi. Bana

“Sen böyle biraz uzan, ayağa kalkarsan spermlerim içinde rahat ilerleyemez…” dedi.

Ben de bacaklarımı aralayıp on dakika kadar öylece uzandım. Azgın boğamın spermlerinin kuyruklarını vura vura, yumurtamı bulmak için içimde ilerlediğini hayal edebiliyordum. Sevişmenin ateşinden, havanın sıcaklığından su gibi ter içinde kalmıştım. Böyle bir şey yaşadığıma inanamıyordum. Benden tam 20 yaş küçük bir erkeğe deli gibi siktirmiştim kendimi…

Sonra kalkıp ben de banyoya geçtim. Banyoda duşun altındaydı erkeğim… Çırılçıplak yanına, suyun altına girdim ben de… Minnetle, sevgiyle onun çıplak vücuduna sarıldım sımsıkı… Gözlerim kapalı, üzerimizden akan ılık suyun altında bu anın tadını çıkardım… Sonra dönüp o da bana sarıldı. Az önce içime boşalan aleti benim sarılmamla yine bir anda dikilmiş, taş gibi olmuştu. Bacaklarımın arasında dolaşıyordu ıslak ıslak…

Yavaş hareketlerle, suda yüzer gibi öpüştük. Duş şampuanını alıp köpüklere boğdu ikimizi de… Kaygan vücutlarımızla döne sarıla yılanlar gibi birbirimizi okşadık. Sonra arkama geçti kollarından ayırmadan… Başımı bastırarak öne eğdirdi, domalttı. Sertliği arkamdan yanaşmış, bacaklarımın arasındaydı şimdi… Ve o şekilde içime girdi…
O gece sabaha kadar banyoda, yatak odasındaki geniş yatakta defalarca sahip oldu bana… İçimi dölleriyle suladı, yıkadı… Her defasında büyük bir zevkle amıma akıttı dölünü… Bu genç damızlık aygırın altında kadın olmanın bütün zevklerini yaşadım o gece…

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve

“Anne olmayı hak ediyorsun. Çocuğuma iyi bak!” diyerek evden ayrıldı.

Ben de bütün gece yaşadığım korkunç zevklerin sarhoşluğuyla tekrar banyoya geçtim ve bir güzel yıkandım. Çok mutluydum. Öylesine mutluydum ki… Akşam eve merakla gelen kocama bütün olanları en ince ayrıntılarına kadar bir bir anlattım. Beni seven, isteklerimi anlayan, yerine getirmeye çalışan sevgili kocamın her şeyi bilmeye hakkı vardı. O da benim mutlu olmama çok memnun oldu. Defalarca öptü beni sevinçle…

Ama benim aklımda bir gece önce yaşadıklarım vardı. Kadınlığın zirvesine çıkmıştım Serkan’ın genç kollarında… Yaşamadığım zevkleri yaşamıştım. Kasıklarımda hala onun erkekliğinin, müthiş sertliğinin verdiği dolgunluk hissi vardı. Doymamıştım, doyamamıştım o zevke… Kocama sarıldım. Kulağına fısıldadım,

“Aşkım… Çocuk olması için bir defa yeterli olur mu sence?” Durdu, yüzüme baktı.

“Haklısın karıcım…” dedi. “İşimizi garantiye alalım. Ben Serkan’a söyleyeyim. Mutlu haberi alıncaya kadar tekrarlayalım bunu…” Sevinçle sarıldım kocama… Öptüm… Öptüm…

“Teşekkür ederim… Sen bir tanesin… Benim anlayışlı, düşünceli kocam…” dedim.

“Ama otele gitmek, senden ayrı kalmak istemiyorum. Nasıl olsa üçümüz de neler olduğunu biliyoruz. Niye ayrılalım ki… Ben de yanınızda kalayım kabul edersen…”

“Sen bilirsin kocacım… Sen nasıl istersen öyle olsun…” Minnetle sarıldım kocama, huzur içinde uyuduk.

Ertesi gün öğlende kapı çalındı. Mobilyacılar gelmiş, kocamın benden habersiz sipariş ettiği yeni yatağı getirmişlerdi. Hayretle onların eski yatağımızı söküp götürmelerini, yerine kocaman, ikiz yataklı, sütunlu cibinlikli geniş bir yatak odası takımını kurmalarını, duvarlara büyük boy aynaları takmalarını, yine yanlarında getirdikleri saten örtüleri, tülleri yerleştirmelerini izledim.

Akşam yine Serkan’la beraber geldi kocam… Bu kez evden gitmedi. Neşe içinde yenen akşam yemeğinden sonra, elimizde kadehlerle, yeni kurulan yatak odasına üçümüz beraber gittik. Biz soyunurken kocam odanın her köşesine yerleştirdiğim mumları yaktı. O da soyundu. Beni aralarına aldılar. Okşadılar, sevdiler, öptüler… Nereye baksak, duvarlardaki aynalarda, mumların titreşip duran loş ışığında, birbirine karışan, kolları bacakları birbirini saran üç çıplak vücut görüyorduk. Bu da afrodizyak etkisi yaratıyordu üçümüzde de…

Serkan, aygırım, ben kocamın kollarında uzanırken bacaklarımı aralayıp sahip oldu bana… Kocamın kucağına yaslanmış, kocam göğüslerimi avuçlayıp dudaklarımı öpücüklere boğarken, o da kaslı gövdesiyle bacaklarımın arasında ağır ağır inip kalkıyor, koca erkekliğiyle içime girip çıkıyordu. Yine zevkin zirvelerine çıktım. Yine döllerini akıttı içime… Her şey öylesine mükemmeldi ki…

Günlerce sürdü bu üçlü yaşam… Artık vücudumda bir değişiklik, bir haber, bir müjde bekliyoruz.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized

My Sister’s Keeper Ch. 05

No Comments

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Note: All character are over 18

Kaitlyn woke up, seeing Sasha still bound with her.

“Wake up, Sasha.” She said, shaking Sasha. “It’s time for your first lesson.”

Sasha woke up, feeling Kaitlyn’s arms around her.

“What’s going on… mistress?” She asked.

“It’s time for your first lesson.” Kaitlyn said.

“I thought yesterday was my first lesson.” Sasha said.

“No,” Kaitlyn said. “I forgot to teach you anything. Now, it is time for your lesson.”

“What is it?” Sasha asked.

“Your first lesson is in the basics of binding,” Kaitlyn said. “And, if we have time, the basics of gagging as well.”

“I… see.” Sasha said with a blush, trying to fit into the role. “Can… can I wear latex, mistress?”

“I shall pick you some out.” Kaitlyn said. “It will only be gloves and stockings if anything since I haven’t bought you any to wear.”

“I bought some.” Sasha said. “Is that okay?”

“Perfectly fine, dear.” Kaitlyn said, kissing her cheek. “You can wear it if you like. Let me get you loose first so we can have you be ready for your first lesson.”

Kaitlyn produced a dull blade from her drawer, Sasha paling slightly.

“Worry not.” Kaitlyn pet her head, running her fingers through it. “It doesn’t hurt skin. See?”

She drew the blade across her naked arm, only producing a red line as if she had drawn her fingernail across it to scratch an itch. Sasha saw this, knowing that Kaitlyn wouldn’t intentionally hurt her like this. She couldn’t tell why, but… she knew that Kaitlyn truly had no reason to.

Kaitlyn cut the tape, Sasha feeling a slight scratch as the blade touched her, but nothing beyond that. Kaitlyn was completely gentle and caused her no harm. When she had finished, Sasha stood, allowing her mistress to remove the tape from her skin.

“Now, put on your latex gloves and stockings.” Kaitlyn said. “But, if they are not tight to your skin, I don’t want you to wear them.”

“Why not?” Sasha asked.

“Because if they are tight to your skin, they won’t chafe or rub on you.” Kaitlyn explained. “It’s why I measured you. They also won’t make the ropes or tape shift.”

“I… I understand… mistress.” Sasha nodded, exiting the room and returning with her latex gloves and stockings on.

“You look perfect.” Kaitlyn cupped Sasha’s face, smiling at her. Sasha felt her cheeks heat up at this; she had no idea why Kaitlyn was getting her so incredibly flustered.

It was odd how much she liked not being in charge for once and hearing someone genuinely praise her like Kaitlyn. When she was praised at sports practice or by her mother, usually it was simply for what she did. Kaitlyn praised her as a person, ignoring the actions. Kaitlyn gave her a smile that was one of acceptance, one that didn’t dislike any portion of her. She’d welcomed her into her new life with open arms, trying to keep her from hurting herself. Sasha might have been convinced that Kaitlyn really didn’t care about sports at all and only listened because she wanted her to be happy.

“Th-thanks,” Sasha said finally, looking down. Her head was conflicted, spinning with questions about herself.

“Hey, focus on me,” Kaitlyn brought her back to reality. “You’re alright. I love you, Sasha. I know that this is a bit uneasy for you considering the circumstances, but I sincerely believe that you will make a good dominant and you won’t have to worry about what people will say.”

“It’s just… weird.” Sasha said. “I’m used to hearing people praise my skills and talents, like mother or those at practice, but you… you tell me genuine things about myself. I… I feel weird when you do.”

“You’re just not used to it.” Kaitlyn said. “Soon, you’ll be used to it and bursa escort it will still feel good, but it won’t cause you to question yourself. Now, kneel for me.”

“Yes, mistress,” Sasha kneeled, bowing her head.

“You don’t have to bow your head.” Kaitlyn said with a giggle. “I just needed you to be kneeling so you wouldn’t have to worry about falling.”

“Oh,” Sasha said. “Sorry.”

“Hey, don’t apologize unless you do something bad.” Kaitlyn said. “Now, let me just get the proper type of rope for this.”

“There’s more than one kind?” Sasha asked. She knew there was more than one kind of rope in general, but she was unaware it went for bondage too.

“Well, yeah,” Kaitlyn said, walking over to her closet. “There’s tons of different kinds of rope. Some rope is thicker than others and some is softer. There’s quite the variation and it depends on your desire. For your first lesson, however, we’re going to use soft, thinner ropes.”

Kaitlyn returned from the closet with a bundle of neatly folded ropes that were about as thick as Sasha’s index finger. Kaitlyn placed them down and held one of them up to Sasha’s face, rubbing it gently.

“Isn’t that soft?” She asked, Sasha blushing at the feeling. She nodded, really wanting to feel the ropes holding her tightly.

“Can… can I take off my latex clothes?” Sasha asked. “So I can feel them on my arms?”

Kaitlyn giggled, stroking Sasha’s face.

“Of course you can,” She said. “But, make the choice quick. I won’t let you put them back on after.”

“Yes, mistress,” Sasha said, taking off her gloves, but leaving the stockings on.

“Now,” Kaitlyn said. “Put your hands behind your back and close your fists to face each other.”

Sasha did so immediately, anxious to begin being bound by the ropes. Kaitlyn took some of the rope and began to tie it around Sasha’s wrists.

“Now, the first step is to tie the wrists,” She said. “This is the first show of dominance you will have over your submissive, but it must always be gentle. Sometimes they’re bound in front, but I like them behind so that means I can play with the front more.”

She tied another, smaller section of rope in between Sasha’s bound hands, making a small coil between them.

“An extra step could be to tie another length between the hands to further restrict movement.” She said, rubbing her hand on Sasha’s naked arms. Her nails made Sasha shudder a little, her breath hitching with the arousal that was building within her.

“If you want to get more restrictive on the arms, you can tie them at the elbows,” Kaitlyn said. “But, I’m not going to here since I have a different plan.”

“What… what plan, mistress?” Sasha asked as Kaitlyn began to wrap ropes above her breasts.

“Well,” Kaitlyn said, tying those ropes off and adding some below the breasts. “One thing I like to do is sort of like encircling the breasts. This makes them stand out a little and gives almost the illusion they’re there to be played with.”

She gave Sasha’s breasts a playful squeeze from behind her, Sasha giving out an aroused moan from the feeling.

“Seems we both have that in common,” Kaitlyn giggled. “We both like to have our breasts played with. Now, try to get out.”

Sasha struggled to escape her bonds, but had absolutely no luck in doing so. She kept going for ten minutes, eventually beginning to pant.

“That’s good enough,” Kaitlyn said. “That is how you know it’s good. Now, we’ll work on you escaping bonds later, but for now we’ll just work on showing you the basics of bondage.”

“What about my legs?” Sasha asked.

“Let’s get to those.” Kaitlyn said. “Move your rear off of your legs.”

Sasha complied, Kaitlyn tying a rope bursa escort bayan around Sasha’s ankles.

“The legs just need some simple ties and they’re enough to keep the submissive from using them without hopping.” Kaitlyn said. “But, you can tie around the knees as well to keep them from spreading them.”

“Seems… counterproductive,” Sasha said.

“Well, sometimes it’s fun to tie a vibrating wand to their legs and let them be aroused from it.” Kaitlyn said.

“You would… do that to me?” Sasha asked, her arousal rising.

“Not this time, sweet,” Kaitlyn kissed her cheek. “We’ll get to that lesson another time. First, let’s work on this basic tie. I will add that it’s fun to add a crotch rope. Now, that’s not basic, but I think you’d enjoy a basic one.”

“Yes, mistress,” Sasha nodded quickly. Kaitlyn laughed, producing a length of rope and tying it to the rope under Sasha’s breasts. She fed it through her bound legs and brought it around, feeding it through her ass to tie it off to the same rope on her arms.

“Now, normally, it’s supposed to be an incentive not to struggle,” Kaitlyn said. “Since, it’s supposed to be that if you move, you’ll pull it and thread your pussy and arouse yourself. You can add a knot or two to rub on the clitoris for further stimulation.”

“K-Kinky,” Sasha said, feeling herself become more aroused.

“I suppose basic bondage is covered,” Kaitlyn giggled. “Now, it’s time for basic gagging.”

“Wh-Which one are we using first, mistress?” Sasha asked, her arousal building further.

“All of the ones I feel,” Kaitlyn said, walking over and retrieving a box labelled “gags”. The first one she pulled out was a rubber ball on a strap, a ball gag.

“You’re familiar with this one right?” She asked. Sasha nodded. Kaitlyn smiled, looking down at her.

“Open wide,” She said. Sasha immediately did so, Kaitlyn pushing the ball into her mouth and buckling it behind her head.

“You know this is a ball gag,” Kaitlyn said. “It’s designed to fill your mouth a good deal and has varying sizes. This is a medium sized one.”

“MM lff iff (I love it),” Sasha said, blushing with her arousal.

She unbuckled the ball gag, removing it and wiping it with a wipe. She pulled out a plastic looking ring on a buckle.

“This is a ring gag,” She said, putting it behind Sasha’s teeth and buckling it as well. “It’s mostly for holding the mouth open so you can fit something in like a dildo or what have you. It also prevents biting.”

“It’s kinda painful,” Sasha said behind it, though the words were strange sounding. Kaitlyn removed it next, holding up a gag with a pump like a blood pressure cuff on it and a round part attached to the buckle, similar to a ball gag.

“This is a pump gag,” She said, sticking the round end in Sasha’s mouth and buckling it. “It’s kinda fun because it can get bigger.”

She pumped it a few times, Sasha’s cheeks expanding a bit with the size of it.

“They also make it in a dildo variety,” Kaitlyn said. “But, it’s the same idea.”

She deflated the gag, removing it from Sasha’s mouth. The next one she picked up had a leather panel of sorts and a round object. Kaitlyn also put this in Sasha’s mouth, buckling it.

“This is known as a panel gag,” She said. “It’s basically that. But, it can also be pumped.”

She removed that, putting the ball gag back in.

“You seem to love this one most,” She giggled, watching Sasha’s cheeks redden further, not just from arousal. “But, just know that a gag doesn’t silence the person with it. It only keeps them from yelling. Sometimes, however, people like to add something extra, like a sock or something, but I say don’t unless you’re well trained.”

Sasha escort bursa nodded in agreement, moaning into the gag as the arousal reached a new level.

“This also comes in a ‘whiffle ball’ variety,” Kaitlyn said. “It has holes in it to let you breathe through your mouth.”

She then held up a ball gag with all kinds of straps.

“This is a harness gag,” She said. “It’s a ball gag type, but it basically is made to be super hard to take off.”

The last one she held up was a leather bar on a strap. She unbuckled the ball gag to put this one in Sasha’s mouth.

“This is known as a bit or bridle gag,” Kaitlyn explained. “You’ll see it in pony play, but it mostly is used because it looks like a bridle. It’s kinda cute, but you look better with a ball gag.”

Once she’d yet again put the ball gag in Sasha’s mouth, she noticed that Sasha was blushing and breathing heavily.

“Are you okay, sweet?” She asked.

“Mshtrsh, mm sh umrsht (Mistress, I’m so aroused),” Sasha said into the ball gag, Kaitlyn giggling.

“So you are,” She said. “But, I suppose I can help you. What’s the magic word though?”

“Plsh (Please),” Sasha said, moaning louder.

Kaitlyn kissed her cheek, slipping a finger into Sasha’s pussy and beginning to finger her. Sasha felt sparks go off in her head at Kaitlyn’s work. She felt better than she’d ever felt before, from her fingers to the chastity belt, to everything. Kaitlyn was pleasuring her in a way she’d never felt. She clenched her eyes shut to wait for the orgasm.

“We can work on teaching you how to arouse and climax later,” Kaitlyn whispered seductively in her ear. “I’ll teach you how to hold off until commanded to cum or even how to drag your orgasms out. All so you can be a better mistress one day. Or, if you don’t find yourself fit, to be a nice submissive one day and know how best to please your mistress. I hope you don’t mind having some sex with your sister.”

Sasha, had it been a month ago, would have been disgusted. But now… she wouldn’t mind this feeling. She felt so pleasured and she hoped she could keep feeling it. But… suddenly, it stopped. She opened her eyes to see Kaitlyn staring down at her cum-stained hand with tears streaming down her face.

“I’m sorry,” She said quietly. “I’m so sorry. I did it again. I took advantage of you… I shouldn’t have done that.”

“Wht… Mrshtrsh, m lff if. (Wait… Mistress, I love it)” Sasha said. “Plsh dn sup (Please don’t stop).”

“I… I’ll bring you to orgasm…” Kaitlyn said with a guilty expression, continuing what she’d started.

Soon, Sasha felt the throes of an orgasm rock her body. She shuddered as she felt her cum explode form her in a burst of pleasure all over Kaitlyn’s hand and the crotch rope. Kaitlyn untied Sasha, sobbing as she held her.

“I’m so sorry,” She said, holding her close.

“It’s alright,” Sasha took off her ball gag, leaving it hanging around her neck with her collar. “I wanted it… look, if it makes you uncomfortable… I wanted this. Our feelings may not be the same, but I still want to do this with you. The fact you feel the way you do is proof you’ll never do anything to hurt me again.”

“R-Really?” Kaitlyn asked. “I just… I’ve never had a submissive I tried to do this with like you. There was no romance between any of them… Rebecca doesn’t count since we’re neither dom nor sub to each other… just fiancées…”

“I love you,” Sasha said, holding her. “Like my sister, like my mistress. I don’t love you like a lover, but I do want this. Please don’t feel bad.”

“I… alright,” Kaitlyn said. “But, let’s just stop for today. We can get something to eat and just relax. I need to collect my thoughts.”

“What if… what if you had your… fiancée help with the sexual stuff?” Sasha asked. “Or at least be here so you don’t feel like you’re going too far?”

“I guess we can work that out,” Kaitlyn said. “But, that’s a while away. Now, let’s go eat something.”

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan çankaya escort mecidiyeköy escort beylikdüzü escort istanbul escort ankara escort bayan Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort Antalya Escort Alanya Escort Antalya Merkez Escort Antalya Otele Gelen Escort Antalya Rus Escort Belek Escort Fethiye Escort Kemer Escort Kepez Escort Konyaaltı Escort Antalya escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com istanbulspor.net şişli escort istanbul escort mecidiyeköy escort beşiktaş escort taksim escort fındıkzade escort çapa escort fatih escort topkapı escort escort şişli escort bayan bayrampaşa escort merter escort escort mecidiyeköy bursa escort warez forum Bonus veren siteler Bonus veren siteler ankara travesti By Casino bursa escort görükle escort bursa escort bursa escort bursa escort bursa escort ankara escort adana escort ankara escort adıyaman escort afyon escort aydın escort ağrı escort aksaray escort amasya escort antalya escort ardahan escort artvin escort bodrum escort balıkesir escort bartın escort batman escort bayburt escort bilecik escort bingöl escort bitlis escort bolu escort burdur escort bursa escort çanakkale escort çankırı escort çorum escort denizli escort düzce escort diyarbakır escort edirne escort elazığ escort erzincan escort erzurum escort gaziantep escort giresun escort hatay escort ığdır escort ısparta escort kahramanmaraş escort kastamonu escort